Galatasaray 6-0 Netanya

90 dakika 2009/2010'un adeta bir önizlemesi.. Rakip bu kadar zayıfken oyun üzerinden sezon kelamı etmek zor.. İsrail ligine, o ligin zorluk derecesine ve Maccabi Netanya'nın o ligdeki konumuna dair elde hiçbir veri yok.. Bu açıdan yarım düzinelik maçı değerlendirmek çok kolay değil.. Ama rakibi en alt profille düşündüğünüzde bile gerçekleşen bazı hadiseler sezon adına umut verici.. Yaklaşık 5-6 oyuncunun rotasyon ve hazır olmama kaynaklı oynamadığı bir maçta kurulan baskı, tahminen %65-70 arasındaki topa sahip olma oranı, hücum aksiyonları, kenarları olabildiğince kullanan yapı umut verici.. Arda Turan deplasmandaki maça göre daha yakındı geriye.. Kader Keita/Harry Kewell ve Aydın Yılmaz maç boyunca gösterdikleri performans geçen seneki 4-4-1-1'de Arda ve Kewell üzerinden yapılamayanların küçük bir gösterisiydi.. 4-3-3'ün avantajları burada çıkar zaten ortaya..

Oyun itibarıyla geçen seneki Metalist Kharkiv maçına çok benzeyen bir maçtı.. O maçta Kharkiv'den 3 kat fazla pas yapan bir Galatasaray vardı.. Skibbe o Galatasaray'ı ortaya çıkarana kadar 6-7 ay vermişti.. Frank Rijkaard'ın Michael Skibbe'den mantalite itibarıyla büyük farkı olduğuna inanmıyorum.. Geçen sene, 5-6 ayda kurulabilecek en iyi pas yapan takımlardan birini kurmuştu Skibbe.. Arkasından gelen Bülent Korkmaz 1 ayda o yapının içine etti, takım şampiyonlukta teslim bayrağını çektikten sonra tekrar hatırlar gibi oldu.. Rijkaard'ın geçen seneki 8 aylık Skibbe'nin üstüne gelmesi, pas yapma ve alanı enlemesine paylaşma yönünden aynı şeyleri düşündüğüne inandığım bu iki hoca bakımından bence çok büyük bir artıdır Galatasaray için..

Arda'yı ortanın ortasında çok beğeniyorum.. Vücut dili hala orada oynadığı için memnun olmadığını gösteriyor ama hiçbir şey yapmayan hali bile, futbol profiliyle o bölge için çok uygun.. Diğer iki içle birlikte oynamayı öğrendikçe daha çok zevk alacak.. Kader Keita bugün devamlı geriye ve ortaya yaklaşan oyunuyla içleri destekleyen yapıdaydı.. İçeri giren bu yapısı arkasında oynayan Sabri'yi oyuna sokma yönünden avantaj getirir.. Maçın bug'ı Aydın içine Messi kaçmış gibiydi.. Aldığı, kestiği her top tehlike oldu.. Her driplingini sonuca ulaştırdı.. Galatasaray forması altındaki açık ara en iyi maçıdır.. Bu nedenle de bu kadarla yetinmek gerekir.. Bundan sonra eskiye dönse bile yıllar sonra bir Netanya maçı oynadım ki öyle böyle değildi diye anlatabilir çocuklarına.. O açıdan mutluyum..

Çıkana kadarki Linderoth onsuz geçen 2 seneye lanet ettirir.. Fiziken istikrarı sağlayan bu Linderoth 4'lü defansın önü için ilk isim olur.. Topal'ı da kulübeye gönderir.. Galatasaray'ın bu bölgede bu iki oyuncu dışında Ayhan, Barış, Sarp ve Arda'dan oluşan inanılmaz bir zenginliği var ki bu zenginlik diğer bölgelere de kendiliğinden bir zayıflık getiriyor.. Bu açıdan Elano ve Arda ikilisinin ortada kullanılmasının eldeki potansiyeli verimsizleştireceğini düşünüyorum..

Hücumun bu kadar önplanda olduğu ve defansif anlamda hiçbir üretimin yapılmadığı maçta sahanın en kötü oyuncusu açık ara Hakan Balta'ydı.. Övülen ve yerilen nitelikleri adına gayet normal bir durum.. Emre'ler üzerine bu maçta söylenecek çok şey yok.. Aşık'ın ciddiyeti ve konsantrasyonu mahalle maçında bile şapka çıkarttırır fakat.. Hazırlık dönemindeki maçlarda çok ağır görünen Uğur Uçar'ın da çabukluğunu kazanması gelecek adına umut verici.. Sabri bu takımın bankosu ama balataları yakma ihtimaline karşı, Galatasaray'ın en zayıf pozisyonları olan bekleri yedekleme yönünden önemli oyuncudur Uğur..

Galatasaray'ın formalarını lansman gecesi eleştirdim.. Beyazla ilgili söylediklerimin arkasındayım.. Moru bu gece gördük, ki spotların altında ve oyuncuların üstünde duruşu oldukça farklı duruyor.. Tanıtımda açık bir mor vardı Hacettepe'yi hatırlatan ama spotların altında ton olarak gayet iyi duruyor.. Her forma için sahada ve oyuncuların üzerinden görmeden çok da iddialı konuşmamak gerekir derim.. Farklı renklerle ilgili sorunumuz hiç olmadı.. Mor sadece Türkiye'deki çarpık basın anlayışı nedeniyle anlamsızdı.. Galatasaray sahaya sarı ya da kırmızıyla çıkar, bu renkler ne diyen zihniyetin üstünü kalemle çiziniz ve bu seneki Barcelona yönetimine havale ediniz.. Bu geceki maç beni bu açıdan da memnun etti.. Morla beyaz çizgileri ve fontu kullanan takım geçen seneki turuncuda beyaz çizgileri neden kullanmadı da formayı kırmızıyla boğdu onu da dizaynı yapanlar düşünsün.. Geçen seneki turuncuyu bu beyaz çizgilerle düşünüp kafayı yerlere vurmamak imkansız.. Keza Galatasaray armalı özel fontların gelişi de defalarca yazdığım bir konu olarak ayrıca sevindirdi beni.. Demek ki fazla inada gerek yokmuş.. Fontun şekli, yazıların büyüklüğü, numaraların altındaki küçük Galatasaray armaları gayet şık.. Umuyorum Fenerbahçe gibi gelenekselleştirirler bu fontları..