Burada Fenerbahçe'nin daha tam olarak ne olduğu bile belli olmayan ihalesini çıkarmak değil amacım, ama konunun üzerine güzel geldi bu ihale, biraz konunun içine katmanın faydasını görürüz..
Bu yeni adıyla Aslantepe olan Seyrantepe ortaya çıktığında beri başını Fenerbahçeli taraftarların ve Antu'nun çektiği bir topluluk peşkeş nidaları atıyor.. Antu özellikle bu konunun sözcüsü konumunda.. Organize çalıştılar uzun süre, mail kalıpları hazırlandı, bakanlıklara gönderildi.. Antu'daki hukukçular işin kendi çaplarında takipçisi oldular.. Ama işin içine hukuk girdiği halde tek taraflı bakmayı ve haksızca, terbiyesizliğe varan bir şekilde eleştirmeyi bitirmediler.. Peşkeşmiş.. Hangi peşkeş? Devlet onların vergisiyle Galatasaray'a stat yapıyormuş.. Nasıl yaparmış? Beleşe stat.. Galatasaray taraftarı olarak devlet Fenerbahçe'ye bedavaya stat yapsa bu benim de kanıma dokunur.. Ama olay sadece bundan ibaretse dokunur.. Şu andaki durum ne? Peşkeşle, hibeyle, kulüp kalkındırmakla hiçbir alakası yok.. Yapılan iş Galatasaray için tarihinin en önemli ve başarılı hadiselerinden biri mi? Bence öyle.. Ama devlet bu işi yaparken Galatasaray'ı kalkındırma amacında değil.. Sadece kendisini düşünüyor ve inanılmaz kazançlı çıktığını da görüyor.. Yani nedir? Uzun vadede, hatta o kadar uzun vadeye de gerek yok çok kısa bir vadede devlet Galatasaray elinden milyon dolarlar kazanacak.. Verdiklerinin hepsini aldığı gibi sonsuza kadar da almaya devam edecek.. Bu yüzden Toki Başkanı çıkıp bir taşla 32563 kuş vurduk, çok mutluyuz diye açıklama yapıyor.. Hayrına vermiyorlar o stadı Galatasaray'a.. Toki Başkanı da iyi iş yaptığını, devlete para kazandırdığının farkında olduğu için gururlanıyor, Özhan Canaydın'ı sevindirdiği için değil.. Yani sevgili Fenerbahçeli ve Antulular, sizin vergilerinizle yapılacak belki o stat ama devlet sizin vergilerinizle yaptığı o stattan sonra o paranın katmerlisini kazanacak, o kazanılan parayı da yol, su, elektrik olarak almaya devam edeceksin(çok ilkokul oldu bu da canım), nereden geldiğini bile bilmeden belki de..
Yapılan işlem kazan-kazan mantığından öte bir şey değil.. Yani hem devlet kazanıyor, hem Galatasaray.. Bu bağlamda yapılan projenin de çok verimli ve değerli olduğunu söylemek mümkün.. Yoksa devletin parasını sokağa atanları da biliyoruz.. Bakın mesela Ankara'da Eskişehir Yolunda Tekel'e verileceği söylenen ikiz binalar yapılıyordu.. Hala yapılıyor kaldı öyle.. Ne trilyonlar gitti boşa, hesabını soran olmadı.. Bunun gibi ne örnekler var amacına ulaşmayan..
Devlet Galatasaray'a stat verirken ne yapıyor? Diyor ki sana şehir dışından bir arazi verelim, oraya da stat yapalım.. Ama sen Mecidiyeköy'deki haklarından vazgeç ve bana devret.. Oraya yapılacak yapıdan sana bir süre belli bir pay veririz, sonra onu da vermeyiz.. Orası benim olur.. Senin de yeni bir arazide stadın olur.. Bunun neresi yanlıştır diye düşünüyorum, bulamıyorum.. Mecidiyeköy'deki arazinin o boş haliyle Türkiye'nin en değerli mekanlarından biri olduğu da ortadayken.. Burada şöyle bir geyik var bazı taraftarlar arasında yapılan.. O güzelim arazi bırakılır mıymış? Hakikaten normalde bırakılmaz, bırakan da takımı satar.. Ama normal değil işte, sorun orada.. Devlet o arazilere spor tesisi dışında hiçbir şeyin yapılmasına izin vermiyor.. Elinde Mecidiyeköy varmış, ne olacak.. Engel var yapamıyorsun bir şey.. Satamıyorsun da, üstünde kullanım hakkın var sadece.. Ne yapsın Galatasaray öyle değerli araziyi.. Şimdi yeni bir kanun çıkacak.. O statlar tapusuyla beraber kulüplerin olacak, onu iyi araştırmak lazım.. O devirden sonra da spor amaçlı tesisten başka bir şey yapmama durumu devam edecek mi? Ya da tapu kulüplere geçtiği için oraları satabilme hakkına sahip olabilecek mi? Onlar da önemli.. Yine de şu anki aşamada yapılan iş bence mantıklı..
Galatasaray kullanamayacağı araziden çok daha değersizine ama büyüğüne geçerek ne kazandı?
1-Bedavaya 200 milyon dolarlık bir stadyum sahibi olacak.. Yapılacak iş, maketlerden ve hazırlanan animasyonlardan görüldüğü kadarıyla Avrupa çapında olacak ve Türkiye'nin de en iyi stadyumu ünvanını alacak..
2-Eski arazisine yeniden stadyum yapmayı düşünse arazinin küçüklüğü nedeniyle yapılacak iş en fazla 40 binlik olabilecekken şimdi 52500 kişilik bir stadyumda oynayabilecek Galatasaray..
3-Bu üst kullanım hakkı sayesinde devlete 49 yıllığına ödenecek olan 60 milyondan fazla bir para da yine Galatasaray'ın cebine kalacak.. 200+60 oldu para.. Yani, nereden bakarsanız 300 milyon dolarlık bir hesap var ortada.. Bu Galatasaray'ın hanesine yazılıyor.. Ama aslında Galatasaray'ın kaybettiği değer çok daha büyük, orası doğru.. Ama o değer de kullanılabilen bir değer değil.. Böylece Galatasaray kullanamadığı çok değerli araziden çıkıp devlete burayı sen kullan babacım, helali hoş olsun diyor.. Devlet de ooo ben bu işten acayip karlı çıkıyorum, o zaman sana şurdaki stat da helaldir diyor.. Bence mükemmel bir alışveriş.. Etik yönden tek bir laf bile edilmemesi gerekir buna ama fanatiklik bazen kör ediyor gözleri..
Fenerbahçelilerin şöyle haklı olduğu bir konu var.. Galatasaray'ın üst kullanım hakkına sahip olduğu Ali Sami Yen'de kiraları zamanında ödemediği ve kullanım hakkının bu nedenle sona erdiğine dair haberler çıktı gazetelerde.. Gerçek midir? Bilmiyorum, kontrat önüme gelmedi, ama gerçek olduğunu düşünüyorum.. Ne diyor rakip takım taraftarları? Ali Sami Yen Galatasaray'ın elinden çıkmalıydı.. Burada haklı olabilirler.. Ama çıksa ne olacaktı sormak isterim.. Diyelim ortada Aslantepe gibi bir proje yoktu, Galatasaray da mali açıdan sıkıntılı günler geçiriyor, kirayı ödeyememiş.. Devlet Galatasaray'a hadi çık bakalım buradan deme hakkını elde etmiş.. Ne olacaktı? Yıllardır orada oynayan, adeta Galatasaray'ın evi konumuna gelen yeri Galatasaray tekrar almayacak mıydı? Ya da Fenerbahçeli, Beşiktaşlı yöneticiler gelip kendileri mi kiralayacaktı statı? Yıllarını, tarihini orada geçirmiş Galatasaray'ın bir aksaklık yüzünden elinden alınıp stad hadi bakalım evine mi denecekti? Yooo, Galatasaray yine orayı alacaktı.. Akitlerde karşılıklı iyi niyet olduğu vakit bazı şeyler mazur görülür.. En basit akitlerde bile.. Ev kiralarken bile 2 ay zor durumda kaldığınız vakit kirayı ödeyemezseniz ev sahibi durumu mazur görür, iyi niyet gösterir.. Bir evde kiracı olduğunuzu düşünün, yıllardır oturuyorsunuz, hiçbir sorun yaşamıyorsunuz.. Çok da iyi ilişkileriniz var ev sahibiyle.. Daha sonra mali sıkıntı yaşıyorsunuz ve 2 ay yatıramadınız kirayı, sözleşmede de üst üste 2 ay yatmayan kirada ev sahibinin kiracıyı evden çıkarma hakkı var.. Ev sahibi bunu yapsa gözünüzde nasıl olur? İyi niyet göstermemiş olur bence.. Ülke ekonomisine bu kadar katkı yapmış kulüplerin 1-2 ay kira ödemedikleri için evlerinden devlet eliyle atılacağını mı düşünüyordu gerçekten insanlar onu anlamıyorum ben.. Üzerinde Galatasaray'ın evi olan araziyi başkalarının yiyebileceğini mi düşünüyorlardı?..
Neyse, bu asıl önemli olan konu değil.. Peşkeş derken diğer takım taraftarları bunun dışında söylüyorlar, insana dokunan o.. Peşkeş meşkeş değil bu, bildiğin kazan-kazan durumu.. Ve devletin kazancı uzun vadede Galatasaray'ın kazancını kat kat sollayacak..
Galatasaray için şöyle güzel bir durum var.. Stat yapılan yeni yer, yani Aslantepe öyle çok da kötü bir yerde değil.. Kimle konuşsam o arazinin de 15-20 yıl içinde fazlasıyla değerleneceğini söylüyor.. Umutsuz olmaya gerek yok yani, ah vah Mecidiyeköy'den çıktık demeye de.. Zaten yapamıyorsunuz üstüne başka bi şey, altınızda altın ambarı var ama altını çıkarmanıza izin yok.. Öyle ambarı ne yapayım ben?
Durumla birlikte son 1-2 günde Fenerbahçe'ye verilecek olan arazi ve üstüne yapılacak salonla ilgili bir konu çıktı.. Buraya alışveriş merkezinin yapılacağı söylentisiyle büyük kıyak, hibe vs. söylentileri çıktı.. Olayın hibe olmadığı anlaşıldı da, yine de garip işler dönüyor orada da.. İşin en üzücü ve komik tarafı, ortada bir hibe varsa Galatasaray'a Aslantepe'de yapılandan sonra kendi kulüplerinin de böyle bir hakka sahip olacağını düşünüyor bazı kendini bilmezler.. Yukarıda anlattıklarımda bir hibe ya da tek taraflı bir çıkar var mı onu bir daha iyi okusunlar derim.. Tamam ihale açılmış, Fenerbahçe kazanmış, uzun süreli yap-işlet-devret tarzıyla orada işler yapacak.. Ama Vatan'da okudum geçen gün, muhabir Kadıköy Belediye Başkanı'yla telefonda konuşmuş.. Başkan'ın verdiği cevaplar garip.. Haberi aynen alıntı yaparak koyuyorum buraya Vatan'dan.. Telefon konuşması şeklinde..
"Sayın Başkan iyi günler. İhale Resmi Gazete’de yayınlandı mı? Biz araştırdık, Resmi Gazete’de Kadıköy Belediyesi ile ilgili sadece Kozyatağı’na Belediye Hizmet Binası yapımı ihalesine rastladık. Ataşehir’deki bu ihaleye ilişkin bir duyuruya rastlamadık.
- Hayır. Resmi Gazete’de yayınlanmadı.
* Peki hangi gazetede yayınlandı?
- Bildiğim kadarıyla Bursa’da bir gazetede yayınlandı. Bir de İstanbul’da bir gazetede yayınlanmış olması gerekiyor. Ama hangi gazete olduğunu bilmiyorum. Yarın sabah arayın o gazeteyi söyleyeyim.
* Bursa’daki gazetenin adı ne?
- Bursa Gazetesi olabilir. Bursa Olay da olabilir. Tam net hatırlamıyorum.
* Neden İstanbul’daki gazetelerde yayınlanmıyor da Bursa’daki gazetelerde yayınlanıyor?
- Buna biz değil, Basın İlan Kurumu karar veriyor. Onlar Bursa’da yayınlanmasını uygun görmüşler.
* Fenerbahçe ihaleyi hangi şartlarda kazandı?
- İhaleye tek katılım oldu. Spor tesisi inşası olduğu için yatırımcılara cazip gelmiyor. Sadece Fenerbahçe katıldı. Biz de ihaleyi sonuçlandırdık.
*Hangi şartlarda verdiniz?
- Yıllık 305 bin YTL kira alacağız. Bu kira her yıl Maliye Bakanlığı’nın belirlediği Yeniden Değerlenme Oranı tutarında artacak. Ayrıca tesis faaliyete geçtikten sonra ticari ünitelerden de yüzde 1 pay alacağız.
* Yanlışlık olmasın diye tekrar soruyorum: Payınız cirodan mı, kardan mı?
- Cirodan. Geçmişte kardan yaptığımız anlaşmalar olmuştu. Belediye olarak biz bu işten zararlı çıkmıştık. Onun için cirodan yapıyoruz.
* Alışveriş merkezinden bahsediliyor. Bu kira ve ciro payı az değil mi?
- Bizim onlara verdiğimiz projede alışveriş merkezi yoktu. Altta dükkanlar olacaktı. Ama burada spor malzemeleri satılacaktı. Alışveriş merkezi yoktu. İhale sözleşmesinde belirtilen imar durumunda değişiklik yapılabilmesi için bizden izin alınması gerekiyor.
* Peki alışveriş merkezine izin verecek misiniz?
- Niye vermeyelim? Yapılacak proje sayesinde bizim gelirimiz artacak. Cironun yüzde 1’i belediyeye geçecek. Böyle bir durumda biz de kazançlı çıkacağız. Vermememiz için bir sebep var mı?"
Şimdi burası ilginç tabii.. Hadi ihale ilanını falan geçiyorum ama alışveriş merkezi yapmak için böyle bir kılıfına uydurma yoluna gidecekse Fenerbahçe bu tamamen kabul edilemez.. Dediğim gibi bu tip arazilere spor amaçtı tesis dışında bir şey yapamıyor kulüpler ve bence bu doğru bir uygulama.. Hıncal'ın ağzına sakız ettiği işte Galatasaray hem Mecidiyeköy'de kalacaktı, hem Seyrantepe'ye geçecek, oraya stat, salon, alışveriş merkezi ve çok katlı lüks inşaatlar yapıp paralar kazanacaktı zihniyeti tamamen hastalıklı ve terbiyesiz fikirler ürünüdür.. Yapılan hareket o olsa kesinlikle haksızlık derdim ben de, ama değil.. Belki iş ona doğru gidiyordu ama diğer kulüp yöneticileri araya girdi ve olmadı.. Haklarıdır, doğru yapmışlar.. Kimseye yedirmezler zaten öyle bir şeyi.. Devletin sadece takım kalkındırmak için yapacağı kıyaklar tamamen zarar verir zira ülke futboluna.. Bu anlamda o araziye yapılacak olan alışveriş merkezi de tamamen amaç dışı olacaktır.. İhalenin mecburiyetten spor tesisi amaçlı olarak açılıp daha sonra özel belediye izniyle kılıfına uydurulacağı zannediliyorsa da yemezler diyeyim ona.. Sonuç olarak iş ortaya çıktı, bundan sonra o alışveriş merkezini yaptıracaklarını sanmıyorum.. Fenerbahçe Galatasaray'a bir sürü zorluk çıkarmışken şu ortamda o alışveriş merkezini oraya dikip parasını da kazanırsa gerçi hiçbir şey diyemem.. Bir tarafta ensesine vur lokmasını al Canaydın, diğer tarafta Yıldırım.. Ama bir şekilde deşifre olmuş bu işten sonra artık yapılabileceğini sanmıyorum o yapının.. Alışveriş merkezi dışındaki bütün işler Fenerbahçe'ye helaldir ama.. Onlar değerli arazilerinden çıkıp devlete yaptırmayı seçmeyip kendi güçlerini kullanmayı seçiyorlar stat ve salonlarını inşa ederken, bu da saygı duyulması ve hakkı verilmesi gereken bir konu.. Ama Galatasaray ne yazık ki o açıdan güçsüz.. Bir şeyleri elde edebilmek, işleri tersine çevirmek için elindekinden feragat etmesi gerekiyordu.. Böyle oldu..
Sonuç olarak, Aslantepe güzel projedir.. Emeği geçenleri tebrik eder, sonu ne olacak diye merak içinde beklerim..
5 YORUM:
Oku Allah oku...
arşici incelerken okudum yazıyı. seyrantepe muhabbetinin de aslını astarını öğrenmiş olduk. tesekkurler parma maniac. bu arada alakasız olacak ama boston-lakers finalini yorumlarsan sevinirim.
Üzerine spor tesisinden başka bir şey yapılamayan arazi ne kadar değerli olabilir ?
Eğer o arazi Gs'da kalsaydı tamamen kendi imkanlarıyla üzerine bir stad yapmak zorunda kalacaktır yani cebinden parasını ödeyerek.
Gs o çok değerli arazilei vermeyip orada stadı yıkıp alışveriş merkezleri, oteller yapma imkanı vardıda orayımı verdi sanki ?
Gs ihalesiz herhangi bir ücret ödemeden Seyrantepe'deki arsayı devletten alıyor.
Sonra yıllardır kullanım hakkı gereği borcunu bile ödemediği Alisamiyen'deki haklarından geçip bide beleşe aldığı arsanın üzerine beleşe stad yaptırıyor.
Neymiş ortada peşkeş yokmuş ya bundan ala peşkeşmi olur ?
Olayı özetleyelim.
Yıllardır ücretini ödemediğiniz ve bundan dolayı kullanım hakkı size ait olan ve bu hak şaibeli duruma gelmiş bir arazi.
Bu arazinin üzerine yeni bir stad yapmak isteseniz ya da stadı yenilemek isteseniz tüm masrafları cebinizden ödeyeceksiniz.
Yok arazi üzerine başka bir kompleks inşaa etmek isteseniz böyle bir hakkınız yok yalnız spor tesisi yapılabilir.
Ee siz ne yapıyorsunuz bu her halikarda size hatta devletten başka hiç kimseye bir getirisi olmayan zaten ücretini ödemeyip üzerinde beleşe oturduğunuz devletin arazisini yine devlete verip yine devletin size beleşe verdiği arazi üzerine beleşe bir stad yaptırıyorsunuz.
Sonra bi de peşkeş yok diyorsunuz.
Hadi ordan ...
Peşkeşin ağa babası bu ...
bandırmadan aydın cildem fenerbahçe kulübünü we üyelerini tebrik eder basarılarının dewamını dilerim
Yorum Gönder