Ding Junhui 9-5 Stephen Maguire
Ronnie O'Sullivan 8-9 John Higgins
Yine büyülü bir maç, dönerek efsanevi bir imzanın kıyısına gelip oradan tekrar dönüp "muhteşem" payesiyle taçlanacak bir mücadele.. Gündüz seansında Ronnie'yi masaya gömüp 6-2'lik üstünlükle dinlenmeye giden John Higgins'in gece seansına başlarken ilk iki frame'i alıp, özellikle de 10. frame'de century yaparak durumu 8-2'ye getirmesinden sonra aklının köşesinden bile geçmemiştir bu maçın decider'a gideceği.. Zira bilinen bir şeydir, Ronnie O'Sullivan genelde comeback yapan bir oyuncu değildir.. Daha çok yapısıyla böyle geri dönüşlere izin verir.. En önemlilerinden biri 2005'te The Crucible'da 8-2 öne geçip 13-11 kaybettiği çeyrek final mücadelesi.. Ya da 2008 Welsh Open finalinde Mark Selby'ye 9. frame'i bir türlü alamayarak ikram ettiği kupa.. 5-6 frame geri düştüğünde ya çok kötü oynuyordur (ki bunun illa ki bir nedeni vardır), ya da kafası bir şeylerle meşguldur, bir hadiseye kızmış, sinirlenmiştir.. Böyle durumlarda hırs yapıp, konsantrasyonunu tam dozda sağlamaya çalışıp geri dönmeye çalışmaz genellikle Roket.. Yenilgiyi kabullenir, çoğunda da umrunda değildir zaten..
Bugün farklı bir şey oldu ama.. 6-2'den sonra 8-6'lık skora gelene kadar izleyemedim maçı.. Açtığımda 14. frame'i alıyordu Ronnie.. 15. frame'de şanslı bir vuruşla Higgins'in sinirlerini bozdu ve devamında masayı süpürdü.. 16. frame'de ise Higgins'in yavaş yavaş kontrolünü kaybetmesiyle yaptığı bir hatada sol alt köşenin ağzında kalan kırmızıyı banda yakın beyazla uzun bir pot yaparak maçı decider'a taşıdı.. 15. ve 16. framelerde ortaya çıkan ağzı, gözü ayrı yerlere doğru oynamaya başlayan Higgins bu oyunda çok ender görülebilecek Higgins'lerden biridir.. Ronnie'nin ortaya çıkarması garip değil.. Bu kadar soğukkanlı, tecrübeli ve oyunun her yanında etkili olmasıyla efsane mertebesine erişmiş bir adamın bile kaldıramayacağı bir durumdur 8-2'den decider'a gelen maç.. Tepkiler, jest ve mimikler bu işin normalidir.. Ronnie decider'a da iyi başladı.. Kırmızı, renkli ve kırmızıdan sonra önüne bir yol geldi.. Maviye çok kolay kalmıştı ama yine kısmen kolay olan bir pembe masanın çözümü için doğru toptu.. Maviyi sallamadan pembeye yöneldi.. Ronnie için gayet kolay kesilecek bir toptu ama 6 frame boyunca en üst düzeyde seyreden konsantrasyonu belki de dağılma noktasına gelmişti.. Hatayı yaptı ve Higgins masanın kontrolünü eline aldı.. Masa böyle efsaneler için çok da zorlu bir masa değildi.. 3 kırmızı kala Ronnie'nin eline bir şans gelecekti ama Higgins bu şansı da snooker bırakarak verdi ve Ronnie'nin yaptığı vuruştan sonra mücadeleyi bitirdi.. 4 farklı üstünlük ve tek snooker'lık diferansa rağmen esas oğlanın rakibinin elini sıkmaya gitmesi kimine göre saçmalık, bize göre Ronnie duruşu.. 4 snooker gereken durumlarda atış yapmaya gelen (Ayıp ediyosun Neil) oyunculardansa Ronnie duruşunu her türlü tercih ediyoruz..
Maçtan sonra yine saygılı açıklamalar geldi taraflardan.. Higgins, Ronnie'nin dirayetini övdü.. "8-2'yi kime yaparsanız yapın maçı bir an önce bitirmeyi düşünürsünüz ama Ronnie'ye karşı bunu yapamıyorsunuz." diyerek geri dönüşe ve rakibine saygısını gösterdi.. 13. frame'de Ronnie'nin siyahta kendisini snooker bırakmasıyla birlikte garip bir durum baş göstermiş ve sanıyorum hakemin verdiği karar Roket'in işine yaramış.. Higgins daha önce böyle bir şey görmediğini söylüyor, efsanevi maçın tekrarında Ronnie'nin 6 denemesini ve oluşan durumu göreceğiz.. Böyle bir geri dönüş galibiyetle taçlansa tarihin en iyi 10 maçının arasına girebilirdi.. Şu anda ise muhteşem bir maç olarak hafızalarımızda kalmakla yetinecek..
Higgins, Ronnie'yi bir kez daha yendi.. Bu galibiyet son 7 maçta aldığı 6. galibiyet.. (Düzeltme: Genel toplamda Ronnie'nin 27-20'lik üstünlüğü varmış) Roket'e karşı böyle bir üstünlük kurabilen başka bir oyuncu yok aktif snooker'cılar içinde.. Şu an itibarıyla Higgins, Ronnie'nin antidotu konumundadır.. 3 ay önce Shanghai Masters yarı finalinde kazanılan 6-1'lik maç da olmasa ağır bir dominasyon oluşacaktı ama o maç da sonraki Grand Prix ve UK Championship mağlubiyetlerini engelleyemedi..
Yarı finalin diğer ayağı bu eşleşme ve bu maçla çok sönük kaldı.. Ding Junhui gece seansında müthişti.. 5-2'den 5-5'i bulan Maguire'ı dağıttı son 4 frame'de..
Ding Junhui - John Higgins
Eğer finale gelen Ronnie olsa banko diyebilirdim.. Böyle bir geri dönüşü taçsız bırakmazdı Roket, zaten Ding'e karşı da inanılmaz bir psikolojik üstünlüğü var.. Çinli'yi snooker masasında ağlatabilen başka bir oyuncu da yoktur dünyada.. Higgins ise bu maçın yıpranmışlığını mutlaka yaşayacaktır yarın.. Onun da Ding'e karşı son 4 maçında mağlubiyeti yok ve genel bir üstünlüğü söz konusu ama Ding de 2 yıl önceki halinden çok farklı bir durumda.. İki turnuva üst üste final oynayacak genç oyuncu ve bunu ilk defa başarıyor kariyerinde.. Higgins bir adım önde, ama tersi bir sonuç da şaşırtıcı olmaz.. Kalbimiz yine Higgins'le, ama tersi bir sonuçta da üzülmeyeceğiz..
5 YORUM:
Eline sağlık Emre. Geniş geniş snooker yazman harika cidden.
Not: durum 27-20 oldu Higgins'in bu galibiyetiyle, Ronnie lehine.
Hakikaten efsane maç olmuş. Sınav haftasına sövmemek elde değil.
Roketin geri dönüşünü okuduğumda ne kaçırdığımı daha iyi anladım; zira seninde dediğin gibi Ronnie bu tarz giden maçlarda saçma sapan şeyler yapar. Sakin kalması ve maçı o noktaya taşıması inanılmaz. Son framede yaptığı hatadan sonra yüzünü görmek isterdim.
Seninde dediğin gibi turnuvayı kaybetmiş Ronnie. Ding'in hiç şansı olmazdı gözümde; zaten ağlıyor garibim onu gördüğünde. Roket elendeyise öyle efsane bir maçtan sonra, turnuva Higgins'in hakkıdır gözümde.
Emre, senden bu konuda yorum alabilmek ve hatta maçları senin anlatımınla izlemek daha harika :) Teşekkür ediyorum..
Bu arada ben skoru verirken sıralama turnuvaları olarak vermeye çalışmıştım ama o şekilde yazarken bile az gelmişti.. Demek güvenilir bir yer değilmiş.. Şimdi bakınca içinde Masters ve Grand Prix maçlarının da olduğunu gördüm zaten.. Sabahın 5'inde bir hayli aradım ama bulabildiğim yer burasıydı.. Düzeltme için de teşekkürler..
Maç dün Barcelona maçıyla çakıştı izleyemedim. Acaba bugün tekrarı yayınları mı bi bilginiz var mı?
Oldum olası John Higgins'i sevmişimdir. Yine kazansın ister bu yürek.)
Yorum Gönder