Diyorum ya, Ronnie erken elenince benim bütün motivasyonum bitiyor snooker'da.. Final belli oldu, yine arada hiç yazmak gelmedi içimden.. Finalin adı Mark Selby-Stephen Lee.. Bu tombalak abi ben snooker'la ilgilenmeye başladığımdan beri iyi oyuncu olarak bilinir ama hiçbir turnuvada vasatı aşamaz.. Bir tek en son Welsh Open'da şampiyon olduğunu hatırlıyorum 2 sene önce.. Ondan önce 2000 sonrası bir olayı olmadı pek.. Belli bir standardın üstünde tabii ki diğerleri gibi de bir özelliğini göremem ben.. Welsh Open da boru değil tamam ama ne bileyim, öyle işte.. Graeme Dott, Peter Ebdon ve Marco Fu'yu üst üste eleyerek çıktı finale, rahat da çıktı.. Zerre beklediğim bir olay değildi ama snooker böyle bir spor.. Dünya sıralamasında ilk 15-20'de olan bir sporcunun en baba turnuvada bile finale çıkması fazla şaşırtmaz.. Oyuncuların yetenekleri arasında nüanslar vardır zira.. Anlık form durumu da çok etkili olduğu için böyle Lee gibilerin arada finallere çıkması şaşırtsa da ilk etapta o etki çabuk geçer..
Mark Selby diğer finalist oldu, bu şaşırtmadı hiç.. Bu elemanın da oyun stiline gıcığımdır ama jestleri ve mimikleri olsun, ıstakayı tutuşundaki farklı tarzı olsun, sempatikliği olsun, seviyorum genelde.. Lee'nin arkasına aldığı bu rüzgardan çok etkilenmezse alacak da bence finali.. İlginç bir özelliği var finale gelirken.. Üç turu da decider'da geçti Selby.. Finali de son frame'de alırsa belki bir rekor bile kırabilir.. The Jester from Leicester yavaş temponun yanına yeteneği ve özellikli vuruşları da ekleyebilen bir adam.. Sanırım biraz da bunun için seviyorum elemanı.. Masters'ı alırsa bu kazandığı ilk turnuva olacak.. Masters bir sıralama turnuvası değil ama prestijiyle çoğu sıralama turnuvasını da çizer atar.. Herkese nasip olmaz yani ilk olarak Masters'ı kazanmak.. Ha gayret..
1 YORUM:
Selby çok rahat aldı.. 10-3. Kıramadı decider rekorunu :)
Yorum Gönder