Geri döndü.. Aslında hep oralardaydı ama... Ayrı kalmıştı Serie A'dan bir sene boyunca.. Dönüşü, futbol yaşamının önemli bir bölümünü niteleyen sıfat gibi harika oldu..
Aslında benim için Euro 2004 sonrası Raymond Domenech denyosu yüzünden "Thierry Henry markajcısı" olup çıkmıştı ama hep sevmişimdir Treze'yi.. Hava toplarındaki hakimiyeti, mücadele gücü, rakip defanslarla bitmek bilmeyen didişmeleri, vasat üstü bir forvetin sahip olduğu temiz bir gol vuruşuna sahip olmamasına rağmen önsezileri ve gelen ortalara, paslara bir şekilde vurmayı, topları dürtmeyi bilmesiyle benim kafamdaki "target striker" kavramının güzel ve başarılı örneklerinden biri olmuştur daima.. Pek fazla dikkat de çekmemiştir ama müthiş golcü bir oyuncudur.. Zaten Monaco ve Juventus'taki istatistikleri bunu yeteri kadar söylüyor..
Serie A 2007/2008'e de efsane girdi Treze.. İlk 13 hafta itibarıyla attığı 11 golle Juventus'a önemli puanlar kazandırdığı gibi, Seria A gol krallığında da açık arayla 1. sırada.. Arkasından 7 golle gelen 3 oyuncu var.. Kaka, Totti ve Ibrahimovic.. 6 golle Zalayeta da hemen onların arkasında.. Juventus'ta da atılan toplam 29 golün 22'sini Del Piero(5) ve Iaquinta(6) ile paylaşıyor.. Bir Claudio Ranieri takımında gollerin çok büyük bölümünü az oyuncunun atması beklenen bir şey ama Juve'nin 29 golle Serie A'nın en çok gol atan takımı olması pek beklediğim bir şey değil..
Treze 30 yaşında.. Bir forvetin en verimli olduğu en olgun zamanlarını yaşıyor şu anda.. İyi izlemek, bu anlarına iyi tanıklık etmek gerek.. Benim kafamsa hala 2004'te, Thierry Henry için bu adamdan iyi bir partner bulmak mümkün değilken oynanan o iğrenç Fransa futbolunda..
0 YORUM:
Yorum Gönder