6 Ara 2009

,

Galatasaray 1-1 Belediye


Sinirliyim, kızgınım, üzgünüm.. Bu kadar "yazık" olan bir maç çok uzun zamandır hatırlamıyorum.. Şu maçta durum ve aksiyon tespitleri yapmaya çalışmak istemiyorum, madde madde geçeceğim ekşi bir çorba şeklinde..

-Geçen sene üzerinden gitmeye devam.. İnanılmaz benzer bir gidişat.. Özellikle iç sahada müthiş bir dominasyon, rakipten 2-3 kat fazla pas sayısı, teknik koordinasyonla rakibi yarı sahasına kapatma, hepsi var Galatasaray'da.. Ama bundan çıkan pozisyon zenginliği yok, çünkü bu takım daha işin başında.. PAO maçıyla birlikte iç sahada girilen kötü dönemden sonra bir kıpırdanma var.. Geçen sene böyle maçlar oynayıp kaybettiklerimiz oldu, Metalist en net örnektir.. Fakat bir mantalite varsa, o mantaliteye ulaşacak yolda gidişat bu maçlardaki gibi rakibi kendi sahasından çıkartmayacak oyun içi olgunluğa erişmektir.. Öne geçip beraberliğe düşülen iç saha maçları Manisa ve Eskişehir'e karşı böyle bir üstünlük yoktu, aksine özellikle Manisa'nın maçın çok önemli bölümlerinden Sami Yen'de üstün top oynadığı gerçeği vardı.. Bu gece için bu yok.. Rakibin özellikle ileri uçtaki eksiklikleri ve savunmayı tehdit edecek oyuncusu olmaması elbet bu gece ortaya konan dominasyonun etkisini azaltır, hakem konusunu da belki nötrler bir miktar fakat bir yola girmeye çalışıyorsa bu takım, bu geceki maçtaki durum o yolun ortalarına doğru yol alındığının kanıtıdır.. Bu baskıdan çıkaracağın şekilleşmiş pozisyonların sayısı zirveye doğru ne kadar yaklaştığını gösterir.. Bu kadar büyük baskılardan neden pozisyon gelmiyor diyenlere vereceğim cevap da geçen seneki bazı maçlar gibi "biraz zaman" içerir.. Bu kurulan pas üstünlüğü savunmadaki gedikleri de en temel şekilde onardığı için Galatasaray'ın hedefi bu maçtaki üstünlüğü en azından ligdeki bütün rakiplerine karşı iç saha maçlarında gösterme üzerinden şekillenmelidir.. Bu açıdan maçın özellikle ilk 75-80 dakikası oldukça sevindiricidir..

-Elano'yla ilgili tercihlerin oynadıkça açığa çıkacağını, Rijkaard'ı haftalar geçtikçe anlayacağımızı söylemiştim.. Bu aslında çok temel bir konu ve seneyi, belki de öbür seneleri yakından ilgilendiriyor.. Sistem ve rakamlar üzerinde de geçmişte yazılmış şeyler var Galatasaray maçlarında.. Geçen seneki 4-4-1-1 (4-2-3-1) midir bu takım, yoksa 4-3-3 var mıdır? Bu sorulara cevaplar geliyor yavaş yavaş.. Şunu söylemek lazım kısaca.. Bu geceki takım Elano'nun merkezde oynadığı saf bir 4-3-3'tür.. Elano'yla ben bunun işlerlik kazanamayacağını düşünüyorum ama adamın tamamen farklı bir rolde ve yapıda oynadığını resmen görüyoruz.. Bu adam yeteneğini kaybetmedi.. Ortaya çıkan Elano çatışmasında Rijkaard'ın ondan farklı bir tarz isteyebileceği gerçeği haftalar geçtikçe uyanıyor.. Bugünkü Elano performans olarak tamamen yetersiz, ama sistem gereği sol içe uygun rolünü mutlak bir şekilde, 4-3-3'ün ruhuna hiçbir şekilde aykırı gelmeyecek bir oyun yapısıyla yerine getirmiştir.. Elano'nun performansı hakkında soru işaretleri devam ediyor.. Forvet arkalı düzenin 3 içli ve tamamen farklı merkez yapılı takımdan çok daha iyi performans gösterdiği gerçeği de önümüzde duruyor bence.. Başkalarına göre 3-4 farklı sistemin hepsi 4-3-3 çatısı altında incelenebilir fakat benim için 4-3-3 tektir, dışarıdaki major takımların kullandığı yapının aynısıdır.. Bu gece de sahada çoğunlukla ortaya çıkmıştır.. Bunun üzerinde devam edilecekse, Arda'nın bu yapıda oynamakta çok zorlanacağını ilk maçlarda tecrübe ettiğimiz için daha bir sabırla bekleyebiliriz.. Mantalite dışında sistem yönünden de ortaya sevindirici gelişmelerin konduğu bir maç olması dolayısıyla bu maçı da sezonun önemli mücadeleleri arasına alıyorum ben.. Böyle bir maçı son saniye golüyle kaybetmek daha çok kahrediyor fakat..

-Kader Keita konusunda Frank Rijkaard'ın bir sorunu olduğu ortada.. Bundan olumsuz bir durum çıkarmak gerekmiyor fakat.. Her hocanın bazı oyuncularla sorunları vardır, normaldir.. Keita kesinlikle sistemi farklılaştırıyor, işlerlik kazandırıyor, takımı ileri itiyor ama oturtulmak istenen pas yapan yapıya hem yetersiz tekniği, hem de sistem dışına çıkmaya müsait yapısıyla zarar veriyor.. Bu yedek kalması için yeterli bir sebep midir? Bence değildir, tahtaya kafadan ilk yazılması gereken isimdir.. Fakat Rijkaard'a göre böyle olmayabilir.. Sistem ve mantalite her şeyin önündedir düşüncesine sahipse bir hoca, ona düşünce yönünden uymakta zorluk çeken adam kesilebilir.. Bence yanlış olduğu gerçeği, anlaşılır bir tercih olduğu gerçeğini de değiştirmez.. Sistem "üst düşünce" ise saygı duyarız, kaybedilen 3-4 puanın lafını bile etmeyiz..

-Hakeme gelmeyeceğim, burada lafını etmek istemediğimi defalarca söyledim.. Oyunun içinde bir unsurdur ve eğer sahadaki her şey eleştiriliyorsa hakem de eleştirilir düşüncesine katılabilirim ama uygulamamayı tercih ediyorum.. Son 10 dakikada sahadaki baş hakeme bir şeyler olduğu gerçek.. Birden bir tarafa döndüğü de gerçek.. Nedenini aramıyorum.. Fakat dün gece bu takımın yediği son 4 golün 3'ü resmen yanlış deyip program yöneticisiyle beni taraftara yanlış gösterme diye gerginlik yaşayan insanların bugün tamamen benzer bir durumda dünya bunlarla uğraşmıyor ama, Premier League'de ne hatalar oluyor biliyor musun moduna girerek televizyonlarda konuşması taraf olan tarafıma müthiş rahatsızlık veriyor.. Bu şekilde yönlendirilen taraftarların da hakemi sahada karşısına alacak hareketleri sergiliyor olmaları futbolsever olarak muazzam üzüyor.. Yoksa bir maçta korner olmayan pozisyondan gol bulursun, öteki hafta sahada abuklaşan bir hakemin 3-4 saçma düdüğüyle puanlar kaybedersin.. Bunlar bir şekilde dengeye oturur, hedef futboluna ulaşabiliyorsan da seni kimse engelleyemez..Özellikle son 2 yıldaki yeni yola girmiş Galatasaray için benim ütopik düşüncem budur.. Peki ama ya yorumlarla engellenenler?

60 YORUM:

Ocakçıyan dedi ki...

arda twiterlarda yardırmaya devam etsin daha çok şeyler kaçırırız !!

tobias dedi ki...

kaçan iki puandan çok hüseyin göçek ve şovmen avcı'yı mutlu ettiğimiz için üzüldüm.

apaç dedi ki...

sen içerdeki bir maça, ligin en kötü teknik direktörünün sözde sevimli, özde rezil futbol oynayan 10 küsur eksikli takımına karşı ferhat çökmüş-eren aydın ikilisinden tek farkı giymiş oldukları formalar olan 80'lerden kalma uğur-hakan ikilisiyle çıkar; takımın sabri ile birlikte en efektif, en avrupai futbolcusu keita'yı yedek bırakırsan bundan fazlası olmaz.

alacağın sonuç da en fazla beraberlik olur.

rijkaard hazretleri üç yıl barcelona'yı çalıştırdığından (sparta yok, ekonomik darboğaz), coldplay dinlediğinden onu eleştiremiyoruz bari şu, gs tv'de iki paf maçı izleyip, ardından cm'de iki sezon galatasaray'ı çalıştıran, tek bildikleri drlc, amrc, sc olan uğur uçar fetişlerini eleştirelim.

küçük kaptan(!) uğur, rüzgarın oğlu aydın, süper solak cafercan, gollerin sultanı cem, kurtuluş serkan diye birileri yok.

dalga geçtiler sizinle.

rijkaard da birinci dereceden bir hayal kırıklığı.

gelin, kabul edin artık..

SirEvo dedi ki...

Maç yazılarına gelen yorumlara bakıyorum da, hep bi hakemlere sallama var. Yazık yani. Dün rezil bir şekilde oynayıp yenilen Fener nasıl haksızsa, Galatasaray da o girdiği pozisyonları atacak ve hakem diye ağlamayacak. Ki ağlanacak bi' durum da yok. Kewell'in pozisyonunu korner vermedi diye mi bu yaygara?

Adsız dedi ki...

keita'nın tekniği fazlasıyla yeterlidir.

yusuf dedi ki...

tardini yazdıkkarının çoğuna katılıyorumda bence bu kayıpta seyircininde suçu var. türkiye'nin en kolay deplasmanlarından biri haline geldi sami yen.

csyasoo dedi ki...

Belediyenin attığı golden önce kullanılan serbest vuruşun kullanıldığı yere bakın bi.Faul nerede yapıldı atış nerede kullanıldı.10 metre ilerden kullandırttı 'iyi niyetli' hakem

Parma Maniac dedi ki...

Yusuf haklısın.. Fakat yazıdaki şu cümle senin söylediklerinle bağlantılı ve bizim seyirciye yazdım..

"Bu şekilde yönlendirilen taraftarların da hakemi sahada karşısına alacak hareketleri sergiliyor olmaları futbolsever olarak muazzam üzüyor.."

Hakeme küfrederek hakemi kötüden iyiye çevirme ihtimali, daha azıtması ihtimalinden düşüktür bence.. Başka türlü yüksek tepkilerle olabilir ama..

Adsız dedi ki...

Rıdvan Dilmen için yorumunuz kanaatimce haksızcadır.

Dünkü Eskişehirspor maçı sonrası Fenerbahçe'nin -yanılmıyorsam- son dört maçta yediği üç golde (özellikle bence diyerek) hakem hatası olduğunu fakat bu nedenle yenilginin hakeme bağlanamayacağını; Fenerbahçeli oyuncuların mücadele etmemelerinin bu sonuçları getirdiğini ifade etmiştir.

Takdir edersiniz ki Fenerbahçe için bahsedilen hakem hataları ofsayt olsun, penaltı olsun oldukça bariz biçimde görülmektedir. Lakin bugün Galatasaray için böyle net bir pozisyon var mıdır? Benim gördüğüm yoktur. Belki de Rıdvan bu yüzden Galatasaray'ın golü verilmedi (!) dememiştir.

Bu bağlamda, Galatasaray için Rıdvan'ın söylediği "hakem konuşmaya gerek yok lafı" dünkü konuşması ile anlatımdaki amacından dolayı çelişme göstermemektedir.

Ayrıca sıklıkla maçların ardından Rıdvan'ı belli belirsiz kıstaslarla yorumlamanızı, onun taraftarı yönlendirebileceğini (nasıl oluyormuş bu?) iddia etmenizi anlamakta, idrak etmekte zorlanıyorum. Nedenini anlayamıyorum.

Genel Sekreter Vak dedi ki...

iyiyiz. takımın şu son 15 dakikada skoru tutmaya çalışması haricinde iyiyiz. ergeç onuda aşarız,ben bugün takımı beğendim. çok üzüldük o ayrı,ama iyiyiz. bu sezon şampiyonluk beklemediğimi daha önce söyledim, olursa sevinirim ama aslında çokta umurumda değil,fakat ne yazık ki mart'a kadar alınacak sonuçlar önemli...yönetim değişir,yeni rijkaard'ın başını yerse ve "zihniyet" geri dönerse, işte o zaman vay galatasaray'ın haline...

düne derwall'i taşlayan,her şeyin en doğrusunu bilen "kafalara" inat,inadına rijkaard...

Saklınehir dedi ki...

Oyunu hızlandırabildiği sürece etkisi artıyor Galatasaray'ın. Bunu sağlayabilecek oyunculardan biri Elano. Attığı hemen her uzun top rakip için tehlikeli oluyor. Fakat oyunu genelde hızlı oynayamayan bir takım olduk. Bunda bence en büyük sebep Nonda'nın ağır kalmasıdır. Eğer hızlı pas yaparak oyunu ileri taşımayı istiyorsak Nonda'dan faydalanamayız. Baros'un ortada gözükmediği maçlarda bile rakip defansı yıpratması hızlı koşularındandır.

Keita konusunda ise tercih sebebidir. Belki Nonda yerine Kewel'ı alıp, Arda'yı sola, Keita'yı sağa çekerek Elano'nun pasları ile daha efektif bir yapı olabilir.

Defansta ise Mehmet benim şahsen ilk tercihim olmaz. Hakan'ın stoper olması daha doğru geliyor. Fakat onun yerine oynayabilece Caner'in henüz kendisini ispatlayamaması da sıkıntı yaratıyor akıllarda.

Uğur bu maçta zorunlu olarak oynadı. Sabri'nin sarı kart cezası vardı. Belki sağ kanadı iyi kullanamadı ama asist onun ortasıydı. Kademe hatasını da göremedim. Tabi Sabri kadar enerjik bindirme yapamadı.

Bu seferde saçma bir golle beraberliğe razı olduk. Bu maç için yol kazası diyebiliriz. Kaçırdıklarımızı atsak farklı konuşablirdik.

Parma Maniac dedi ki...

Adsız paragraf paragraf Rıdvan yazmak istemiyorum burada ama bir açıklama yapmam lazım sanırım.. Dün dinledim ve elbette yenilgiyi hakeme bağlamadığının farkındayım.. İnsan kulağı var sonuçta bende de.. Ama hakem muhabbetinde ve Aziz Yıldırım söz konusu olduğunda ama Güntekin son 4 golün 3'ü yanlış diye girdi (ki bu rakamlar bile yanlış), sonra Güntekin Onay ters tepki verince de beni zor durumda bırakma diye çıkıştı.. Yoksa Fenerbahçe'yi eleştirip eleştirmemesi benim derdim değil.. Ki aslında o bile incelenmesi gereken bir vakadır.. Ben işin Galatasaray tarafındayım.. Fenerbahçe'yi geçen hafta daha ağır eleştirdi.. Kimse çıkıp 1 ay önce her şey yolundaydı, ama 2-3 hafta sonra 2 tane kafa koparttın demedi..

Belirli belirsiz kıstaslar size göredir, bana göre kıstaslar sadece 24 saat ya da 2-3 hafta farkıyla ortadadır.. Ve ben sadece Rıdvan üzerinden yürümüyorum kesimlerin etkilenmesinde, olayı tek kişiye indirgeyecek kadar da aklımı kaybetmedim..

yusuf dedi ki...

haklısın tardini. bencede küfür ters tepiyor. birde çok bireysel bakmak istemiyorum ama franco sen de bir topu tut be kardeşim!

adam gibi adam AKDEM dedi ki...

@apaç

bence rijkaard değil, transferler hayal kırıklığı. rijkaard'ın elinde sistemine uygun en fazla 5-6 oyuncusu var. hem ortada oyle bir başarısızlık yok. evet son 4-5 haftadır çok kötü skorlar alıp, kötü oynuyoruz ama liderin 1-2 puan gerisindeyiz. sistem oturmaya başlayınca fark açılacaktır.

hagi dedi ki...

Parma, sendeki bu taraftarlik bilincinden bi siringa alip sami yen tribunlerine serpistirsek hayat hakikaten daha guzel olacak.

Adsız dedi ki...

kim ne derse desin belediye karşısından 1-0'ın üzerine yatmaya çalışan bir galatasaray'ı hazmedemiyorum. teknik direktörü reykard olması düşüncemi değiştiremiyor. aciz bir takım görüntüsündeyiz. nerde kaldı 433 nerde kaldı pasa dayalı sistem. son 15 dakika gol bağıra bağıra geliyordu zaten. +4'te yemekse sinir bozan zaten reykarda bu kadar futbol geyiğine filan ne gerek var. kötüyüz arkadaş berbatız geçen seneden bile kötüyüz. bırakalım artık şu pembe reykard 433 gözlüğüyle bakmaya hayata.

3 haftadır lider olcaz diye çıkıp arabesk şarkılar eşliğinde resmi işkence çekiyorz.

yeter!

Destek dedi ki...

Tardini güzel yazı klavyene sağlık ama Keitanın tekniği kesinlikle yetersiz değil sistemin işleyişi adına. İkinci olarak küçük kaptanla dalga geçen zihniyete sorarım 1.5 sene sakat kalmış ve yeni yeni forma girmeye çalışan( ki orta açmayı bile unutmuş nerdeyse) gerçek Galatasaraylı bir genci - ki o dizini 1.5 senesini Galatasaray için feda etti- Uğur Uçar fetişi tarzı saçma şekilde eleştirenin ben niyetini merak ederim. Bu günkü oyunuyla hele..Zaten Rijkaard için hayal kırıklığı demek daha bir extreme..

Adsız dedi ki...

sabri ruhunu gönder :)

Oylum Tanış dedi ki...

Kesinlikle katıldığım bir yazı olmuş.

Maçı netten takip ediyorken son dakka olduğunu görüp, pc'yi kapadım ve aşağı kata indim. Maçı kazandık edasıyla tv'yi açtım; Güntekin bu gece dramatik bir son oldu dedi. Şanssızlığın da böylesi. Fena üzüldüm, tv'yi o dakka kapadım zaten.

Şimdi de bloglardaki yazıları okuyorum işte. Burdan başladım.) Galatasaray bana göre de iyi yolda. Son Pana ve İstanbul maçları çıkışın habercisi. Çok baskın 2 maç çıkardı 4 günde. Ha bunlar niye skora yansımıyor, üzerine gidilmesi gereken de bu sanırım. Rijkaard'ın açıklamarından da bunu
anlayabiliyoruz. Aydınlatıcı yazılara & desteğe devam.)

tari dedi ki...

2 farkla önde olmadığımız her maç bu defans, bu kaleciyle berabere bitmeye adaydır nokta.

Adsız dedi ki...

Maç 1-0 iken yarım saat boyunca sen varya sen,ekmeği tuza banıp tarzı slow arabesk tezahuratlar yapan seyirciye ne demeli tardini?2 sezondur ASY seyircisinde bir iq sorunu oluştuğuna inanıyorum.

Parma Maniac dedi ki...

Destek Keita'nın topa ilk dokunuşu ve topla olan yumuşaklığı bence vasatın hayli altında.. Teknik de fundemental gibi çok temel ve içinde birçok şeyi barındıran bi kavram ama ben genelde bu yumuşaklığa indirgerim futbolla ilgili konuştuğum zaman.. Bu yönlerdeki vasatlığının paslarını özellikle etkilediğini düşünürüm.. Mesela çizgiden harika keser ama tek pasları, tek dokunuşları kesinlikle yetersizdir.. Zaten daha önce dediğim gibi bu yönden de sağlam olan Keita'yı hiçbir şekilde göremezdi bu ülke bu fizik kalitesiyle..

apaç dedi ki...

elano;

haldun'un kasımı göremeyen über transferleri de var tabii, haklısın.

senin ciddi şekilde ayağı düzgün, hızlı bir stopere ihtiyacın varken gidip yılın yarısını sakat geçiren, en yakın arkadaşı burhan uslu, ikincisi ayhan optur, üçüncüsü lideroth olan ne idüğü belirsiz, belki de yerkürenin en kötü stoperini alıyorsun.

zaten sıkıntılı olan 3. bölgeye transfer yapmadığın gibi, orda olan iyi kötü adamları da gönderiyorsun.

rakip sahada 6 saniyeden fazla kalınca ceza alacağını sanan, oysa 6 saniye kuralının kalecilere has bir kural olduğunu bilmeyen bir sol beke sahipken, gidip elano gibi son derece manasız bir adamı, tutup getiriyorsun.

aydın yılmaz için özer'den vazgeçebiliyor, serkan kurtuluş gibi alt yapıda aynısından 1500, bağcılar meydanında 3500 tane olan bir adam için 1 küsur milyon avroları saçabiliyorsun.

ve sonra da bunun adı in haldun we trust oluyor.

şaka gibi değil mi?

ike144 dedi ki...

Devre arasinda oncelikle bir moral takviye. Kazanmayi yeniden ogrenmemiz gerekiyor ve Rijkaard gibi dogustan winner karizmatik bi adamin ogrencileri icin zor bisi olmasa gerek bu. Sonra Barosun iyilesmesi. Takimin Elanoyu benimsemesi. Kewellin yavas yavas rotasyon elemani ve sol ic olarak dusunulmeye baslanmasi. Keitaya psikolojik destek. Francoya motivasyon. Hakan Baltanin adam akilli tehdit edilmesi. Mumkunse defansa bir stoper ve 2. Yari tutulmaz bir gs izleriz. Gecen seneye benzetiliyor ama ben 2. Devre cikisa gececegimize inaniyorum. Ve kisa vadede nondanin yerine keitayla fenerin kazimla yakaladigi kisa vadeli basari benzeri bisi yaratilabilir ve devreye 6 puana girebilir. Guzel yazi olmus tardini eline saglik. He bi de, sen var ya sen soylemeyi birakana kadar bu tribun maca gitmeyi dusunmuyorum berbat ve ugursuz bi melodi.

ugur senel dedi ki...

sorun takımın tempo sorunudur ,sorun yanlış transferlerdir vede haddinden fazla yumuşak hucum oyuncuları ile sıradan vasat altı önliberolar vede ağır defans oyuncularıyla birlikde hayrettinden beri gördüğüm en berbat kaleci leo francodur...
bu akşam takım iyi falan oynamadı ,bu kadronun orta alanda baskı kuran rakiplere baskı kurması imkansızdır ,olan belediyenin bu akşam eksik kadrosu ile 1 puana razı oyunu karşılığında bizim üstün görünmemiz ,attığımız gol sonrasıda rakibim mecbur kalıp,ileride basması ile gerceğin ap acık ortaya cıkmasıdır... sahada adım atmaya mecali olmayan kewellin haftalardır takımın yıldızı olarak görülmesi, gecen yıl bursada bile vasat bir oyuncu olan mustafa sarpın önliberoların yıldızı olması zaten ne kadar yanlış bir kadro yapısı vede sanılanın aksine transferlerin fiyasko olduğunu kanıtlamaktadır..

parma, özellikle gecen sene üzerinden gitmeye devam kelimen cuk diye oturmuş, aynı düzen ,isim olarak değişen bir kac futbolcu dışında oldukca yumuşak hucumcular vede yanlarındaki vasatlarla birlikde özellikle ikinci yarı ligden düşme-üst sıraları kapma yarışında cok sertleşen lig cekişmesinde perişan olacağımız kesindir ,öyleki bu başkan adnan polatın bile secimlerde gideceği bir döngü içine girmemiz muhtemeldir ,bütün bu olumsuz tablo değişirmi ,evet olabilir ama o zaman devre arası inanılmaz bir bütce ihtiyacı (en az 2 cift yönlü orta alan, 1 forvet,1 defans (hatta 2) oyuncu transferi hemde içi gecmiş değil taş gibi oyuncu transferi şarttırki ben bunun mümkün olduğunu düşünmüyorum ,bence bu sene gecmiş olsun (belki gecen yıl beşiktaş sansı bize güler , o zaman ayrı mesele tabiki)

Adsız dedi ki...

ya bu ufuk,caner niye alındı?serkan çalık nerde?linderoth gitti mi?bizden garip bir takım var mı?nereloluyor biri çıkıp anlatsın yahu??

alessandro del piero dedi ki...

@apaç,

manasız elano bugün takımın en sağlam topunu oynayan adamdı o ayrı da. rijkaard'ın sistemindeki en yararlı adam olarak sene sonunda hem ligde hem avrupa'da şampiyon olacak olan takımın taşıyıcısı konumuna geldiğinde hala buralarda yorum sıçıyor olacak mısın, onu merak ediyorum asıl ben. adamın ayhan yine girdiği gibi yedirdi golü takıma, o da başka bir güzellik.

Adsız dedi ki...

Hakemini makemini geçtim ama topu atın şu kaleye yav. Beşiktaş, fener, bursa takılmış, eksik i.b.b yi yeniver bi zahmet. Bir sefer de değerlendirin şu şansı. Bu akşam delirmeyen Galatasaraylı yoktur tahminimce.

Muhammet

adam gibi adam AKDEM dedi ki...

@apaç

haha olayın gökhan zan kısmında haklısın da hakan balta 6 saniye kuralının kalecilere özgü olduğunu biliyordur. yani en azından onu biliyordur :)

elano'ya ise laf söyletmem :) bugün bence maçın adamıydı. haftalar ilerledikçe daha da iyi olacaktır.

sawero dedi ki...

rijkaard'ın dediği doğru 75 dakika iyi futbol son 15 dakika panik panik panik! kim ne derse desin özellikle 2. yarı mükemmel bir 25 dakika oynadı bu takım arda'nın direkten dönen topu olsa muhtemelen 5'e gidecek maç 15 dakikalık taraftar ve topçuların inanılmaz gereksiz panik hali yüzünden 3 puansız bitti, olabilir hakem saçmalayabilir ama sen galatasaraysın yahu, yemeyiver o golü de! şu baros dönsün biz de bugünkü futbolu bir adım ileri taşıyalım görsünler o zaman neler oluyor..

apaç dedi ki...

del piero;

o konuma filan gelemez elano. hoş, ben söyledikten sonra geleceği varsa da gelemez. çünkü ben yanılmam.

manasızlığı da bütünüyle lükslüğünden, ihtiyaç dışılığından ileri gelmekte. yoksa kötü futbolcu değil elano. sadece kötü transfer.

hoş dünyanın en iyi futbolcusu olsa da şu bisküvi kıramaz görüntüsü, anaokulu çocuklarından hallice fiziğiyle tsl'nde zaten iş yapamaz.

sene sonunda flamengo'ya filan gitmezse görüşürüz.

ben buralardayım.

Adsız dedi ki...

parma! twente'li tiote hakkında bir meramın var mıdır? 3-4 maçtır o adamı izliyorum ve bence bizim orta saha için biçilmiş kaftan. sen ne dersin?

Parma Maniac dedi ki...

Fenerbahçe maçlarında gördüm adsız.. 2 maçla oyuncu çözemiyorum tabii transfer için ama stil olarak aradığımız başka bence..

frank dedi ki...

ya bence kadromuz yetersiz. sene başında sezonu erken açtık, erken form tuttuk ve o gazla bir müddet gittik. ama geçen zaman içinde defolarımız ortaya çıktı.

ara transfer döneminde en az 1 sol bek, 1 stoper, 2 orta saha, 1 forvet almadığımız müddetçe işimiz zor.

Mahmut dedi ki...

Çok acı çektik çok. Ama şu sen Galatasaray'sın, 3-4 atacaksın hemen, sonra hakemi takmayacaksın diyen arkadaşları anlayamıyorum. Bu dünyada 1-0 maç kazanılmıyor mu kardeşim? Sürekli yanlış kararlarla takımın direnci düşürülmese 1-0 kazanamaz mıydık bu maçı? 3 puan verilmiyor muydu o zaman? Oyunun baş faktörü hakem maçı mahvetsin, sonra da Galatasaray bunu önemsemeden yoluna devam etmeli densin. Hakem önce adam olsun da biz yolumuza gümbür gümbür devam ederiz her şekilde.

Adsız dedi ki...

diego armando do nascimento pele sen misin apaç? ekşi sözlükte.

bu takım olacak çok güzel olacak hem de.. elano yu kafalarına vura vura kabul ettirsin yeter ki rijkaard. arda dan da kurtulduk mu tamamdır.

Adsız dedi ki...

benim yorumum maçla ilgili olmayacak zaten düşündüğüm hepsini yazmışsın tardini. tahnime göre ayhan, aydın, nonda, linderoth, kewell, caner(zaten kiralık) sezon sonu hepsi gidicek.

kapalıüst dedi ki...

taraftardan, tribünden önce takım top oynayacak. sene başından beri bir şey izlediğimiz yok. anca netanya, metanya.

tribünler sene başından beri elinden geleni yapmaktadır. futbolcular da bundan sonra istemeseler de paşa paşa yapacaklardır!

kimsenin kuşkusu olmasın.

apaç dedi ki...

arda'dan kurtulmak?

yahu bazen düşünüyorum da, hakikaten, yabancı hayranlığı denilen şey var lan galiba.

elano'dan, gökhan zan'dan, hkb'den, aydın yılmaz'dan, yatarak para kazanan linderoth'dan, a2 için bile yetersiz olan serkan kurtuluş'tan kurtulmak istersin ama,

21 yaşında kulüp tarihine geçen arda'dan, takım için önemi oynamadığı her maç bir kez daha anlaşılan adamım sabri'den, 6 ayda bir futbolcu kendini ne kadar sevdirirse o kadar sevdiren, dün itibariyle bundan sonra alacağım her iki formadan birisine adını vereceğim mustafa sarp'tan kurtulmayı isteyemezsin.

olmaz yani.

apaç dedi ki...

bu arada hayır. bahsettiğin kişi değilim ben.

Seyyid Ali dedi ki...

Feldkamp döneminde rakibi boğan, döven ve 90. dakikaya kadar savaşan bir takım vardı. 2-0 lık sivas maçı ve 0-0lık leverkusen maçı hala unutulmazdır benim için.
O takımın en büyük sorunu gol yollarındaki verimlilik yada mücadele yapılmayan maçlardaki kötü sonuçlardı; formula 1 aracı gibi geri vitesi olmayan bir takımdı.
Geçen sene ise topu kullanmayı bilen ama mücadele gücü düşük bir takım çıktı karşımıza.
Şuan feldkampın o ısırıcı takımından pek çok oyuncu o özelliklerini kaybettiler,sıradanlaştılar.
Şuan evrimin geçiş noktalarından birindeyiz,takım yine geçen seneki gibi defanscılar hucumcular diye bölünmüş şekilde.Terim döneminde TAKIM olma ancak 4.senede oluşmuştu, daha önce Hagi'nin beyniyle giden 11 kişilik bir ekipti.
Bence servet,ayhan,balta,topal,kewell,nonda gibi geçiş döneminin topçuları yerlerini yenilerine bırakacaktır seneye.

Adsız dedi ki...

eskişehir, manisa, belediye. şampiyon olamayacaksak ki bence yüksek ihtimal, bu üç maçı çok arayacağız. bu kadar basit puan kayıpları olmamalı.

Adsız dedi ki...

franco
gökhan zan
ayhan
hakan balta
nonda
kewell
aydın
serkan kurtuluş
caner
linderoth
alpaslan

rijkaard gideceğine bu 11 gitsin.kenar yönetimde suç yok.sürekli hatalı kadro planlamarı yapılıyor.adam akıllı bir temizlik,5-6 nokta transferle bu takım tekrar avrupa'Da kıpalar kaldırabilir.

Sade dedi ki...

Eline, diline sağlık çok güzel noktalara değinilen güzel bir yazı olmuş. Bende maç analizi/yorumu yazmak istesem kelimleri böylesine bir araya getiremezdim sanırım.

Elano konusunda yerden göye kadar haklısın. Pek eklenecek şey yok esasında zamanla daha iyi performans göstermesini dilemekten başka yapacak birşey yok. İdeal mevkisinide esasında yine kendi performansı belirleyecek.

Keita konusunda ise Rijkaard'ın sebeplerine bende katılıyorum. Keita hakkında "sistem karşıtı oyun mantelitesi" var hissine kapılıyorum. Tamam oyuna farklılık kazandırıyor olabilir ama bu sistemi farklılaştırmak ile beraber bir kaosa sebep oluyor. Bal yapmayan arı misali gibi. Bir sağ kanattan ne beklenir? Bunların çoğunu yapıyor olması takımın vites ayarını bozuyorsa, bunda bir sorun olduğunu görmeye çalışmak gerekli. Keita için; "biraz vahşi at gibi, ehlileştirilmesi gerekiyor" diyebilirim. Sanırım bunun içinde en uygun teknik kadro ile şuan çalışıyor. Umarım ortak bir noktada buluşabilirler.

Bu Keita konusu öyle bir el bombası ki; taraftarın adeta sevgilisi olan bir oyuncu yedek bekletiliyor ve teknik kadronun bu konuda mantıklı açıklamaları olsa dahi bu onun oynamamasının doğru olduğunu ispatlayamıyor. Gerçekten de tehlikeli bir konu.

Keita üzerinden Rijkaard'a giydirilmeye başlanırsa (ki hafiften böyle bir durum söz konusu) gerçekten de çok üzülürüm. (Sadece senin bu yazına istinaden söylemiyorum, genelleme yapmak istedim sadece) Bir çok değerli blog yazarı Rijkaard geldiğinde total futbol, futbolun sistemi, 4-3-3 falan gibi daha çok sistemi destekleyen yazılar yazmışken daha ligin yarısı bitmeden sistem yerine oyuncuların neden oynatılıp oynatılmadığını eleştirmeye başlıyorsa bu bazı şeylerin göstergesi olabilir;
Süper Lig izleyicisinin/taraftarlarının ve yorumcularının/yazarlarının ne kadar tutarsın günlük yorumlarda boğulduğunu.
Rijkaard'ın gerçekten de Hıncal Uluç'un da dediği gibi Teknik direktör bile olmadığının (!)
Devre arasına lider girmenin taraftar için çok önemli olduğunun ve bunun için bazı ekstrem şeylere göz yumulabileceğinin... falan da filan da...

Bence tutunulacak dal Rijkaard'dır. Ne Keita, ne de Elano, ne de Baros,... Bir Hagi, bir Popescu değildir! Oyunculara takılmayalım.

Adsız dedi ki...

Uğur'un blogdan el çektin, bir de burdan yol alsan harika olacak apaç. Bu güzel yazının altında senin saçmasalak yorumlarını okumak zorunda kalıyoruz.

Uğur'u beğenen Fm'cilere laf sokuyorsun aklınca da senin bu klavye başından teknik adamlığın ne olacak, ona birşey demiyorsun. Rahat ver artık herkese, siktiri yedin pclion'dan buradan da yemeden bi durul artık.

Gala's dedi ki...

arda twitteda gerçek değil..

bu maçı geçen seneki kayseri maçına çok benzetiyorum..

bu arada apaçı takmamak lazım. klavyesi olan konuşuyor..

Adsız dedi ki...

apac,
Sence son haftalarda hucumda bu kadar kisirlasmamizin Baros'un sakatligi ile bir ilgisi var mi? Hani kosular yaparak, defanslari uzerine cekiyordu, yipratiyordu. Gol atamasa bile digerlerine gol attiriyordu. Gerci sana gore kendisi "sadece hiziyla bir seyler yapmaya baslayan Genclerbirligi forveti"ydi degil mi?

Kurban olayim oyle Genclerbirligi forvetine ben.

Adsız dedi ki...

elano'yu çıkartmayacaktın rijkaard, yanlış yaptın yeğeeeen.

Adsız dedi ki...

apac sen GS'li filan degilsin, GS uzerinden ego tatmini yapan birisisin. Yorumcu olsaydin muadilin Hakan Unsal, Bulent Tulun gibiler olurdu. Her yorumda sadece olumsuzluk kusuyorsun. Ve GS yenilse de biraz olumsuzluk kussam diyorsun. Bundan eminim. Hani pclion'dan el ayak cekmistin ama burada cosuyormussun gormeyeli.

Trollun onde gideni!

Parma Maniac dedi ki...

Beyler tamam münakaşa bitsin, taraflar da kendini tekrarlamasın.. Maç konuşulacaksa eyvallah, yoksa bu kadar yeterli..

apaç dedi ki...

adsızcılar, hepinizi bir yorumda eritiyorum, kusura bakmayın.

1-baros sakat olmasaydı elbette daha iyiydi. en azından sayıca bir fazlalıktı. şimdi nonda tek. ve bazen yorulduğu maçlar oluyor. kolay değil.

2-ben, zaten galatasaraylı değilim. ben, futbol dilencisiyim. total futbol gönüllüsüyüm. maradona'yı seviyorum. messi'ye hayranım. favori takımım livorno. st. pauli de var ama o şimdi alt ligde olduğu için fazla ilgilenemiyorum. ronaldo ise tamemen bir kıro. hem zaten gerçek de değil :(

3-uğur'un bloguna yorumlarımla katkı vermemem tamemen kendi insiyatifim.

4-semih kaya çabuk iyileş (bu çocuk çok iyi oluyor. ben, iki sene sonra 20 milyon avroya chelsea'ye sattım. 8.68 average ratingi var)

5-farkında mısınız, küçük kaptanımız uğur, ne kadar da çok yalın'a benziyor.

gurcan dedi ki...

iki yıldır hakemler hakkında konuşmayan Fenerbahce başkanının yaptıgı daha ilk açıklama; en aklı selim Galatasarylıyı bile yanlış olarak gösterilebilecek tek karar bir kornerken çıldıracak pozisyona getiriyorsa burda durup düşünmek gerek..Hep söylenenin tersine iki gündür sürekli Galatasaray maçının hakeminin gündemde olmasıda gösteriyorki bu ülkede medyayı yönlendiren Galatasaraydır..yahu kardşim korner hatası yapıldı korner ..ne penaltınız verilmedi nede ofsayttan gol yediniz ne hakemi.İNSAF

Cem Kalay dedi ki...

Uzun süre onra senin yazında bir umut ışığı gördüm tardini bu bana yeter :=)

75 dakika oyunu forse eden takım 2. golü atmak zorundaydı ama atamadı. Hakeme sallamak bahane, sende zaten belirtmişsin bunu.

Elano kötü oynamadı bu karşılaşmada. 3 tane net pozisyonu var, şanssızdı sadece. O golleri atabilse şuan takımını lider yapan adam olacaktı ama olmadı. Ayrıca en doğru yerde oynuyor şuanda.. Son iki karşılaşmadaki Elano'da gözle görülür bir artış var. Ben umudumu asla kesmemiştim ondan zaten ikinci yarı daha farklı olacaktır.

Keita konusunda haklısın, Arda'nın son iki maçtaki hırsı artarak devam eder ilerleyen haftalarda ama bazen kendini çok kaptırıyor. 1-2 pozisyonda pas vereceği yerde yanlış tercih kullandı. Bunlar olacaktır ama olmayınca tweetterdan rakibi yendik, hakemi yenemedik tarzı mesajlar yağıyor.. Önemli olan hakemden önceki pozisyonları değerlenirebilmek..

Birde Leo Franco konusu var. Çok garip bir kaleci. Topla oynayabilme kabiliyeti yüksek olduğu için kendisine çok güveniyor. Buda bazen sorun yaratabiliyor.

Sabri'nin bu sezonki performansı ne kadar iyi olsa bile Uğur Uçar bu takımın sağ beki olmalı diye düşünüyorum. Tabi, sistem gereği Rijkaard Sabri'yi kullanıyor ama Uğur çok iyi oynadı, özlemişim kendisini..

Birde şu birbirirne laf sokan tipler kendilerine gelselerde rakip 80.dakiklarda rahat rahat dolaşamasın ceza sahamız etrafında.. Ne bu ya ? Bir tezahutat oluyor, atıyorum lay lay lay diye başlıyor, 1-2 saniye diğer taraftan eko yapıyor sanki lay lay lay diye.. Tribünler kendine gelmeli, takımın itici gücü olmalılar. Yoksa, son saniyelerde takım çok çekilir böyle geriye bizde bu tipte karşılaşmaları sıkça izleriz panik halinde..

Adsız dedi ki...

"...bu ülkede medyayı yönlendiren Galatasaraydır..."
E insaf be. Hani diger her sey tamam da buna gercekten insaf. Yavuz hirsiz ev sahibini bastirir ya aynen o hesap.

pink dedi ki...

Apaç,

Uzun zamandır yorumlarını çoğu kişinin aksine beğeniyle takip ediyorum.Hepsinin doğru çıkması beni hayrete düşürse de.Ancak ters düştüğümüz nokta neden yerli oyuncular Arda ve Sabri ile birlikte takımın en iyi 4 isminden 2'si olan Kewell ve Baros'a karşı olan görüşlerin.Bu iki ismi madem ki yetersiz görüyorsun yerine mümkünse TSL dışından kimi önerirsin?

apaç dedi ki...

öncelikle şunu söyliyeyim falagar;

kewell, takımdaki en sevdiğim yabancı. geçen 1.5 sene içinde ortalama bir taraftarın gönlünü ne kadar fethettiyse, benimkini de o kadar fethetti.

sürüyle gol attı, attığı her gol sonrası tüm içtenliğiyle taraftara gitti, verdiği her röportajda onore etti, aydın'ın dahi 80'de girerken surat yaptığı maça 90'da girip, zerre kapris yapmadı..

güldü..güldürdü..

hatta bir müddet sonra öyle bir hale geldi ki yer yer takıma zarar verdiğini dahi görmezden geldik, yer yer gördük ama söyleyemedik..

oysa kewell, geçen senenin sondan bir önceki haftasında oynanan inönü'deki beşiktaş maçı dışında, hiçbir maç üst düzey bir futbol oynamadı.

evet gol attı, bazen asist yaptı; ama hiçbir zaman olmadı.

çoğu maçın 60. dakikasını göremedi..hiçbir maç kewell'un kanadı çok iyi işliyor hacı dedirtemedi.

arkasındaki tüm bekleri sıkıntıya soktu.

ve bence rijkaard da tüm bunların farkında. burdaki tek sıkıntı, taraftarın kewell'a olan olağanüstü sevgisi.

yoksa henüz ilk yarı bitmeden 7-8 gol atan bir kanat oyuncusunun, taraftarın taptığı bir kanat oyuncusunun sözleşmesini hangi kulüp bitimine 3-4 ay varken yenilemez ki!?

apaç dedi ki...

baros hususundaki görüşlerim ise hala bakidir.

iyi bir nonda, ama hakikaten iyi bir nonda varken, baros en fazla kale arkasına ısınmaya gider.

nonda iyiyse, değil galatasaray, dünyanın çoğu takımında direkt oynar.

ama kötüyse hiç çekilmez.

zaten baros'un aranma sebebi de bu.

baros'un sakatlığı nonda'nın sene başındaki dönemine gelse bugün kimse baros, sercan demezdi.

o yüzden devre arasında buraya, geldiği gibi formayı alıp, oynayacak bir adam şart.

ve bu adam da kesinlikle 1/5 baros gücündeki sercan değil..

Gala's dedi ki...

Nonda iyiyse dünyanın her takımında oynar.

Hasan Şaşta oynar ona bakarsan..

HAKAN ŞÜKÜRDE oynar.

Okan Burukta da oynar.

İyiyse kötüyse demiyeceksin.

İyi mi ? değil. Hadi güle güle..


BAROS leblebi gibi gol atıyormu? iyi o zaman kal.

iyi adam gelsin oynasın dyorsunda
avrupa kupalarının en efsanevi finalinde kazanan takımın en ileri uçtaki 2 oyuncusu var bu takımda. ama bunları beğenmiyorsun. hem de bu 2 adam o finaldeki dönemden daha da formdalar şu anda.

istersen bülent uygunla bursa bilmemnebelediyespora git sen.

pink dedi ki...

Teşekkür ediyorum açıklayıcı cevabın için.Ancak Baros hususunda sana katılamayacağım.Bu takımın Keita ile birlikte Epl standardındaki bir diğer yabancısıdır Baros.İyi olduğu sürece dünyanın her takımında oynayamasa da bir rotasyon elemanı olarak yer alacağını düşünüyorum.

Adsız dedi ki...

http://lumerkoz.edu can you do thi for me, http://rc8forum.com/members/Buy-Seroquel.aspx vomiting donts http://barborazychova.com/members/Buy-Crestor.aspx advertise http://malgorz.com/members/Buy-Isotretinoin.aspx ideally http://epsaservicecenter.com/members/Buy-Cipro.aspx cary http://www.lovespeaks.org/profiles/blogs/buy-valtrex brigade

hit counter
Blogger tarafından desteklenmektedir.