Yok Emre'ymiş, Tuncay'mış, Nihat'mış, oymuş, buymuş.. Avrupa'da oynayan Türk topçular üzerine tek bir gerçek varsa onun adı da Tugay Kerimoğlu.. 30 yaşında ülkeden ayrılıp, 2 ayrı takımda çok başarılı olup efsaneler arasına girmeyi başarabilen bir adam için ne demek lazımdır ben bilmiyorum.. 2007 yazında Blackburn'le kontratını uzatmıştı 1 yıl daha.. O Blackburn, 38 yaşına gelmiş Tugay'ın yeniden sözleşme uzatmasını istiyor.. 35'ine gelince hadi yallah denen oyuncuların arasında Tugay 40'ına merdiven dayamışken Blackburn'ün en önemli parçalarından biri olmaya devam ediyor..
Açıkçası 2000'de UEFA Kupası'nı almadan önce takımdan gönderilmesi nedeniyle hep bir kırgınlık olduğunu düşünüyorum Tugay'ın içinde Galatasaray'a karşı, üzücü bir şey tabii bu.. Ama o Tugay'ın Terim tarafından gönderilmesi çok yanlış bir karar değildi.. İlginç olan, 30 yaşında vasatın üstünde bir Türk topçusuyken Avrupa gördükten sonra futbolunda yaptığı aşamalar bu güzel adamın.. Türkiye'de kalıp lokal yıldız olan gençler için ibret olacak bir öykü aslında.. Futbolu bırakınca belgeselin babasını çekerler Tugay için İngiltere'de..
Kulüp tarihinde Alan Shearer'dan sonra en çok sevilen adam haline geldi 31 yaşında geldiği Blackburn'de.. Takımda kalması için de yapmayacağı şey yok Blackburn'lü yöneticilerin.. Futbolu bıraktıktan sonra da zaten takım içinde bir görev alacağı şimdiden kesinleşmiş durumda bu Blackburn efsanesinin.. Belki de bir 10 yıl sonra EPL'de görev alan ilk Türk menajer olarak da tarihe geçer, belli mi olur.. Her şey yakışır büyük kaptana..
2 YORUM:
avrupada istikrar=tugay
tabi nihatta hergeçen gün yerini sağlamlaştırıyor...
Valla kariyere bakilacak olursa Nihat Tugay'in baya bi onundedir. Ispanya'da yilin yabancisi odulunu almak oyle her babayigidin harci degil.
Tabi pozisyondan kaynaklanan farklar var, gozardi edilemez.
Yorum Gönder