18 Eyl 2009

Bitti...


Nesi anlatılır, nesi söylenir ki bu maçın.. Böyle moral bozucu bir kayıp, böyle pis bir yenilgi uzun zamandır hiçbir spor dalında görmemiştim.. Rakibe 20 fazla rebo, 20 fazla faul atışı vermişsin, ona rağmen bir an olsun kopmamışsın.. Son dakikalarda müthiş bir atılım yaptıktan ve 6 sayılık öne geçişten sonra maçı ellerinle bırakıyorsun.. Faturası yok bu maçın, Slovenya maçının bir sonucudur bu zorlu yol.. Çıkacaksa bir fatura ilk kızdığım 50 saniye varken ve top bizdeyken 2 sayılık üstünlükte hücum kullanan Ömer Onan'adır maçın sonunda.. Rijkaard Türk futbolcusu (sporcusu) için duygularına kapılıp gidiyorlar demişti, haklı.. Başka milliyetten bir oyuncu orda kesinlikle o hücumu kullanmazdı.. Ki Ömer bir pure shooter değil.. Eğer kullanmasa 2 sayılık avantajla 2 hücumumuz olacaktı ve Yunanistan topu eline sadece bir kez geçirebilecekti.. Ama bugünkü hatalar zincirleme gitti.. Yıpranmışlık, savunmada çok çabalayan takımların uzun turnuvalarda mutlaka karşısına çıkan yorgunluk.. Bütün uzatma periyodunun 5 kısayla oynanmasını kesinlikle anlayamadım.. Bourousis'in 5 faul almasından sonra pota altı üstünlüğümüz iyice ortaya çıkabilirdi.. Hidayet'in yine elinde patlatıldı bir top, hemen vurmaya başladılar.. Ersan sırtı dönük aldığında bütün heyecanıyla topu uzatıp Hedo'ya veriyorsa, bir takım mental yönden bu durumdaysa Hedo zorlayıp kullanacak o topu, başka çaresi yok.. Maçı harika bir şekilde uzatan Ender'in bile fast break'e çıkarken top kaybettiği bir maçta kişilere takılmanın anlamı yok.. Heyecanımızın, duygularımızın önüne yine geçemedik.. Benzerimiz bir ulusa kaybettik.. Kim çıkarsa çıksın İspanya karşısında süpürülecekti ama madalyaya oynama şansımız kayboldu.. Tekrar ediyorum, Slovenya maçı kazanılsa final şansımız çok yüksekti.. Önce orda, sonra da bu gece kaybettik.. Bu kadar üzücü olabileceğini tahmin etmezdim ama..

Bütün emeklere yazık oldu..

10 YORUM:

Adsız dedi ki...

Pota altında çok zayıf kaldılar be abi. İnsan bu noktada düşünmeden edemiyor Mehmet Okur ve Kaya Peker olsaydı ne olurdu diye.

İyi taktik vermek mi önemli yoksa iyi oyuncuları oynatabilmek mi? Birini seçmek gerekse ikincisini seçerim. Phil Jackson gibi bir adam lazım; disiplin, ego gibi takıntılar yüzünden çok şey kaybediliyor.

Tıpkı futbolda milli takım özelinde de olduğu gibi.

Parma Maniac dedi ki...

Adsız,

"benden şu, şu isteniyorsa benim milli takımda oynamamın bir anlamı yok" diyen bir oyuncuyla bence takım olunmaz.. Phil Jackson istemek güzel bir şeydir ama bulabiliyorsan ben bir tane de Galatasaray Cafe Crown'a alayım ondan :) Kolay bir şey değil.. Turnuvanın genelinde bir rebo sorunu görülmüyorken bu maçta oluşan zaafiyetten pota altını zayıf ilan etmek biraz haksızlık bence.. Kaya Peker olayı farklı işin, zira bu Barış Hersek varken Fatih Solak'a bile rahatlıkla evet denirdi.. Ben bu akşam takımda bir ego ya da disiplinsizlik problemi görmedim.. Tamamen yazık edilmiş bir kayıp bugünkü..

ubs17 dedi ki...

@ Parma Maniac

Şahsen Mehmet Okurdan hiç haz etmem yalnız sence de Tanjevic hakkında söylediklerinde haklılık payı yokmudur.

Mehmet Okur gibi NBA tarihinin bir ayda en yüksek yüzde ile üçlük atan oyuncusu seçilmiş, stockthon, hornacek gibi efsane şutorleri olan Utah Jazz gibi bir takımın bir sezonda ençok üçlük atan yuncusu olmuş bir Allstar pivotu, sırtı dönük bir alçak post oyuncusu pozisyonuna hapsedip, mağlubiyet sonrası günah keçisi haline getirmek nekadar doğru.

2005 deki almanya maçını hatırlıyorum 13 de 1 isabetle oynamış ve günah keçisi ilan edilmişti. Aynı turnuvada Litvanya ile oynadığımız maçı takım hlinde 2 asistle tamamlamıştık ve kabak yine mehmet'in başına patlamıştı.

Biz Amerika, Sırbistan gibi basketbol ekolüne sahip bir ülke değiliz. İspanya gibi altyapıyada sahip değiliz. Buna (bana göre) rağmen dünya çapında 3 oyuncuya sahibiz Hedo, Ersan, Mehmet eğer sen dünya çapında bir hocaysan (ki öyledir) ilk işin bu oyuncuları oynatmak olmalı. sen .ya benim sistemime uy yada git, ben senin yerine başkasını oynatırım havasına gierersen, tıpkı bu gün olduğu gibi son periyotta 5 numarana iyi indirdiğin bütün toplarda, uzununa tereddüt etmeden vururlar. Nede olsa senin adamın o serbest atışları kaçıracaktır.

Herşeyi geçtim 2001 yılında Orhun Ene'li Harun Erdenay'lı kadroya takviye ettiğimiz muhteşem 79 jenerasyonuna ne oldu. Kaya yok Mehmet yok Ömer yıllar sonra ilk defa geldi.

Kerem Tunceri'nin japonyaya götürülmediğini hatırlatmaya zaten gerek yok.

Gerekçesi ise 2010 da 31 yaşında olacak olması.

Sözüm sadece Mehmet Okur olayına ve hocanın oyunculara kaşı tavrınadır, yoksa çok iyi hazırlanmış milli takım turnuvaya ve 2006 dan sonra ilk defa keyif alarak 12 Dev Adamı izledim.

Selim Ugur dedi ki...

Futbolda F.T, baskette ise B.T.

Biri FiTil eder, digeri ise BaTirir.

Sayelerinde futbolda FiTik olduk, baskette ise BiTik durumdayiz.

anfieldyolu dedi ki...

Benzerimiz bir ulusa kaybetik demişsin çok doğru bir tespit. Dünkü Galatasaray maçı ve bu maç açıkça bunu ortaya koydu. Ancak bizim gibi olan duygusal yapılarına bizden biraz (biraz diyorum çünkü tecrübeli bir takım uzatmanın son 2 dakikası 5-6 top kaybı yapmaz, hem de çoğunu daha sete gelmeden kaybettiler)daha tecrübe kazanmış olmaları. Bunu da şu açıdan söylüyorum, hakemleri nasıl baskı altına alabileceklerini iyi öğrenmişler. Abartmadan, teknik almadan skoru etkilemeyi başardılar. Altın tepside defalarca sunulan maçları her zaman elimizle itmişizdir tarih boyunca(dünkü Pana maçı hariç) ama biz ne zaman ikram etsek kimse geri çevirmiyor. 2010'a umutla bakmak için soğukkanlı bir şutöre ihtiyacımız olduğu da bugün gözüktü. Tepkilerine katılıyorum, nitekim ben de hayatımda bu kadar sinirlendiğim ve üzüldüğüm bir basketbol müsabakası hatırlamıyorum. Herşeye rağmen kendi evimizde buradakinden daha fazla ilerleyebiliriz.

Adsız dedi ki...

parma haftasonu için 4 maç yazar mısın? geçen haftaki gibi. :)

Parma Maniac dedi ki...

Burak Şahin söylediklerine bir yere kadar hak verilebilir ama toplamda benim görüşüme göre coach'un oyuncuya sen böyle oynayacaksın deme hakkı sonuna kadar mevcuttur.. Oyuncunun ise ben böyle oynamak istemiyor deme hakkı yine bana göre mevcut değildir.. Eğer bu kulüp takımı olsaydı tamamen benim dediğim gibi olacaktı ama söz konusu milli takım olunca biraz gevşeme olabiliyor tabii.. Yine de coach oyuncunun hiyerarşik üstüdür.. Emirleri o verir.. Ben bu emirler varsa gelmiyor demek de özellikle söz konusu milli takım olunca hoş durmamaktadır.. 2005'teki kepazeliğin saha içinden başka da nedenleri var ama 1/13'le oynadı diye eleştirilmez hiçbir oyuncu.. Hedo da geçen maç 1/16 attı, ama herkes öyle atmasına rağmen, sakat dizle de olsa savunmada bütün gücünü harcadı, sonuna kadar savaştı diye hakkını verdi oyuncunun.. Mehmet Okur ve şut atması coach tarafından eleştirildiğinde NBA'de kazandığı tek şampiyonluk olan Detroit'te de Larry Brown'un aynı şekilde Mehmet'i o konuda frenlemeye çalıştığı gözlerden kaçmamalı bence.. Larry Brown'un düşüncesi yanlış mıydı? Olabilir.. Ama Detroit'in kazandığı şampiyonlukta onun adı yazıyor..

Her şeyden bağımsız, Mehmet Okur da oyununu sadece şutlara yöneltip, gelişmeye meyilli post up'ını bu kadar köreltmeseydi bunların hiçbiri yaşanmayacaktı belki de.. Bu da başka bir konu tamamen..

Adsız bu gece bakacağım biraz, şimdi bir şey söylemeyeyim.. Değen bir şeyler görürsem paylaşırım, söz :)

a-town dedi ki...

Ömer Onan konusunda sonuna kadar katılıyorum. Öteki oyuncularımızın yaptığı hataların toplamından daha büyük bir saçmalığa imza attı. Orada durumu, yapacağı hareketin anlamını süzememesinin açıklaması olamaz. Senelerdir Türkiye'nin büyük kulüplerinde, milli takımda basketbol oynayan biri bunu nasıl yapabilir? Orada sete dönse %90 kazanmıştık maçı. Yazılabilecek en kötü senaryo (Hidayet 30 saniye kala kaçırır, Yunanistan ribaundu alır, 10 saniye kala el üstünden üçlük atarlar) ancak bu kadar kötü olabilirdi. Tek hareketle bitirdi, tam takım hücuma başlayacakken salladığı o üçlük yüzünden savunmada da dengesiz yakalandık. Akıl alır gibi değil, NBA'de sokak basketbolcusu karakterli adamlara bunları döve döve öğretiyorlar.

zapata dedi ki...

Evet bu turnuva bitti, beklenilenin çok üstünde bir oyun oynayıp, sonrasında beklediğimiz yerlere gelemeden elendik. Fakat önümüzde 2010 var ve buraya göre çok çok daha güçlü takımlar olacak. Mutlaka daha kaliteli bir kadromuz olmalı. Yarı finaldeki 3 takıma bakarsak -ispanya,yunanistan,sırbistan- birer tane hem skorer hem ikili oyun oynayan asist yapan oyun kurucuları var. Hepsiyle de oynadık. Özetle Navarro oynayamadı İspanyayı yendik, Teodosiç tek başına bize direndi, Spanoulis de bizi bu gece yıkan adamdı. Bizim böyle bir oyuncumuz olmadığına göre, yakın gelecekte de olmayacağına göre skora katkı sağlayacak başka oyuncularımız olmalı. Hidayet ve Ersan yetmiyor. Savunma da bir yere kadar. Kadro çok fazla bozulmadan ve yakaladığımız havayı da kaybetmeden 2-3 oyuncu değişikliği ile hazırlanmaya başlamak lazım 2010'a. Yoksa yukarıları zorlamamız çok zor.

zachpaulsen dedi ki...

türk pasaportu taşıyan tüm basketbolcular arasından çıkarabileceğimiz en iyi 12 basketbolcu bu çocuklarsa diyecek bir şey yok. takım elinden gelenin en iyisini yapmıştır. hepsi canla başla mücadele etti, savunma yaptı ama kapasite ve fizik güç bir yere kadar. yunanistan maçındaki 20 eskik reboundun tek açıklaması bu takımın pota altındaki adamlarını hem nitelik hem de nicelik olarak yetersiz ve az olmalarıdır.

ben milli takımın başındaki turgay demirel&tanjevic zihniyetinin değişmedikçe basketbolda özlenen başarının gelmeyeceğini düşünüyorum.

bu takımda oynaması gereken bir sürü kaliteli adam kenardayken bekir, semih, barış ersek, vs.. gibi adamların oynamasının hiçbir izahı yok. mehmet okur, mirsad, kaya, tutku, gibi birçok oyuncunun da oynamamasının.

kerem-sinan-hidayet-ersan-m.okur'lu bir 5, kenardan gelen, kaya - ömer aşık - kerem gönlüm - serkan erdoğan - tutku - ömer onan - ender'den oluşan iyi antrene edilmiş, hedefe doğru kanalize edilmiş çeşitli iç hesaplaşmalardan arındırılmış motive bir milli takımın neler yapabileceğini görmemek olanaksız.

3 tane NBA oyuncusunu ilk beşte barındırıp onları kerem gibi asist ve oyun kurma özelliği çok iyi olan, yewterince skor yapan ve soğukkanlı bir guardla oynatabilecek bir koça ihtiyaç var.

hit counter
Blogger tarafından desteklenmektedir.