Miroslav Stoch ve Rekabet

Miroslav Stoch Fenerbahçe'ye hayırlı olsun.. Kendi ihtiyaçları doğrultusunda iyi bir transfer yaptılar.. Chelsea tapulu, son sezonunu bir ülke liginde tarihi değiştiren bir organizyon içinde başarıyla geçirmiş, Dünya Kupası'nda vizyona çıkacak genç ve gelecek vadeden bir oyuncuyu aldılar.. Takımın yıllardır 4-4-1-1'de gösterdiği hücum sıkıntısının ana nedeni yetersiz açık oyuncularıydı.. Forvet Deivid sağ açığa devşirildi ve çok başarılı bir sezonun en önemli oyuncularından biri oldu ama sakatlık sonrası geriye dönemedi.. Mehmet Topuz ezeli rekabet içinde ederinin çok üstüne transfer edildi ve Topuz da bunu taşıyamadı.. Kayseri'de hücumun en önemli silahı olarak yer alan bir adamın Fenerbahçe'de hücumdan çok fizik güç ve savunma anlamında işe yaraması da ayrıca incelenmesi gereken bir konudur.. Ankaraspor'da açık geçmişi bulunan Özer ise sadece idare edici bir oyuncuydu.. Eğer gelecekte önemli bir oyuncu haline gelecekse bunun supporter ya da içte gerçekleşeceği kesin, o nedenle Fenerbahçe'nin kanat problemleri devam ediyordu.. Bu açık yokluğunda takımın kaliteli bir forvetinin sistem gereği yedek kaldığı ortamda sistemi 4-3-1-2'ye çevirip iki hücum bekinden faydalanalım düşüncesinin ortaya çıkıp Daum'un üzerinde fazla diretemeden elde patlamasında da Stoch tranferinin arkasındaki hadiseler etkilidir bence..

İşin Galatasaray tarafında ise böyle bir yarar ilişkisi mevcut değil.. Galatasaray'ın böylesine büyük sorunları mevcutken hala bir açık/forvet peşinde koşması trajikomiktir.. Takım, geçen senenin tamamını bozuk, harap edilmiş bir sistemle geçirdi.. Birincil problem merkezdi ki buradaki yazılarda iki elin parmaklarından çok geçmiştir.. Tandemi sorunluydu, dünya çapında bir oyuncu olmasa da Lucas Neill'ın geldikten sonra yaptığı katkı herkes tarafından görüldü.. Forvetinin problem olduğu Milan Baros'un sakatlığından sonra ortaya çıktı.. Balta'nın sakatlıklarında ve stopere kaydırılmasında beklerinde bile problem göze çarptı.. Ama Galatasaray'ın hiçbir zaman bir açık/forvet problemi olmadı.. Geçtiğimiz sene Giovani Dos Santos'un sol açıkta kullanılması nedeniyle etkisiz kalındığı dönemler oldu ama bunda da etken Arda'nın forvet yokluğunda en uca geçmesiydi, takımın üzerinde oluşan yan hasarlardı.. Galatasaray'ın merkezi kırık, tandemi Lucas Neill'ın varlığına rağmen hala soru işareti ve böyle bir ortamda Arda ve Keita'nın olduğu, Giovani Dos Santos'un beğenilmeyerek geri gönderildiği takımda Miroslav Stoch riskine girmenin, ikinci başkan tarafından açıklanan düşük transfer bütçesinin tamamının başka bir açık/forvete harcanacak olmasının mantıklı bir açıklaması yok.. Miroslav Stoch'a bir kalite atfediyor olabilir Galatasaray taraftarı.. Ki bunu 2 Fenerbahçe maçıyla nasıl yapabiliyorlar onu anlayamıyorum.. Keza skandal Hollanda savunmalarının arasında geçen başarılı bir sezon bir şeyler anlatır ama riskleri de beraberinde getirir.. Ama eğer ortada Stoch'a atanan böyle büyük bir kalite varsa, Galatasaray taraftarının takipçisi olması gereken konu o kaliteden iki tane oyuncunun Galatasaray merkezine transferinin takipçisi olmaktır.. Stoch benim izlediğim 2-3 maçında görebildiğim kadarıyla tipik bir Arda Turan klonu.. Arda'nın fizik sıkıntısı nedeniyle bu ligde çektiği sorunlar ortada.. Giovani Dos Santos'un benzer şekilde rakip stoperler ve bekler arasında kaybolduğu maçların üzerinden 2-3 ay geçmedi.. Galatasaray'ın fizik sorunu yıllardır takımı etkiliyor.. Teknik, pırpır ve fiziki zaafiyeti olan bir oyuncuya daha bu kulübün ihtiyacı yok.. Seneye takımın sistemi ne olacak belli değil.. Eğer yine geçen sezon başındaki 4-4-1-1'e dönüp Arda Turan'ı forvet arkasına almayacaksa Rijkaard, Stoch zaten aşırı lüks bir transfer olur.. Böyle bir düşünce varsa da öncelikle halledilmesi gereken sorun Elano'nun elden çıkarılıp o supporter arkasının Topal'ın da gittiği ortamda çok kaliteli iki iç oyuncusuyla doldurulmasıdır, transfer bütçesinin tamamını gereği olmayan bir bölgeye yatırmak değil.. Yeteneğine hiçbir zaman inanmadığım ama Galatasaray'a geldikten sonra fikrimi biraz değiştiren Gio'nun geçen seneki başarısızlığında Keita'nın üzerine alınması etkiliydi.. Gio klasik bir ters ayaklı sağ açık oyuncusu ve solda gösteremediği performans üzerinden değerlendirilmesi bence büyük anlamsızlıktır.. Galatasaray 2 sezondur bu hataları yapıyor.. Önce Arda üzerine Kewell, daha sonra ortaya geçen Arda'nın üzerine gelen Elano ve sağdaki Keita'nın varlığında gelen Gio.. Böyle bir ortamda bu açık forvet transferini bırakıp hem savunmada, hem de orta sahada takımın merkez iskeletini onarmak gerekiyor.. Vincenzo Grella'nın peşinden koşulurken bizim taraftarın Stoch ismiyle bu kadar heyecanlanmasını da kavramakta zorlanıyorum ben.. Eğer beklenen merkez transferleri gelirse bu takımın böyle bir açık forvete ihtiyacı olmayacak.. Tersi bir durumda da bu seneki kötü sezonun net bir benzeri yaşanacak.. Stoch'un Galatasaray transferini bunun üzerinden değerlendirmek daha mantıklı olur..

Sonuç olarak Galatasaray'ın kaybettiği bir şey yok.. Fenerbahçe ise eğer beklenen oyuncu profilini bizim ligde gösterebilecekse oyuncu, iyi bir transfer yapmıştır.. Hepsi bu.. Yaşanan depresyondan sonra rakip taraftarın psikozdan çıkabilmek için böyle bir unsura ihtiyacı vardı ki adı Galatasaray'la anılan oyuncunun peşinden giden Fenerbahçe yönetimi bunu mutlaka düşünmüştür.. Dünya Kupası'nda takımdan ayrılan Gio'yu da, Stoch'u da ayrı bir gözle izleyeceğiz artık.. Geçen sene belli bir piyasayı yapmış bir genci Dünya Kupası'ndan önce alabilmek sağlam bir maddi kaynak gerektirir ve oyuncuyu ikna etmek bu anlamda önemli bir başarıdır.. Bu artı da Fenerbahçe yönetimine rahatlıkla yazılır bu transferden sonra..