Matrix külliyatından devam edelim.. İkinci film Matrix Reloaded'da ilk filmden sonra konu açılımı devam ederken cevap bekleyen yeni sorular gelir ve seyirci benzer gizem bombardımanıyla karşı karşıyadır.. Neo ilk defa Zion'a gelir ve burada hadiseyi anlama çabası sürerken yaşlı bir konsey üyesiyle üçlemenin en güzel sohbetlerinden birine imza atar.. Makineler ve onlar üzerindeki kontroldan bahsetme esnasında Neo, her insanın bildiği sıradan saptamalar yaparken ihtiyar bir anda "what is control?" diyerek esas oğlanı dumur eder ve onun olaylara biraz daha farklı açıdan yaklaşmasını sağlar..
Futbola uyarlamak mümkün bunu.. İlk yarıdaki kısır futbolda kontrolün sahibi tamamen Danimarka'ydı.. Turnuvanın bazı büyüklerden sonraki en sağlam dörtlü savunmalarından birine sahip olan Morten Olsen, bu savunmayı hemen önlerindeki Christian Poulsen, Thomas Kahlenberg ve büyük Serie A tecrübesi Martin Jorgensen'le desteklerken son zamanların modası sol kenarı da yine benzer defansif özelliği yüksek Thomas Enevoldsen'le düzenledi.. Bendtner'in arkasında sağda Rommedahl'ı bırakıp ideal bir defansif yapı ileri süren Olsen'e karşı Hollanda'nın fazla cevabı yoktu.. Danimarka'nın net planı Hollanda'yı durdurup zayıf rakip tandemini Bendtner'le zorlamak ve daha çok Jacobsen - Rommedahl ikilisiyle etkili olmaya çalışmaktı.. Poulsen'i Agger ve Kjaer kontrolcüsü olarak daha geride konuşlandırdılar ve hücuma yatkın Jorgensen - Kahlenberg ikilisiyle de toplu oyunda etkili olmaya çalıştılar.. İlk 45 dakikada kontrol tamamen ellerindeydi, soyunma odasına da daha moralli giden takım Danimarka'ydı..
Ama futbolda böyle gariplikler var.. İkinci yarının hemen başında Van Persie'nin Danimarka sağından yaptığı ortada sol bek Simon Poulsen'in yaptığı hata ve garip kafa vuruşu Agger'e çarparak gol oldu.. Bundan sonra Danimarka'nın hücumda etkili olup olamayacağı merak konusuydu.. Nicklas Bendtner'in 60. dakikada kenara gelişinin tek açıklaması sakatlığı olabilir, Olsen'in başka bir düşüncesi olduğunu sanmıyorum ama onun gelişinin takımı etkileyeceği çok açıktı.. Hollanda golden sonra da çok etkili olamadı ki bu iskeletle beklenen güzel futbollarını sergileyemeyecekleri de açık.. Takımın Robben ihtiyacı solda Elia'nın yarattıklarıyla vücut buldu.. Daha sonra Van Persie - Afellay değişikliğiyle Dirk Kuyt en uca geçti ve yine Elia'nın soldan geliştirdiği bir atakta golü bularak maçın skorunu ortaya çıkardı..
Arjen Robben dönünce nerede oynayacak Hollanda için kilit konu bence bu.. Bu sene Bayern'de sağ açıkta yaptıklarından sonra Hollanda takım profili içinde sol açık onun için uygun yer gibi görünüyor.. Ama Van Persie ya da Kuyt arkası sol Elia, sağ Robben ve iki iç önündeki Sneijder'li bir yapı da bugünden sonra Van Marwijk'ın kafasında yanmış bir ampül olarak tedavüle konabilir ilerleyen maçlarda.. Danimarka'nın oyunun ikinci kısmında gösterdiği başarısızlık fiyasko derecesinde ama Bendtner nedeniyle mazur görmek mümkün.. Hollanda'yı ise Robben'le beklemek gerekiyor ama zayıf tandem ve içler varken sağlam organizasyonlara karşı sorun yaşayacakları bugünkü ilk 45 dakikayla birlikte bence ortada..
2 YORUM:
huntelar için ne diyon?
oynamalımı?
Ben pek tutmam.. Van Persie, olmuyosa da sağdaki Kuyt'ın bugünkü gibi en uca çekilmesi iyidir bence..
Yorum Gönder