Ezeli rakibini küçük düşürmenin hiçbir faydası yok futbolda.. Anlık zevk verir belki, o gece rahat ve mutlu uyursun ama uzun vadede kazanacağın hiçbir şey yoktur.. Hele ki camianın içinden bir şahıs, o takımın en önemli oyuncusu konumundaysan.. Totti'de de farklı işlemedi kural.. Lazio'yu kendi seyircisi önünde yendikten sonra rakibine Serie B yolunu gösteren adam 2 hafta sonra içinden o takım Inter'den puan koparsın diye dua ediyordu muhtemelen.. Ama taraftar cezayı kesti bu aptalca girişime.. Önce idmanı basıp futbolcularına gözdağı verdi, sonra ortaya enerji yoksunu bir Lazio çıktı ve Inter gollerinde ortaya çıkan sevinç gösterileri geldi.. Lazio taraftarının içinde bulunduğu ortam son derece doğal bir duygunun dışavurumuydu, en ufak bir eleştiri konusu da değildi gözümde.. Inter maçından sonra ırkçılığından girip, geçmiş yanlışlarından çıkmak ise fazlasıyla beyhudeydi, zira taraftar olmayı bilen herkesin anlayabileceği bir futbol hadisesiydi söz konusu olan.. Ben sadece kendi takımımın galibiyetine sevinirim diyenleri ise en çok bizim ülkede görürsünüz, kendilerine taraftarlık deneyimlerinde başarılar dileyip zerre anlamamaktan başka bir şey gelmez benim elimden..
O Totti bugün, belki aldığı ayarın, belki şampiyonluğu kendi sahasında kaybetmenin sınırına gelmenin üzerine kupayı vermenin siniriyle en az kendisi kadar itici Balotelli'ye tekmenin kralını attı.. O tekme taraf olma refleksiyle bile açıklanabilecek, mazur görülebilecek bir hareket değil.. 2 yıl önce Roma'nın kralı, bırak İtalya'yı dünyada futbolla ilgilenen her insanın saygı duyduğu büyük kaptanlardan biriydi.. Sadece 2 hafta içinde hem ayarsız, hem de haysiyetsiz aksiyonların imparatorluğuna yükseldi.. Biz kendisini İtalya Ümit Milli'yken yaptığı çıkış ve sonrasında gösterdiği komple yaratıcı haliyle sevmiş, Del Piero'dan sonra post Baggio dönemine dair yeni bir nefer daha bulduğumuz için sevinmiştik.. 34 yaşında düştüğü duruma ise sadece üzüntu duyabiliyoruz..
Bir an önce iflah olması dileğiyle..
11 YORUM:
Roy Keane'in Alf-Inge Haaland'a yaptığı hareket yüzünden gördüğü kırmızı karttan sonra izlediğim en acayip harekettir bu akşamki. Barış'a Sivas, Caner'e de Atletico maçlarında kızmakla haksızlık etmişiz demek ki, Totti gibi adam bunu yaptıktan sonra.
Bir de bu kadar ara vermesen diyorum üstad, özletmesen yazılarını.
http://doksanartiuc.blogspot.com/
Ben izlerken şok oldum bu kadar vahşice/hayvanca nasıl hareket edebilir.. Madridli Pepe ile sildim futbol hafızamdan.. Hayvan diye de etiketledim..
Hep böyleydi, pek şaşırmadım ben. :)
Hayvan. Hayvan yani. Başka birşey değil...
Cok severdim ama gercekten onun bunun cocuguymus su hareketten sonra, iflas etmis dizlerine seneye balotelli de benzer bi muamele ceker insallah..
blogda büyük performans düşüklüğü var, bir an önce toparlanman dileğiyle..
tekme pepe'ninki kadar olmasa da kesinlikle hayvanca ona hiç bir lafım yok. ama lazio taraftarının takıma yenilin diye baskı yapması, inter gol atınca sevinmesi "son derece doğal bir duygunun dışavurumu", "taraftar olmayı bilen herkesin anlayabileceği bir futbol hadisesi" olurken, totti'nin (ki bu adam 21 yıldır roma kulübünün içinde ve lazio ile olan rekabeti en çok yaşayan adamlardan biri) ezeli rakibinin küme düşmesine sevinmesi veya lazio serie b'ye işareti yapmasına bu kadar saydırılmasına anlam veremiyorum.
ayğına sağlık. keşke kıraymış.
cem dizdar konuyla ilgili şöyle yazmış;
"...Ama takımı gol yediğinde sevinen birisi aynı zamanda hayata ve takımına anlam kazandıran futbolu öldürmektedir, bunu görmez. “Efendi gibi yenilmek” de var bu oyunda ama ideoloji böyle bir şey insana “deli gömleği” giydiriyor. Takımına gol atıldığında “gooool” diye ayağa fırlayan adam bize, bir yerde herhangi bir gerekçeyle biri öldürüldüğünde “Ohhh” çeken adama dair önemli ipuçları verir. Sakın bunlar birbiriyle kıyaslanamaz şeyler diye düşünmeyin. İnsan faşist olmaya görsün; düşmanı kaybetsin diye insanlığı olduğu gibi oyunu da öldürmeyi göze alabilir..."
bu işin bir yanı. diğer yandan da bazen canın kadar sevdiğin takımın, kardeşin annen baban kadar sana yakın olan bir kulübün bir maça çıkıp yenilmesini dilemek, kaybetmesini arzulamak bence normal bir insan davranışı değil.
gs-bursa maçıyla ilgili düşünmüştüm bunu. her ne kadar bizim galibiyetimiz halinde cl yolu açılacak olsa da bursanın galibiyeti demek fenerin yüksek ihtimal şampiyon olamayacağı anlamına geliyordu. sırf bu sebeple bursaya yenilmesini istemekse takımından sahtekarlıktır bir nevi. sonuç itibariyle fener bizi iki maçta da yenmiştir. bursanın da şampiyonluğu haketmek için bizi yenmesi gerekiyordu. yok fener şampiyon olacakmış yok olamayacakmış kime ne? trabzonspor bizim yüzümüzden şampiyon olamamıştı 5-6 sene önce. bugün bakınca iyi ki yenmişiz o gün trabzonu, iyi ki aykut harika kurtarışlar yapmış diyorum. yoksa rekabetin içine hile kattığımız anda kendi eksiklerimizi de göremezdik. kim bilir belki de bir sene sonrasında türkiye kupası finalinde fenere 5 atan bir takımımız olmazdı. lazioların ki de biraz o hesap, roma şampiyon olamadıkça göremeyecekler belki de aralarında açılan farkı.
tottinin yaptıklarını hiç bir şekilde onaylamıyorum. ancak her ne kadar romayla özdeşleşmiş bir adam olsa da yine de koskoca lazio romanın çirkef kaptanıyla bir tutmamalıydı kendini. lazionun muhatabı roma kulübüdür. romayı yenersin,ezersin,şampiyon olursun üstünlüğün, büyüklüğün o zaman anlaşılır.
babayaro bu postta saydırılan şey Totti'nin Serie B'ye işareti yapması değildir, maçtaki hareketidir.. Lazio'ya yaptığı hareket için ayarsız, diğeri için haysiyetsiz dememin temelinde de bu yatar.. Saçma sapan bir strateji hatasıdır yaptığı, 2 hafta sonra işi düşebileceğini düşünmeden anlık heyecan içinde saçmalamış, sonrasında gelişen hadiselere de ışık tutmuştur.. Bu arada taraftarın tepkisini artıran da kesinlikle o harekettir.. Her ne kadar o işaret olmasa da Lazio taraftarının yenilmeyi istemesi son derece doğal bir hareketse de tepkinin seviye atlamasında Totti büyük pay sahibidir..
bonaventure, takımının gol yemesini istemekle birisinin öldürülmesine sevinmeyi bağdaştırmanın hiçbir anlamı yok.. Bursa maçın CL'ye gitme şansımız vardı, maçı almayı istedim.. Ama 0-0 kalınca son 15 dakikada kim atarsa atsın moduna girdim.. 0-0 yerine Bursa galibiyetini kesinlikle tercih ederdim.. Başka bir yerde birisi ölünce oh dememe neden olabilecek bir şey değil bu.. Cem Dizdar da Lazio'ya yine ırkçılık üzerinden ayar vermeye çalışmış, bence olmamış..
Yorum Gönder