27 Kas 2009

,

Bursaspor 1-0 Galatasaray


Böyle bir futbolsuzluğu konuşmak kolay değil benim açımdan, bu geceki oyunu anlatabilecek bir futbol dağarcığı yok bende.. Bursa deplasmanına çıkarken zaten 0 ya da 1 puanı yazarsınız önce haneye, skor ve puansız dönüş sürpriz değil fakat Bursaspor'un Ertuğrul Sağlam'ın oturaklı ve standart sistemine rağmen çok da üretken olmadığı bir maçta olumsuz anlamda bu kadar tek taraflı bir futbol ilginç, puan kaybı beklentilerinin bile ötesinde..

Bu seneki iyi girişi yok eden hamle Elano oldu.. Bunu öncelikle cebe koyacağız ve bunun üzerinden ilerleyeceğiz.. Çok sevindik, gözlere diğer eksikler yönünden perde de çektik belki.. Zira City'deki ve Shakhtar'daki Elano'yu bekliyorduk.. Karşımıza çıkan şeyse bambaşka.. Geldiği gün sistem bazında çekinceler blogun geçmişinde mevcut.. Sağdaki Keita ve supporter'da harika başlayan Arda'nın üzerine Elano gelirse, ön alandaki tek eksik bölge gibi görünen sol açık/forvete sokulup sistemin oluşturulmasını bekledim ben.. Forvetin arkası ve sağ açık geçmişi bulunan bir oyuncunun solda da ters ayak yaratarak ve delici Keita'nın bir kanatta bulunduğu takımda içe kat ederek önemli bir farklılık da yaratabileceğini düşünmüştüm.. Ama benim beklentilerim yanlışmış, zira Rijkaard tek bir maçta bile sol açıkta denemedi Elano'yu.. Bu durumda Keita'nın olduğu sağ açık değil de Arda'dan rol çalması asıl beklenen gelişmeydi, böyle de oldu.. Fakat Arda'dan çalınan sadece rol değil, aynı zaman da ruh da oldu.. Bu da iyi başlangıcın merkezinde yer alan, o takımın kalbi olan Arda'yı bitirerek takıma birinci darbeyi vurdu.. Elano'nun sahaya çıktığı ilk maç olan Sami Yen'deki Levadia mücadelesinin öncesini ve hemen o maçtan itibaren sonrasını Arda Turan üzerinden değerlendirirseniz arada geceyle gündüz kadar fark görürsünüz.. Bunda da birinci etken Elano'dur.. Elbette Arda'nın futbol oynama iştahı ve bu anlamdaki dirayetinin eksikliği de eleştiri konusu olabilir, yapılır da.. Ama geçen seneden zaten bunu biliyorsunuz, üstüne yapılan transfer sonuç vermiyorsa açık ve net bir şekilde yanlış yaptığınız ortaya çıkar.. Vurulan balta maalesef ki yine taşa denk geldi ve bunu üst üste iki sene yapmayı başardık.. Geçen sene sol açıktaki Arda'nın üzerine Kewell transfer edip iki oyuncudan birini sene boyunca sağ kenarda harcayıp senenin boşa geçmesinde çok önemli bir hamle yaptık.. Yetmemiş demek ki, bu sefer de supporter'a geçen Arda'nın üzerine bir transfer daha yapıp o ateşi söndürdük, oluşan formsuzluk ve zaten en başından beri var olan sistem arızalarını hızlandıracak bir hamleye imza attık.. Beklenen bir Elano yine Arda'dan alsa da, kattıklarıyla takıma artı yapabilirdi ki benim umudum oldukça azalsa da devre arasından sonra hala bu durum gerçekleşebilir.. Fakat vasatı bile gösteremiyorsa transferiniz yaptığınız hamlenin yanlışlığı gün gibi doğar önünüze, üst üste iki sene aynı hatayı tekrarlayarak da anlamsız bir durumun içine sürüklenmiş olursunuz.. Dahası tandemdeki anlamsızlık (ki Zan'ın gelişi tamamen Servet'in Marseille'e gidişi üzerine yapılmış bir transferdir.. Şanssızlıktır fakat üzerinin takviye edilmemesi bir tercihtir ve şanssızlığı yanlışa çevirir), içteki Ayhan'ın form durumu deniz seviyesini bulunca ortaya çıkan güdüklük gibi durumlar da ayrıca önünüze gelir, yapılan yanlış hamle katmerlenerek ekstra özellik kazanır.. Arda'nın alması gereken eleştirilere ise başka bir gün geliriz belki.. O günün gelmemesi tercihimdir lakin..

Maça başlanan düzen şaşırtmadı zira Rijkaard'ın hafta içi boyunca forvette Kewell'ı deneyeceğini okuduk, duyduk.. Sahaya çıkan yapı 4-6-0 ama oynananın elbette ki alakası yok.. 4-6-0 futbolun "megali idea"sı.. Ve sadece sahaya çıkan oyuncuların forvet olmaması üzerinden değerlendirilebilecek bir durum değil.. Belki futbolun ilerlediği çizgi üzerinde 20 sene sonra çok önemli bir yere sahip olacak ama sadece statik forvet bulundurmama üzerinden değerlendirilebilecek bir futbol olgusu değil.. En uçta görev alan orta saha menşeili topçunun bugünkü gibi geriye sık sık gelip rakip sistemi yanıltması önemli ama diğer oyuncuların da oldukça kaotik bir yapıyla ve ziyadesiyle hareketli bir şekilde rakip üzerine hamle yapması üzerine kuruludur.. Bu kadar sabit orta saha oyuncularıyla, böyle açık anlayışıyla 4-6-0 oynayamazsınız.. Rijkaard ve Neeskens Kewell'ı forvet çıkarırken bunu mu düşünmüştür? Olabilir, olmayabilir de.. Fakat yarın basında sıklıkla yer alır muhtemelen, o yüzden değinmek gerek.. Nasıl 4-3-3 için bu geceki içlerin aksiyonları sistemi o rakamlardan çıkaracaksa benzer şekil üzerinden 4-6-0'ın da bu gece için tamamen yalan olduğunu söyleyebiliriz.. Bugünkü yapıyı rakamlar üzerinden değerlendirmek de ne kadar doğru olur bilmiyorum zaten..

Ayhan'ın takım içinde oyunu çift taraflı oynayabilen tek oyuncu olduğu hep söylendi, ama arkası doldurulmadı.. Sadece 4-3-3 oynamaya çalışırken değil, sistem 4-4-1-1'ken bile sıkıntı oluyor bu, Skibbe çok yaşadı içleri öne yaklaştıramamanın sonuçlarını.. Bugünkü Topal, Sarp ve Barış için söylenebilecek fazla şey yok.. Kesinlikle bir yanlış değildir üçünün sahada olması.. Sene başından beri oynanan geçen senenin devamı olan sistemin arızalarının ortaya çıkardığı bir çözüm yoludur.. Ama uzun vadede maç yaptıkça ve yeni yapı rakipler tarafından analiz edildikçe klasik 3 içli yapının da oyuncu profilleri üzerinden arızaları ortaya çıkar, bu gece çıkmıştır ve rakip tarafından değerlendirilmiştir.. Bursaspor'un böyle oyunculara karşı orta sahada pas yapmadan direkt bir şekilde ağır tandem arkasına sarkma çalışmaları ve özellikle merkezdeki fiziksel yoğunluk nedeniyle kenarları değerlendirme çabaları sonuç vermiştir.. Sabri'nin ileri çıkan yapısı bunları zaten veriyor rakibe ki bu zaten normal bir bekin yaşadığı durumlardan biridir, oyuncunun suçu yoktur.. Sistem içinde takım arkadaşları tarafından önleminin alınması gerekir.. Sabri özelinde de 2-3 yıldır savunduğum durum bu.. Fakat sahaya stoperlik yapmak için çıkan Hakan Balta'nın içinde bulunduğu durumu açıklamak için maalesef benim futbol dağarcığımda kullanabileceğim bir argüman yine yok.. Sadece üzüntü verir bir taraftar olarak bana durum..

Bursaspor'un Ergic ve Kirita'dan oluşan ortaya sol açıktaki Ozan İpek'i de doğru düzgün ileriye hiç çıkartmayan ve ortayı destekleten oyun yapısı Galatasaray'a karşı oynamanın verdiği bir zorunluluktu.. Hem ortada sadece savunma yönüyle öne çıkan üçlüye bir cevap, hem de Sabri-Keita kanadına karşı oluşturulan bir ekstra önlem.. İyi bir bek rakibin oyun felsefesini de etkiler, Sabri'nin Galatasaray'a kattığı artı değerlerden biridir bu.. Bursaspor bu kadar kısır bir Galatasaray'a bile tedbiri bırakmadı, klasik bir Ertuğrul Sağlam oyunuyla rahatça istediği skoru aldı.. Turgay ve Sercan'dan oluşan forvetin de klasik bir ikili olmadığını ve orta sahayla kenarları olabildiğince desteklediğini ve modern bir yapıya uygun bir görüntü sergilediklerinin altını da çizelim ama..

Bursaspor Galatasaray'ın üstüne çıktı.. İstim üzerindeki Beşiktaş da Sivas'ı yenerse 4.lük el sallıyor Galatasaray'a.. Eee ne yapacaksın şimdi? Kadron çok iyi? Hocana mı sallayacaksın? Sallayanlara karşı ne duruş sergileyeceksin? Yoksa bu teknik kadro da mı olmadı? 4 atarken bile sistemde arıza var, sabır sabır derken böyle durumda tersini demem mümkün değil.. Gidişat güzeldir, geçen seneyle aynıdır.. Bunu kesinlikle unutmamak gerek, ve tabii geçen seneyle bir kez daha hesaplaşmak da gerek.. Hak yediğin anda ileride bir yerde mutlaka karşına dikiliyor çünkü.. Bu, hayatta da böyle, bu oyunda da böyle.. Ortaya çıkarılmak istenen yapı güzel, vadettiği şeyler ise mükemmel.. Ama yapılan bazı strateji hataları arızaları derinleştirip makineyi durma noktasına getirebiliyor zaman zaman.. Sık sık yağlayacaksın, devre gelip kontağı tersine çevirip motoru dinlendirdiğinde bakımını yapacak ve yola devam edeceksin.. Teknisyenler iki senedir doğru teknisyenler fakat oyuncu topluluğu ve taraftar yönünden bu kadar emin olamıyorum..

41 YORUM:

Ömer Cankat Yüce dedi ki...

Ortada olumlu birşey olmasa da olumlu olmaya çalışalım.PAO maçında üzerimizdeki ölü toprağını atacağımıza inanıyorum.Bu sene ilk ikide olmamız gerekiyor.Devre arasına kadar puan farkını en azından bu seviyelerde tutarsak geleceğe umutlu bakabiliriz.Devre arasında iyi bir kamp dönemi ve takviyeler olacağına eminim.

Ayrıca bu maçtan sonra Apaç hkb'ye bir yerde denk gelirse ne yapar bilemiyorum.

frank dedi ki...

ya bu nasıl maç, bu nasıl futbol, bunlar nasıl futbolcu? sadece bu maç olsa neyse ama sene beşından beri oynadığımız futbol da, oynayanlar da hepsi aynı. sıkıldım, yemin ediyorum sıkıldım!!

Adsız dedi ki...

yahu bu nasıl futbol, bu nasıl rezillik parma.allah aşkına ysen söyle.

apaç dedi ki...

total futbol oynayacaktık. kısa, ayağa paslarla rakibin başını döndürtecek; beklerimize oyunun 60 dakikasını rakip sahada oynatacaktık. fenerbahçelisi dahi gelip bizim maçımızı seyredecekti.

sonra erman toroğlu, maraton'da, ''şimdi ben 3 büyüklerden birinin maçına gitsem, galatasaray'ın maçına giderim. adamlar zevk veriyor abie'' diyecekti.

ama olmadı. bunların hiçbiri olmadı.

orta sahamız arkasına teneke bağlanılarak yollanan bülent korkmaz'ın üçlüsünden oluşurken, sol bekimizde hakan balta, stoperimizde gökhan zan yer aldı. takımın en iyi isimleri burun bükülen mustafa sarp'la, çakır göz sabri oldu.

ne total futbol oynayabildik, ne de haldun'un muhteşem(!) transferlerini görebildik.

ve gene olan bize, biz futbol dilencilerine oldu.

futbol, sadece futbol değil.

kewell! sen de çok güzel gülüyorsun.

allah aşkına gitme. kal hep bizimle :(

sembolist dedi ki...

ilk defa umudum,gelceğe dair cümlelerim yok oldu..sonraki sürece dair beklentirlerimi toz duman arasında görmye çalıştıkça bu toz bulutu tüm enerjimi yok ediyor ve tekrar başladğım noktaya '0' değerine dönüyorum..
defansta 2 türk oyuncuyla,göbekte 2 türk oyuncuyla bu kadar..
kepenki kapatıyorum..
hayırlı bayramlar..

yusuf dedi ki...

total futbol şöyle kalsın. ben skibbe'nin oynattığı futbolu istiyorum.

Adsız dedi ki...

merakla yazını bekliyorum tardini.

tobias dedi ki...

zaten olanı biteni özetlemişsin parma.diyecek hiçbir şey yok.sadece bayram zehir oldu.

Adsız dedi ki...

''Ortaya çıkarılmak istenen yapı güzel, vadettiği şeyler ise mükemmel.. Ama yapılan bazı strateji hataları arızaları derinleştirip makineyi durma noktasına getirebiliyor zaman zaman.. Sık sık yağlayacaksın, devre gelip kontağı tersine çevirip motoru dinlendirdiğinde bakımını yapacaksın ve yola devam edeceksin.. Teknisyenler iki senedir doğru teknisyenler fakat oyuncu topluluğu ve taraftar yönünden bu kadar emin olamıyorum..''

nokta!!

Parma Maniac dedi ki...

Beyler total futbol üzerinden teknik kadroya vurmak çok anlamsız bence, zira Rijkaard hiçbir zaman böyle bir şey vadetmedi.. Basının gazıdır bu, Hollanda kültürünün taraftar ve takım üzerine gereksiz bir yansıyışıdır.. Yanlış yerden yüklenmemek gerek bence..

Unknown dedi ki...

Açıkçası bu maç benim için bu sezonun bitişinin göstergesidir. Bir Baros'un sakatlığı takımı resmen bitirdi haftalardır futbol oynamıyoruz. Tabii faul yapmaktan, top çalmaktan aciz orta 3'lüyü saymıyorum bile. Ernst-Fink, Christian-Emre'nin yanında bizim göbek Bank Asya'dan hallice oluyor ne yazık ki. Buna bir de arkadaki refakatçi stoperler eklenince rezil futbol kaçınılmaz oluyor. Bence geçen seneden filan çok daha gerideyiz, Skibbe'nin kovulduğu Kocaeli maçında bile 10-12 net pozisyon kaçırmıştık, üstelik kadro kalitemiz çok daha gerideydi. Neyse söylenecek bir şey yok, 4.lük her şeyi açıklıyor sanırım.

adam gibi adam AKDEM dedi ki...

-Böyle bir futbolsuzluğu konuşmak kolay değil benim açımdan, bu geceki oyunu anlatabilecek bir futbol dağarcığı yok bende-

+1 desem..

Erdem Karakuş dedi ki...

Teknik ekibi eleştirmenin anlamı yok boşa, Galatasaray'a iyi bir orta saha oyuncusu lazım devre arasında. Rijkaard'ın Barcelona'daki ilk senesini hatırlayın, berbat bir ilk devreden sonra ligin ikinci yarısında Davids'i kiralamışlardo o sene. Takımın sisteminin oturmasıyla beraber orta sahayı Davids'in toparlamasıyla birlikte takım inanılmaz bir yükselişe geçmişti. Galatasaray'ın da orta sahaya kalite getirecek bir oyuncuya ihtiyacı var.

Adsız dedi ki...

elano konusunda kesinlikle haklısınız.

tsnre dedi ki...

gökhan zan golde gene vurur gibi yapıp, vurmamış.

not: beşiktaş'lıyım ve acınız, acımızdır beyler :)

minyatürkalem dedi ki...

Servet Fransa'da, Arda dünya kupası elemelerinde, Elano İngiltere'de, kalmış... 2 adım koşup bir şey yapmak isteyen Keita'da oyundan alınmış. Biz de Bayramın Kurbanı olmuşuz 3 puanlı sistemde...

tari dedi ki...

yani zorla şampiyonluğu vericez. beşiktaş nerden geldi, adamlar yarın yenerse bizi geçecek. hem manisa hem bu maç..çok arayacağız.

theotheo dedi ki...

sene başından beri en iyi kadronun beşiktaşta olduğunu iddia ettim, galatasarayın kadrosunun iyi olduğunu ancak hocasının gerçekten başarısız ve futbolcu şöhretiyle bazı noktalara geldiğinden bahsettim.

şimdi kimse kendini kandırmasın ki, rijkaard bu sene 3.olursa gider. tabiki bu gidiş polatıda götürür.

gelelim gökhan zan konusuna, bu konuda jessie'nin lafı ferrari kötü, gökhan zan galatasaraya gidince ikiz kule oldu idi. ve evet bugün deplasmanda manchesterı yenen takım ve bursaya yenilen takım belli ve ortadadır.

gene dediklerimizden gidelim, kadro çok iyi falan filan deniliyordu, kadronun en iyi oyuncusu mustafa sarp idi:)), iyi denilen zamanlar. bu kadar vasat oyuncularla nereye kadar gelindiği önceden de görülmüştür, şimdide ortada.

devre sonuna gelince, beşiktaş 4 maçını kazanırda, geri kalanı nerde olur onu kestirmek zor.

tari dedi ki...

bir de bugün rijkaard o kulübede olmalıydı. sebep her ne olursa olsun.

Can dedi ki...

Ellerine sağlık abi. Şu maçın yazısı da bu kadar olur işte.

Takımın genelinde bir geri gidiş söz konusu. Taç atışı gibi temel şeyleri bile göz ardı eder olmuşlar. Olur böyle iniş çıkışlar normaldir.

Ama mensubu olduğum taraftar grubuna nefretim artıyor her geçen gün. Her maçı alalım 5-0. Rakip tanımayalım. 3 günde Barcelona olalım(bu da neyse artık). Herşeyi eleştirir hiçbir şeyi beğenmez olmuş insanlar. Fazla bize Rijkaard, Neeskens falan. Maç seyretmenin tadı tuzu kalmıyor insanlar yüzünden.

Genel Sekreter Vak dedi ki...

İçerdede dışarıdada bayram eden çok.Şimdilik bana farketmez.10 kere yenilelim 10 kere yazacağım.Yürüyedur Rijkaard...

Bu sezonu gözden çıkardığım an hocanın imzasına denk geliyor.Saçlarıyla şampiyon o,bana yeter ilk sezon için.Yok,gül gibi el clasico'lar piç oluyor,ona yanıyorum.Geçen sene Hacettepe,şimdi bu...Futbol dilencisi adamız şurda,müstahakmı bu kadarı?

Ayrıca banamı öyle geliyor,yoksa performansın son aylarda çokmu yükseldi Parma hocam?Sürekli döktürüyorsun,çokta iyi ediyorsun.İyice keyif haline geldi benim için senin maç yazılarını okumak,mağlubiyetlerden sonra bile,eline sağlık diyorum...

Parma Maniac dedi ki...

Can, vakilinchuk teşekkür ediyorum..

aşkın dedi ki...

Dediklerine göre Mourinho, berbat bir Porto'nun başına geçtiğinde (yanılmıyorsam ligde orta sıralara gerilemişler) ''eğer dediklerimi yaparsanız lig sıralamasıyla en azından Uefa Kupası'na gideriz'' şeklinde konuşmuş futbolculara.
Uefa Kupası'na katılmışlar.
Ertesi sene hem ligi hem Uefa'yı almışlar.
Daha ertesi sene Şampiyonlar Ligi'ni.
Bu hikayeden dikkat edilecek nokta?
A) Galatasaray kupalar kazanacak
B) Dediklerimi yaparsanız

Dediklerimi yaparsanız
Dediklerimi yaparsanız

Aragones'in dediklerini yapanlar, 44 yıl sonra şampiyonluk kazandılar.Sonra eline Burak Yılmaz, Maldonado ve Josico verildi.
4-1 yenildikleri kupa finalinde şahane paslaşmalar yaptılar..
Balık goller, boş defans vs..
Buraya devreye Hıncal girsin:

-Ve benim skor medyam

Gözlerime inanamamıştım.Fener takımı; bildiğimiz Fener, Barcelona'dan kesitler sunuyordu.
Hatta sıkıntısı bile Barcelona ile aynıydı, onlar nasıl Chelsea ceza sahasında eriyorsa Fener de Beşiktaş ceza sahasında eriyordu.
Zira rakip de Chelsea anlayışıyla oynuyordu.

Bunak, dede, Fener, Barcelona, Josico.Bize birşeyler anlatmaya çalışıyor???

peralta dedi ki...

Maç yazısından öte güzel de bir Gs analizi olmuş. Sistem arızaları bir tarafa, Gs için bu yıl ki bir diğer şanssızlık da pek hata kabul etmeyen bir sezon oynanması. öyle ki, 1 ay önce dibe vurmuş Beşiktaş, devre biterken liderlik hesapları yapabiliyor Fb ve Gs'nin bir iki hafta puan kaybetmesi üzerine. Bir yandan Rijkaard gibi "güzel" bir adam, gösterilmesi gereken sabır, diğer yandan hata kabul etmeyen bir lig ve puan barajının en az 75 olacağı öngörüsü. Gs taraftarı kendisine şunu sormalı bence, 3 yıl sonra hayal ettikleri Rijkard'lı Gs için bu seneyi yok sayabilirler mi?

apaç dedi ki...

yahu ben de şu, ''siz rijkaard'dan iyi mi bileceksiniz''cileri anlamıyorum.

sanki adamın işler sistemine ket vuruyoruz.

ortada kötü giden bir şeyler var, sene başından beri oynanmayan top var, hakan balta var, gökhan zan var, ekimi göremeyen haldun transferleri var ve biz de olması gerektiği gibi yeriyoruz.

bu, her yerde böyledir.

yoksa, kimse, ''gitsin. olmadı. yerine cem beceren gelsin'' demiyor.

kalsın, ama az biraz dikkat etsin.

mesela o sol arkada oynayan, sol bekliği solda beklemek olarak algılayan, her maçın 55-60'ı gibi kesilen çocuğu sol bekte oynatmasın.

arada bi gökhan zan'a filan dikkat etsin.

yeter bizim için.

zaten çoğumuz memur çocuğuyuz..

Togi dedi ki...

uzun zamandır bursasporun futbolunu çok beğeniyorum. bana göre bu sene şampiyonluğun en büyük adayı bursaspor.genel değerlendirmemi bloğuma yazdım.

http://downbothflanks.blogspot.com/2009/11/2009-2010-tslde-kim-sampiyon-olur.html

Adsız dedi ki...

volkan şen bugün çok etkiliydi.zaten genel anlamdada beğendiğim bir isim.devre arası olmasa bile sene sonunda düşünülmeli.

kapalıüst dedi ki...

ya düzelecekler ya gidecekler.

Adsız dedi ki...

elano alınırken arda yı satmak üzere değillerdi herhalde dolayısıyla "ikisini beraber düşünmedik" diyemezler. elano yu tercih eder ve arda ilk uygun talibe satılmalı derim. tr den uzaklaşmak onun içinde iyi olacaktır çünkü.

rijkaard ise bugün kulübede olmakla kalmamalıydı, sonra gidip karısından ayrılmalı çocuğunu kesmeli! söz konusu aileyse gs nin de futbolun da taa...

Adsız dedi ki...

@askin

sen ne konustugunu zerre bilmiyorsun

Othello dedi ki...

@Parma:
Yahu taktin bir Elano gidiyorsun. Su adama karsi olumsuz dusuncelerin gozune resmen perde indirdi, mac adina baska seyleri gozlemleyemiyorsun. Kaldi ki bence iska gectigin bir tespit. Dogru oldugunu var sayiyorum bir an icin. Her transferi Arda "ne der?" ekseninde tartisacaksak, uzgunum ama sorun transfer edilen adamda degildir. Lincoln'un kaptan olusu ve Kewell'un solda oynayisi Arda'nin hep rahatsizligini basin onunde paylastigi hususlardi. Bu gibi gubidik olaylari takimdaki bir numara olusuna tehdit olarak algiliyorsa o zaman Arda mental olarak dusundugumuz prime time kapasitede bir oyuncu degil demektir. Onu huzursuz eden her adamin kellesini alarak bir yere varamayiz. Yine de belirtiyorum ki bence uzerinde fazla israrci oldugun, iska bir hipotez bu. Sanki butun takim catir catir oynuyor da Arda'nin ve Elano'nun potansiyellerinin altindaki performanslari tek derdimiz.

Vur agzina al lokmayi, helva gibi takimiz. Iki tekmeyi yiyen mucadeleyi birakiyor. Ortayi tutan oyuncular ileriden yeteri kadar destek alamadiklari gibi, oyunu okumak ve atak oyunda aktif/pasif mucadele acisindan da cok eksikler su anda. Karsi takimin hamlesini beklemeden kendi hamlelerimizi planlayip proaktif bir oyun karakterini sahaya yansitamiyoruz. Linderoth'un yine kili donmemis olsaydi eminim biraz daha olumlu bir mac izlerdik.

Adsız dedi ki...

fikstür kolay, 3'te 3 yapar gene lider girerirz devreye. hemen enseyi karartmayalım.

Adsız dedi ki...

ya şu aydın salağını allah aşkına devre arasında göndersinler. bu çocuğu görmek bile zul geliyor bana.

Adsız dedi ki...

1 adet boxtobox orta saha 1 adet top depmeyi bilen stoper 1 adet tek vuruşla gol bulabilen santrafor..aksi durumda geçen seneden farkımız olmayacak sezon sonu.. ha bide bursayı da küçümsemeyelim bu kadar..ligin sağlam takımlarından ne olursa olsun..hala bir "sivas" potansiyeli taşıyorlar kadrolaryla..en azından ben galibiyet beklemiyordm maç öncesi..

Can dedi ki...

Abi kusura bakma; yazılan yorumlara karşılık veren biri değilim ama birkaç şey söylemek istedim.

"Rijkaard eleştirilmesin mi yani?" Şimdi bu lafı söyleyen birkaç arkadaşımla selamı sabahı kestim ben. Abi sen blog yazıyorsun, benimde nevi şahsına münhasır var bir tane. Sezonun başından beri sistemin eksiklerini oturup eleştiriyoruz zaten burada. Bunları yapmak gerekli, böyle olmalı, şurası yanlış gibi söylemlerde bulunuyoruz kaç aydır. Eleştiri değil mi yani bizim yaptığımız.

Eleştiri ne demek önce bir kavramak lazım. Yapıcılığına sonra geliriz. Rijkaard yanlış oyuncu değişikliği yaptı demek kime ne kazandırır; dahası kim o değişikliği yaparken adamın aklındakileri kestirebilir. Eh arkadaşım siz eleştirmiyorsunuz o zaman sallıyorsunuz işkembe-i kübradan.

Kadınların futboldan anlamadığı konuşulurda hep, erkeklerin ne kadar anladığı daha meçhul bir soru.Oyun zevkli,izlemesi keyifli güzel. Hayatlarını buna adamış insanları, izlediğiniz 10, oynadığınız kıçı kırık 20 mahalle maçı üzerinden değerlendirmeyin. Fikir edinmek, öğrenmek iyidir de, her işin bir master yoda sı var yahu.

7 sene amatör kümede oynadım; belki hiçbirşey değil ama o sahaya çıktığınızda neler olup bittiğini aklı almaz oynamayan adamın. Seyretmesi de konuşması da kolaydır ama anlamak için biraz çaba sarfetmeli. Haftada 50 tane maç yayınlanması bu işin basit olduğunu, herkesin bu işi bildiğini falan da göstermez. Önce bir su içip ondan sonra karar verelim söyleyeceklerimize.

Ha birde total futbol hikayesi var. Önce total futbol un ne olduğuna dair fikir edinin ondan sonra gelir vurursunuz takımın başındakilere. 4-3-3 = Total futbol değildir.

Parma Maniac dedi ki...

Othello, bütün sorunlar Elano'dan kaynaklanmaktadır gibi bir saptama yok.. Sistemdeki arızaların sezon başından beri farkındayım, takip edersen 4 atılan maçlarda bile geçer burada.. Fakat bir de bunları büyüten, tetikleyen şey var.. Bir neden-sonuç durumu var.. O neden olmadan bir şekilde işleyen, sonuçları alan bir mekanizma var.. Mesela bence ilerideki adamların içlere yardım etmemesinden ziyade içlerin ön alana destek verememesi daha net bir sistem problemidir ama önemli değil bunları konuşmak şu aşamada, zaten zamanla halledebilirsin bunları.. Keza Arda'nın durumu da öyle.. Onunla ilgili eleştiriler, kaptan yapılmasıyla ilgili durumlar da blogun arşivinde vardır, davranışı doğrudur demiyorum ama benim gözümde net bir supporter'dır Arda.. Küsmesinin yanında üzerine transfer yapılınca performansının düşeceğinin de farkında olursun bu durumda.. Daha da önemlisi bu adamın işleyene çomak sokması yanında aslında eksiksiz bir ön alana transfer edildiği gerçeği var.. Arka taraf boşken, tandem eksik durumdayken daha çok göze batar.. Sonuç olarak Elano'yu oynatınca Kewell, Arda ya da Keita'dan birini yedek bırakacağın en baştan belli.. Bu durumda diğer eksikler de daha çok göze batıyor.. Geçen sene Lincoln oynanan topun odak noktasıydı, sorunlar çıkınca takımın geldiği noktayı gördük.. Bu sene de güzel giden takımın kalbinde Arda ve sistemi farklılaştıran Keita vardı.. Artık kalmadı.. Ortada kişilere takma yok, ortada olan bir problemin saptaması var..

Adsız dedi ki...

Taktik açısından çok şey söylenebilir. Önliberoların yetersizliği, 4-3-3e uygun bir kadro olmaması vesaire. Bence kimsenin üstünde durmadığı ama çok önemli bir 'detay' var. Hakan Balta, Servet ve Gökhan korkunç oynuyorlar. Kendi ortalamalarının bile çok aşağısında oynuyorlar. Bir dönem kendi isimleriyle kıyaslandığında oynadıkları futbolun(Servet ve Hakan B.)Terry gibi Ferdinand gibi durduğundan şimdi kimse onlarla ilgili ağzını açmıyor. Elano ilk 11 oynamayan bir oyuncu. Takım içerisinde yeri belli olmayan bir oyuncu. Defansın yeriyse oldukça sağlam, takım içerisindeki pozisyonları belli. Onların dökülmesiyle, zavallıca oynamalarıyla kimse ilgilenmiyor. Ve herkesin ilerideki oyuncularla ilgilenmesi onların takım oyununa etkilerini göz ardı etmemizi sağlıyor. Hakan Balta'nın dün yaptığı fantazi oyunları halı sahada denemeniz jübilenizi yapmanıza yol açabilir. Servet, Gökhan fiziğinde iki oyuncunun bu kadar yumuşak oynaması(Servet ikili mücadelelerde sert dursa da aslında defansa katkı yapan bir ağırlığı yok)hayrete düşürüyor. Defansın oyundaki yerini azımsamamalıyız. Hiç baskı kuramadığımız, oyunun hiçbir aşamasında top yapamadığımız bir maçta Galatasaray defansının yine görünmez olması kabul edilemez(Bir süre sonra onlar konuşulmaya başlanacak, nasılsa ibre onlara dönecektir.)

KATIRCI dedi ki...

Maçın en güzel anlarından birisi Bursaspor Taraftarının 85. dakikada Kurban Bayramına Özel "Tekbir" getirmesiydi:)

Adsız dedi ki...

emre abi
özer hurmacı için ne düşünüyorsun. nasıl bir futbolcu sence. ilk 11 oynamalı mı ?

nuri dedi ki...

Elano konusunda, tabii ki olan bir probleme dikkat cektigini dusunuyorum, ancak Elano'yla baglantili olarak Arda'nin performansindaki dalgalanmadan cok daha ciddi sorunlar varmis gibi geliyor bana da.
Oncelikle sunu soylesem, Arda'nin hakkini yemis olur muyum bilmiyorum, Arda hicbir zaman takim dokulurken de mac kazandiran, gerekli inisiyatifi alip takimi tasiyan bir supporter olmadi (Alex'in belki 100den fazla macta oldugunu olamadi), belki cok nadir karsi ornekler cikabilir bu soyledigime.
Ikinci dikkat cekmek istedigim nokta, su an bekledigimiz futbola ayak uyduramayislariyla elestirdigimz futbolcularin son haftalardaki formsuzlugu: Ozellikle Baris, M.Sarp ve Hakan Balta, tamam Iniesta, Xavi ve Maxwell degillerdi hicbir zaman, ama son birkac haftaya kadar cok daha oyunu iki yonlu oynayabilen, bekledigimiz kesici/bek hareketlerini yapabilen adamlardi, hatta ayni ani dususe kismen Servet ve Zan da dahil edilebilir yoruma gore.
Yani Arda'nin formsuzlugundan daha hayati bir sorun, diger, nispeten duz futbolcularin ani ve asiri form kaybi, ve Arda'nin da uyuyan bir takimi harekete gecirecek inisiyatif ve dirayete hicbir zaman sahip olmamis olusu bence.

CaRtMaNtR dedi ki...

Orta alandaki çift yönlü oyuncu eksiği için acaba devre arasında yapılacak bir Hamit transferi nasıl etki eder diye düşünmeden edemiyorum hele birde kardeşi ile getirilebilirse.

Birde stoper için şu anda sanırım hala fizik tedavi gören Ömer Toprak eğer futbola dönebilecek durumda ise o bölgedeki sorunu gelecek sezndan itibaren çözebilir mi gibi düşünceler kafamda dönüyordu hsonu maçı izlerken.

hit counter
Blogger tarafından desteklenmektedir.