4 Ara 2009

,

Galatasaray 1-0 Panathinaikos


Sahadaki futbol yine kötü ama olumlu anlamda pay çıkarılacak taraflar var.. Şu aşamada zaten takımdan anormal bir çıkış beklemek fantezi duruyor lakin Rijkaard ve Ten Cate'nin takımlarının karşı karşıya geldiği bir maçta bu temposuzluk şaşırtmadı değil.. Yine de maçtaki hızı düşüren ana etken PAO'nun mantalitesi ve Galatasaray'da bir süredir oturmaya başlayan bir pas karakteri.. Hem idari, hem de teknik anlamda sıkıntıların yaşandığı bir süreçte grup maçlarının tamamlanmasına 1 maç kala liderliği garantilemek, bir 5 sene öncesini düşününce fazlasıyla sevindirici.. Bundan sonrası kura şansı ve sahadaki sorunların aşama aşama çözümü üzerinden yürür, benim kendi adıma takımdan umduğum şey budur..

3 defansif orta saha sakatlık ve cezalar sonucu ortaya çıkan ve sene başındaki takımda ortaya çıkan problemler nedeniyle düşünülen bir acil eylem planıydı.. Sahaya kondu, sonuçlar alındı ve ön alanın oyuncuları geri dönse de tutan yapı devam ettirildi.. Olması gereken buydu çünkü.. Normalde bile tek forvetin arkasında yer alan dört kalite oyuncudan birinin kesilmesi zaruriyken Rijkaard'dan bu düzeni işler yolunda gitse bile çok uzun süreli devam ettirmesini beklemiyordu kimse.. Ligde iki maçta alınabilen 1 puan sonrasında 4-4-1-1 geri döndü fakat eksik döndü.. Ortada başlayan, sonra sola geçen Arda bugün sağ çizgideydi.. Elano yine ortada ve Keita kenardaydı.. Sezon başından beri Balta önü Kewell'la oynayan Galatasaray solunun açık oyunları adına çalışmadığı önümüzde duran net bir gerçek.. Kewell'dan bu anlamda işler beklemeyi geçen sezon bıraktık ve içeri kat edişleriyle attığı goller üzerinden değerlendirmeye başladık ve o yolda yürüyoruz.. Şu ana kadar iyi götürüyor Kewell.. Hal böyleyken işleyen tek bölge sağ taraf ve onda da takımı, geçen seneden süregelen sistemi farklılaştıran oyuncunun ısrarla Keita olduğunu iddia ediyorum.. Bugün kenardan geldi, ikinci yarıda oyunu tek başına hareketlendirmeye çalıştı.. Yerine oynayan Arda'nın sağ açıkta özellikle ilk yarıda 2-3 ince işi vardı, PAO'nun solunu da zorladı ama hiçbirini kanat aksiyonu içinde değerlendiremiyorum ben.. Arda'nın futbol zekası ve ayaklarındaki yetenekle açıklanabilecek ince işlerdi.. Galatasaray'ın ilk yarıda kenardan planlı ve organize bir şekilde inmeye çalıştığı ilk an 40 civarı Sabri'nin sağdan akarak Kewell'a kestiği müthiş top üzerinden ortaya çıktı.. Dünya futbolunun 4-3-3'e ve yetenekli açık oyuncularına yöneldiği bu dönemde açıklardaki bu eksiklik elbette temposuzluk ve üretememe olarak ortaya çıkıyor.. Özellikle merkezdeki aksiyonsuzluk da bunu tetikleyen ayrı bir unsur..

İkinci yarıda işler benzer şekilde ilerlerken bir serbest vuruş karambolu Sarp'ın önünde kalınca sol ayakla auta attığı şut defans oyuncusu-kontrpiye bombasını PAO'nun kucağına bıraktı ve takım öne geçti.. İşleyen yapının bozulduğunu, sistemin karakteristik hücumlarını bir türlü yerine getiremediğimizi ve bozulan hücum düzeninin savunmadaki arızaları da ortaya çıkardığını yazıyoruz buralarda sezon başından beri.. Fakat en kötü durumda bile geçen senenin ortalarında oturmaya başlayan bir karakter PAO önünde takımın rahatlıkla rölanti futbolunu oynamasını sağlayabiliyor.. Maçın istatistikleri elimde yok ama muhtemelen toplam pasta Panathinaikos'u en az ikiye katladı bu gece Galatasaray.. Gol sonrası 5 dakikalık bir direnç sonrası işler bizim pas odaklı kontrol futbolumuza geri döndü.. Yeniden ve yine yaklaşık 10 yıl boyunca bu yapıdan uzaklaşan takımı geçen sene çok hızlı bir şekilde bu yola geri döndüren Michael Skibbe'nin adını anarım bu konuda, saygı duruşumu kendi adıma yaparım Alman'a.. Bu maç için sevindirici konu budur, önemli de yer tutacaktır özelde Rijkaard'ın Galatasaray'daki futbol seyri içerisinde.. Son zamanlarda düşüyor gibi görünen fizik kondüsyonu dışarıda bırakınca işleri eskiye çevirmenin tek yoluysa benim futbol zihnimde ilk 5 haftada hem skoru, hem de bugüne göre çok daha iyi ve karakter yansıtan futbolu ortaya çıkaran çift iç önü Aydın/Kewell-Arda-Keita'yı geri getirmekten geçer..

Son bir paragrafı maçın yıldızı olmayı rahatlıkla hak eden Arda Turan'a ayıralım.. Her geçen gün artan belsizlik kavramı yavaş yavaş tavan yapıyor Arda'da.. Pozisyon değişimlerinin yarattığı durumun ve takım içinde belli bir rolünün hala tam olarak ortaya çıkmamış olmasının yarattığı rahatsızlıkta hakkı vardır bir parça fakat fiziğindeki düşüşler, televizyon ekranından belli olan kilo artışları bunların yüzdesini düşürür oyun içinde.. Bu kadar yetenekli ayakların fiziksel yeterliliğe haiz olmayan bir vücut nedeniyle bu kadar kısır kalıp maçları değiştirememesi beni üzer.. Var olan futbol bilgisinin, zekasının ve yeteneğinin beli ortaya çıkaran, üçgene doğru giden bir futbolcu fiziğinden geçtiğinin farkında olması lazım artık Arda'nın.. Ufak yapısının oluşturduğu dezavantajları ancak bu şekilde ortadan kaldırır.. Her zaman söylediğim şeyi tekrarlayarak bitiririm: Yetenek hiçbir şeydir, fizik her şey.. Yeteneksiz adamlar sadece fiziğiyle en üst düzey liglerde forma giyebiliyor ama sadece yetenek o liglerin yanından bile geçirtmiyor adamı.. Yeteneğin dostu kaliteli bir fiziktir, oyuncunun futbol ışığını parlatır.. Güzel bir rejim ve bol ağırlık salonu öneriyorum ben Arda'ya.. Bambaşka bir topçu olur 6 aya..

21 YORUM:

Adsız dedi ki...

kimse kötü futbol, şöyle, böyle demeden söyliyeyim. pana'yı iki maçta da yendik ve lideriz. bu kadar.

Plaseyi Hanri Gibi Vuruyorum dedi ki...

orta üçlü maçı belirledi. elano, mustafa sarp, barış. bunlar iyi olduğu, arda hücumu organize ettiği sürece kolay kolay pozisyon vermeyiz. defansta kimin oynadığı pek önemli değil.

yusuf dedi ki...

lider çıktık. bu önemli.

apaç dedi ki...

gökhan zan sakatlandıktan sonra oyun ve skorun pek bir önemi kalmadı benim için.

o yüzden uzun uzadıya konuşmayacağım.

başta sabri, mustafa sarp ve arda olmak üzere tüm futbolcuları yürekten kutluyorum.

gökhan zan'ın mr sonucu da ligin kaderini ciddi şekilde etkileyecektir.

temennimiz, soluğu bayern münih kulüp doktoru wohlfahrt'ın yanında alması ve takımını uzuun bir süre yalnız bırakmasıdır.

teşekkürler dove.

Adsız dedi ki...

hadi tardini, daha uyuyup yarın işe gideceğiz.

tari dedi ki...

''Dünya futbolunun 4-3-3'e ve yetenekli açık oyuncularına yöneldiği bu dönemde açıklardaki bu eksiklik elbette temposuzluk ve üretememe olarak ortaya çıkıyor''

temel sıkıntı da zaten bundan ileri geliyor. 4-3-3'e uygun olmayan kanat forvetler..

Adsız dedi ki...

dediğiniz gibi, fr-tc kapışmasından daha tempolu bir futbol bekliyor insan.

cıks, olmadı. keyif alamadım.

Can dedi ki...

500-271 pas sayıları.

Elano'yu bugün pas geçmişsin gördüğüm kadarıyla :)

Geçen yıl oynadığımız Olympiakos maçının aynısı gibiydi. Lider çıkmak önemli. Orta sahada toparlanmak, hareketlenmek takımı ileri taşır; kenar oyunlarında sıfırı zorlamalıyız.

Birde Elano bu şekilde kullanılacaksa Kewell'dan ziyade Arda sol tarafta kullanılmalı, Keita 11'de olmalı. Hücum daha etkin hale gelir; en azından tek kanatlı görüntüden kurtuluruz.

sembolist dedi ki...

parma,Elanoyu nasıl buldun.ayrı bi paragraf bekliyordum senden.

Parma Maniac dedi ki...

Can teşekkürler rakamlar için, merak ediyordum iyi oldu öğrendiğim.. Beklediğim gibiymiş.. Sembolist'le beraber cevap vereyim, aynı şeyleri fazla tekrarlamak istemiyorum o yüzden yer almıyor yazıda ama benim geri dönüş reçetemde ilk 11'in yakınından geçmez Elano.. Rijkaard'ın tasarrufu ne olacak göreceğiz ama.. Bugün ortaya koymaya çalıştığı fiziksel oyunu ve defansif çabayı takdir ediyorum ama verilen para bunun için değildi, o nedenle yetmiyor bana..

Bu arada adsız arada bir elektrik kesintisi oldu kısa süreli.. Kusura bakma uykusuzluk için :)

adam gibi adam AKDEM dedi ki...

adamıma bari bugün dokunmayın :)
bayağı istekliydi bu maçta.

Adsız dedi ki...

son 2 ayda oynadığımız en iyi maçtı.

adam gibi adam AKDEM dedi ki...

seyirci çıkarken epey bir alkışladı elano'yu. elano da ellerine kaldırarak karşılık verdi. bence taraftar hala çok inanıyor elano'ya. devre arası kampıyla birlikte tamamen kendisine geleceğini düşünüyorum. sadece biraz sabır.

Adsız dedi ki...

Elano'ya müsait pozisyonlarda niçin pas atılımıyor,bir kaptan nasıl olur da arkdaşına(elanoya) pas atmaz?ben idda edyorum,maçı bir kere daha izleyelim,bir yığın müsait pozsyonda Elanoya pas vermiyorlar.parma bu konuda ne düşünyon?

tobias dedi ki...

şimdiden beni son maçın heyecanı sardı.gelsin serday eylik'ler..

Adsız dedi ki...

Arda da bunu duyduktan hemen sonra tuzu şekeri kesip aşağı mahalledeki spor salonuna yazılmış.

Frank Baumann dedi ki...

Panthinaikos'un en zayıf halkasının sol bekleri Dallas olması, Arda'nın işini kolaylaştırdı. Ten Cate de fazla dayanamayıp, 2. devre başında Dallas'ı oyundan aldı zaten.

frank dedi ki...

bizim aradığımız stoper mehmet topal'mış ya la..

her futbolcunun sakatlığı üzücü ama gökhan'ın sakatlığına ne yalan söyliyeyim sevindim. diğer türlü oynaaya devam edecekti çünkü. böyle iyi.

Gala's dedi ki...

Hem elano hemde takında ışığı gördüm :)

olacak olacak..

burak dedi ki...

sevgili parmamaniac arda kondüsyon salonuna bugün girse sezon sonuna c.ronaldo gibi çıkar zira vücut geliştirmek sanılanın aksine çok zorlu bi uğraş değil biraz zamanını ayırcak o kadar .ayrıyetten diyetten ziyade daha fazla beslenmesi lazım normal futbol antremanları zaten kalorinin çokça yakıldığı yerler bi de üstüne diyet yaparsa salonda düşer kalır sonra suçlu sen olursun söyliym :D

önder dedi ki...

bizim aradığımız stoper kesinlikle mehmet topal değil. bence defansif açıdan berbat oynadı. hele kaleciyle ardarda anlaşmazlıklar sonrası ortaya çıkan pozisyonlar, her arkaya atılan topta rakibi arkadan çaresizce kovalayışlar, ayrıca yaptığı ama hakemin vermediği buz gibi penaltı. geçen sene o kadar sakatlığa rağmen bu takımın en iyi adamı m. topal diyordum. bu sene ya güçsüz, ya aklı başka yerlerde, ya da sakatlanmamak için kasmıyor kendini.

hit counter
Blogger tarafından desteklenmektedir.