27 Oca 2010

Giovani Dos Santos Galatasaray'da


Transfer döneminde, Haldun Üstünel dönemi sonrasında Galatasaray'ı beklemenin en keyifli tarafı bu, bekleyişin üstüne gecenin bir yarısında alınan transfer haberleri.. En son Elano geldiğinde bu zevki yaşamıştık, bu gece açıklanan Giovani oldu.. Resmi sitede hala tık yok lakin.. İki transferdir formsuz olan Üstünel üçüncüyü de basına sızdırdı, belki "sıra hocanın özel isteğini yapmaya geldi.." diyerek kendi böyle istedi.. 1 haftadır gündemde olan Giovani Dos Santos, Reuters ajansının geçtiği haber ve genç Meksikalı'nın ülkesinde katıldığı bir radyo programında söylediği cümleler sonrasında Galatasaray'da.. Pek mümkün görünmüyor ama bundan sonra transferin patlaması durumunda mesuliyet kabul etmiyoruz, resmi sitenin gerekli açıklamayı yapmaması da gönderilecek oyuncu konusunda duyulan sıkıntının yansıması zaten.. Baskı yapmaya gerek yok..

Giovani Barcelona'da Bojan Krkic'le ilk çıkış yaptığında ilk düşüncem iki oyuncunun da overrated olduğu ve eğer içlerinden biri bir yere gelecekse bunun Krkic olacağı yönündeydi.. Gidişat da şu anda öyle görünüyor.. Bojan var olan fiziksel eksikliğini muazzam bir bacak yaparak giderir ve var olan yeteneğini ortaya çıkarmak için gerekli olan ilk unsuru yerine getirirken 2008 yılında yerkürenin en iyisi Barcelona'da oynayan Giovani'nin 2009'un ortasında kendisini The Championship takımı olan Ipswich Town'da forma mücadelesi yaparken bulması pek sürpriz değil.. Jo transferini değerlendirirken Giovani'nin transfer düşüncesinin arkadan gelen bu Caner Erkin'le çok büyük bir anlamsızlık oluşturacağını söylemiştim, üzerinden 2 gün geçmeden Kewell'dan sakatlık haberi geldi.. Yaşanan önemli kayıp sonrasında uzun süredir gösterilen bu çabanın daha çok anlama kavuştuğunu söylemek mümkün..


Şöyle ki, Galatasaray şu anda yaratıcı iç, forvet ve kanat oyuncusu rotasyonunda şu oyunculara sahip: Jo, Arda, Elano, Caner ve Keita.. Elano'nun hücumcu iç olarak arkadaki iki oyuncuyla beraber oynamaya başladığı devrenin son 2-3 maçındaki düzen devam ettiği takdirde ileri ucun Jo olduğu takımda kanatları Arda ve Keita paylaşıyor, Caner Erkin de açık yedekleyicisi olarak yeterli bir rotasyonun oluşmasını sağlıyor.. Benim de düşüncem bu düzenin devam ederek sol açığın Arda - Caner ikilisine bırakılarak yabancı transferin Elano'nun yanına, sağlam bir iç oyuncusu olarak yapılması gerekliliğiydi.. Ama bir de özellikle son Antep maçında iyice ortaya çıkan ve Elano'nun yarım kademe geriye giderek ikinci bir defansif orta saha olarak iyice çift taraflı oyuncu rolüne sokulduğu gerçeği var.. Bu ortamda Arda sezon başında olduğu gibi supporter rolüne geri dönüyor ve kenarlarda sadece Caner - Keita ikilisi kalıyor.. Sistem 4-4-1-1 olsa da, 4-3-3 olarak sahada görünse de hücum adına en kilit işleri gören açık/forvetlerin bu ortamda takviyesiz kalıp sadece ilk 11'den (Arda'yla) yedeklenebilecek konuma gelmesi burada bir rotasyon daralmasını da kendiliğinden oluşturuyor.. Sonuç? Galatasaray muhtemelen yeni bir yola giriyor ve 4-3-3 Arda iç oyuncusu gibi oynamayı öğrenene kadar rafa kalkıyor.. Arda'nın Galatasaray'da sadece merkezde supporter olabileceğinden, sol açıkta 3 yıldır üzerine çok az koyabilen, fiziksel yönden düşen ve efektiflik adına pek bir şey vadedemeyen halinden burada defalarca bahsetmiştim ama ben arkasında daha sağlam iç oyuncularıyla bu role soyunmasını tercih eder ve isterdim.. Topal/Sarp - Elano - Arda'dan oluşacak merkez sadece sağlam Avrupa takımlarına karşı değil, Türkiye'de birçok maçta bile büyük sıkıntılar çıkarabilecek bir öz olarak karşısına dikilebilir takımın..

İşin Rijkaard kısmı çok önemli.. Giovani'nin onun özel siparişi olduğu ve bunca soru işaretine rağmen ısrarla peşinden gidildiğini herkes biliyor artık.. Rijkaard'ın Barcelona'dan kovulduğu son sezonunda Giovani'nin Bojan Krkic'le beraber rotasyona çok sağlam giriş yapmaları ve süre olarak olmasa da maç sayısı olarak Messi'yle yarışır duruma gelmeleri sezonun önemli başlıklarından biriydi Barca için.. Özellikle Ronaldinho'da oluşan problemler nedeniyle Giovani maç adedinde Roni'yi geçip Messi'yle yarışır hale gelmişti.. Rijkaard'ı yakan hadiselerden birinin de bu elemanlarda fazla ısrar etmesi olduğu söylenir ki katılıyorum.. Giovani Dos Santos hala 20 yaşında olmasına rağmen son 2 senesi boşa geçmiş, yeteneğine sonsuz saygı duyduğum fakat kesinlikle güvenmediğim bir oyuncu.. Eğer Rijkaard takımın başında olmasa çok daha negatif konuşabileceğim bir transferdi, fakat lülenin varlığı her şeyi değiştiriyor.. 3 sene önce ben çok olumlu düşünmesem de bu çocuk Messi'nin hemen bir adım arkasına konan ve çok şeyler beklenen bir potansiyeldi ve onu açığa kavuşturmak için kendisine 17 yaşında defalarca Barcelona forması veren ilk A takım hocasından daha iyisini bulamazdı.. İki taraf da birbirini çok iyi tanıyor, Rijkaard'ın işi fetiş konumuna getirip Galatasaray'a zarar vereceğini de kimsenin düşündüğünü sanmıyorum.. Giovani'de bir potansiyel, milli takımında gösterdiği yeteneği taşıyabileceği bir kulüp varsa eğer şu anda o takım Galatasaray'dır.. Ve mayanın tutabilme ihtimalinin verdiği heyecan bütün olumsuz düşünceleri nötrleyecek unsurları da beraberinde getirir..


Oyuncu, sistem ve teknik kadro mantalitesi odaklı birçok soru işareti var ve zamanla bunlar konuşulacak zaten.. Muhtemelen direkt 11 oynayacak 3 tane devre arası transferi yaptı takım, ki şampiyonluk yolunda takımın %30'unun değişmesi çok büyük riskleri de yanında taşır.. Tandem, değişen merkez, yeni bir forvet ve yeni bir açık oyuncusu oluşturulmaya çalışılan sistem ve mantalite için de çok büyük balta darbeleridir ve bunun unutulmaması gerekir.. Jo ve Giovani için bonservis ihtimalleri varsa (Giovani radyoda opsiyonun olduğunu söylemiş) çok uzun vadede heyecan yaratıcı ama bu sezon adına bence işi zorlaştıran transferlerdir bunlar.. Ön alandaki ikisi de mecburiyetten gelmiştir.. Ayrı bir gerçek de oluşturulan bu kadronun (CM ağzıyla konuşuyorum) Türkiye tarihinin açık ara en büyük reputation'a sahip takımı olduğu gerçeğidir ki bir taraftar topluluğu, bunu başaran yönetimi bununla ne kadar gururlansa azdır.. Şu anda oynayanlar içinde Jo, Giovani, Keita, Arda, Elano, Caner, Neill ve Servet'ten oluşan bir iskelet ve arkada bekleyen Kewell ile Baros gibi oyuncular bu ülkenin tarihinde görmediği bir şöhretler karmasıdır.. Sportif başarı adına fazla önemi olmamakla birlikte bir stat için bu topluluğun müthiş bir heyecan olduğu da yadsınamaz bir gerçektir.. Giovani'nin gelişi özellikle Arda ve Kewell özelinde söylenmesi gereken bazı şeyleri de yanında taşıyor şu anda ama bunun için ilerleyen zamanlarda bol bol zamanımız olacak zaten.. Sistem adına hala endişeliyim fakat müthiş bir heyecana da sahibim şu anda.. Taraftarların da böyle bir ortamda acaba kim gidecek diye stres yapacağına anın coşkusuna odaklanması gerekliliğini savunurum.. Şu anda kimin gideceği önemsiz bir ayrıntıdan ibarettir, zaman ortaya çıkan nüveye bakıp bolca gururlanma zamanıdır..

Hayırlı olsun..

24 YORUM:

brk dedi ki...

bi süpriz yapsalarda geldiğinden beri 1 maç dahi alamayan leo'yu yollasalar.

Unknown dedi ki...

Yine Ferrari'ye LPG taktık bence, orta sahada hala önemli eksiklikler varken Avrupa'da oynayacak forvet yokken yine hücuma yönelik oyuncu aldık sanki en önemli sıkıntımız buymuş gibi, bence yaptığımız en anlamsız transfer oldu şu 2-3 yıl içinde.

Mario Jardel dedi ki...

nonda ya da leo'nun gideceği konuşulsa kimin gideceği kesinlikle ayrıntıdan ibaret olurdu ama kewell konuşuluyor.. Öyle böyle bir adam değil.. Mantığın bitip duyguların başladığı bir nokta bu.. Hemen felaket senaryosu yazmak istemiyorum ama kazım'ın gönderildiği, harıl harıl ileri uç elemanı arandığı ve her fırsatta rakiplerini karıştırıcı transfer yapan aziz yıldırım için kewell'ı almak biçilmiş kaftan olacaktır.. Yönetim detaylı düşünmeli.. Sonuçta keita geldiği gün ben lille de defalarca santrafor oynadım ve o mevkii ye alışığım dedi.. gerçeği graz maçında hiç umut vermedi o mevkii de ama o maçın yıldızı kimdi ki ?

ugur senel dedi ki...

'Topal/Sarp - Elano - Arda'dan oluşacak merkez sadece sağlam Avrupa takımlarına karşı değil, Türkiye'de birçok maçta bile büyük sıkıntılar çıkarabilecek bir öz olarak karşısına dikilebilir takımın.. '

yazının kalbi burasıdır vede bu yüzden ben malesef bu yıl bunca tansfere rağmen gümleyeceğimizi vede cok sıkıntılar yaşayacağımızı düşünüyorum...(bu yılın en iyi ,en mücadeleci maclarını barış vede canerin kadroda olur orta saha direnci sağladığı son maclarda oynadık, barış mecburen yedeğe ,canerde yedeğe cekilirse seyreyleyin bomboş orta sahayı ,acıkcası 5-6 gollük mağlubiyetlerden korkuyorum)

berserk dedi ki...

ingilizler kiralanmasını istiyor yeteri kadar süre alamadığını düşünüyorlar. black messi diyenler filan da var; ama bana kalırsa bu çocuk daha çok ronnie 'ye benziyor.

ligde keita yokken sağ kanatta, avrupa maçlarında da merkez forvette oynayacak sanırım.

Rijkaard israrla istediğine göre bi olayı vardır muhakkak. hayırlı olsun inşallah.

Atilla dedi ki...

Çok iyi bir transfer. Hayırlısı olsun.

Tek ihtiyacımız kaldı: o da orta sahaya, THOMAS HITZLSBERGER ayrılacak takımından sene sonunda sözleşmesi bitiyor ama şimdi klüp arıyor kendisine.
(Alman:) Ernst 'in daha iyi şut atanı ve cuk diye oturur.

Leo, Nonda veya Kewell dan ikisi gönderilmeli bunun için.

Genel Sekreter Vak dedi ki...

Barça'dayken izledim sıkça.Türkiye liginde kolay olmayacak işi,ama Championship'te oynayabilmiş olması umutları arttırıyor.Müthiş yetenekli olduğu kesin,hızı,sürati,sol ayağı...Ama yine de eksikleri var.Kullanabilirsek,ileride bu yaz Arda'yı satacağımız fiyattan fazlasına satarız.Hem Caner'i hem Gio'yu almayız gibi geliyor,özellikle Gio'nun opsiyonu 8 milyon euro filanmış yazılanlara göre...

Nonda'yı sevsemde,veda etmenin vakti geldi.Yok öbür türlü olursa-ki dilim varmıyor-tüm pozitif yönlerine rağmen ben bu transfere lanet ederim zaten...

berserk dedi ki...

Parma sen hala takviyeye gerek var diyo musun? Orta saha demişler gerçi Hitzlsperger çok da tuttuğum bi topçudur ama bu kadar yabancı karma bir kadroya bir de o olur mu kararsızım.

Bir de devre arasında bu kadar oyuncunun katılması biraz riskli, hem de 3 tane kiralık oyuncumuz oldu. Biraz fazla değil mi?

Parma Maniac dedi ki...

berserk, zaten iki sakata rağmen Giovani'yle yeniden geniş bir rotasyona kavuştu takım.. Takımın önceliği belki başkaydı ama bu transferden sonra daha transfer gerekiyor demenin fazla anlamı yok.. 3 kiralık oyuncu problem değil, 3 yeni oyuncu problem.. Yazıda bahsettim zaten bundan.. Ben gelecek adına umutluyum, bu sene başarı gelirse büyük bonus olur, kaymaklı ekmak kadayıfı olur..

Ata1905 dedi ki...

@ ugur senel
Bu kadar pesimist olmaya ne gerek var? Sarp defansif elano köprü arda da ofansif olarak orta sahada görev alırsa bence gayet güzel olur.

maksimroger dedi ki...

nasıl ki elano geldikten sonra arda'da muthis bir form dusuklugu gorduk sene basına oranla, dos santos'tan sonra da bu dususun hızla devam edecegini dusunuyorum malesef. rijkaard resmen "alin size messi" dedi.
allah'tan tek dilegim arda'nin beni got etmesidir!

Great White dedi ki...

"Taşıma suyla değirmen dönmez" derler eskiler..

GS bu kiralık hamlelerden faydalanarak şampiyon olursa bu atasözü ile tezat teşkil edecektir bir anlamda..

hayırlı olsun..

Erdem Karakuş dedi ki...

Parma yorumlarında katılmadığım bir durum var. Herkes sürekli defansif ortasaha diyor ama olaya biraz da ideal taraftan bakmak lazım. Galatasaray'ın amacı topu ayağında mümkün olduğunca fazla tutmak, defans olarak da takım savunması yapmak. Burayı kastetmiyorum ama herkes yorumlarında "savaşan ortasaha" diye birşeyden bahsediyor. Bunun açılımı da şu, Barış Özbek gibi sağa sola koşacak sürekli.

Ben Barış yerine her türlü Elano'yu, Arda'yı tercih ederim. Ben takım olarak zaten topu ayağımda tutmayı hedeflemişim, ayağı top yapabilen adam daha çok işimi görecektir. Eğer takım savunmasını da oturtabiliyorsam zaten deli gibi sağa sola koşacak oyunculara gerek kalmaz. Geride Mustafa Sarp gibi veya Mehmet Topal gibi bir oyuncu her halükarda işimi görecektir. Ayhan'ın geçen seneki performansını gösterebilecek yaşı makul bir oyuncu olsa kabul edilebilir bir transfer olur ama böyle bir oyuncu Türkiye'de zaten bulamıyorsun, Avrupa'da da bu zamanda alamazsın. Barış Özbek tarzı 2. bir adam ise iyice gereksizlik olacak zaten.

Ayrıca Dos Santos gibi bir adamı alma şansın varsa her halükarda almalısın. Ayağına 2. defa bir fırsat gelmeyebilir bu konuda, o yüzden gelen şansı tepemezsin.

Mitya dedi ki...

eger satin alma opsiyonu varsa faydali bir transfer, lakin resmi sitede verilen haberde boyle bir seye deginilmemis. anlasilan galatasaray sadece 3-4 ayligina kadrosuna kattigi bu oyunculardan - kuskusuz dunya kupasi'na guvenerek - ciddi bir katki bekliyor. acikcasi bu bana oldukca riskli, hatta ve hatta az bucuk anlamsiz geliyor. kadroya bakalim:

leo franco; sabri, neill, servet, hakan; topal (baris), mustafa sarp; arda (giovani), elano, keita; jo.

oncelikle bu alinan transferlerin (ki ikisi de dunya kupasi oncesinde ilk 11 oynayabilecekleri bir takima gitmek istediler) birisinin yedek oturma ihtimali hayli fazla, ustelik baros dondukten sonra jo'nun da durumu sallantiya girecektir, girmelidir. ustune ustluk son maclarda formu iyice artan caner icin yeniden bek rotasyonuna donmek hayli olasi gozukuyor, ya da ileri dortlunun rotasyonunun basdondurucu bir hizda yapilmasi gerekiyor tum bu oyunculari tatmin etmek ve hazir tutmak icin.

asil sorun da burda - ikini yari basladi, liglerin bitmesine 15 mac var. yeni gelen oyuncular ne hazirlik kampinda takimla beraber calisti, ne de ulkenin futboluna en ufak bir asinaliklari var. bir de sampiyonluk yarisinin fenerbahceyle korakor gececegini dusundugunuzde ilk devredeki rotasyonun ikinci yarida da liberal bir sekilde takip edilmesi halinde ciddi sikintilarin basgosterebilecegini dusunuyorum.

son olarak sonlarda gecen reputasyon konusunun fazla cm koktugunu itiraf etmeliyim. fenerbahce cok degil bundan uc dort sene evveline kadar kadrosunda appiah, anelka, hooijdonk, alex, lugano, tuncay gibi isimleri barindiriyordu ki bana kalirsa reputasyon konusunda pek de yabana atilacak turden bir takim degildi. sahada yaptiklari ise pek bu reputasyonla dogru orantili olamadi maalesef.

hayirlisi diyelim.

Parma Maniac dedi ki...

Erdem Karakuş ben böyle durumları değerlendirirken dünya konjonktürüne bakarım ve onun üzerinden şekillendiririm görüşlerimi.. Söylediğin topa hakim olma düşüncesi güzel bir idea ama bunun için merkezde hem Arda, hem de Elano'ya gerek yok.. Arda - Elano - Topal'dan oluşacak bir merkez defansif açıdan Avrupa'nın hemen hemen hiçbir major takımında görülmeyen bir zayıflık teşkil eder.. Buna en hücum oynayanlar da dahildir.. Dünyada tercih edilmeyeni ben Galatasaray'da istemem ama Rijkaard'ın bu oyunculardan bir dönüşüm elde edip sisteme uydurma şansı elbette vardır, beklediğimiz de budur zaten.. Söylediğin hakimiyet merkezde gösterilen sertlik ve sağlamlıkla elde edilir bence.. Ben makul bir iç oyuncusundan sağa sola koşacak bir Barış Özbek değil de Avrupa'da örneğini gördüğümüz box to box, top da kullanabilen topçular olarak dem vuruyorum ayrıca..

Mel zaten reputation derken parantez içinde CM ağzıyla konuşuyorum diye belirtmişim, elbette CM kokacak.. Görüşlerinin çoğuna endişe bağlamında katılıyorum.. Şöhretler karmasının da başarı için yeterli bir faktör olmadığını da belirttim zaten.. 2-3 maç bekledikten sonra daha geniş çaplı değerlendirme şansımız olacak zaten..

Erdem Karakuş dedi ki...

Sertlik ve sağlamlık dediğin olayı biraz açmalısın belki de. Mesela Xavi-Iniesta ikilisinin sertliğini veya sağlamlığını nere göre değerlendiriyorsun, kriterler nedir burada?

Parma Maniac dedi ki...

Şöyle, Xavi ve Iniesta işin ofansif kısmını bırak defansif anlamda da Arda ve Elano ikilisine tur bindirir, çevrelerinde 3 defa dolaşır.. Zaten bu iki oyuncunun şu anda dünyanın en iyisi olmalarını da muazzam tekniklerinin yanında mücadeleci ve presçi yapıları sağlar.. Sertlik ve sağlamlık orada pozisyonu niteleyen kavramlardır, aklına sadece Gattuso, Mascherano, Song, Essien gibi adamlar gelmesin zira kastettiğim şey o değil..

Erdem Karakuş dedi ki...

Benim demek istediğim de şu, Barcelona'nın bütün oyuncuları altyapıda ofansif yeteneği olan oyunculardan seçiliyorlar. Daha sonra ise defansif pozisyonlara yerleştiriliyorlar. Arda da, Elano da pozisyon alma, pres yapma ve mücadele açısından bu yeterliliğe ulaşabilirler. İkisi de bu yönlerden gelişime açık oyuncular.

Adsız dedi ki...

henüz iki sene önce "biz türklerle oynuyoruz fener gibi yabancılarla değil" modundaki taraftarına bugün 9. yabancıyı getirtmek için kimi postalasak hesapları yaptıran adam. gayet başarılı.( haldun üstünel)

by ekşisözlük

ben de sizin ve okuyucularınızın buna yorumunu merak ettim.

aşkın dedi ki...

@Erdem Karakuş
Barcelona bile Xavi-İniesta'nın ardında Toure'yi konuşlandırıyor.
Hatta Aragones bunu görüp aynen kopyalayıp milli takımda bu ikilinin ardına Senna'yı ekledi.
Halbuki son derece popülist davranıp Fabregas'ı oynatabilirdi tabii büyük ihtimalle s.çış yaşardı.
Galatasaray'da Toure yok, sorun da burada.İşte transferlerin şaşaasından biraz gözümüzü alabilirsek bunu görürüz.
Kim olabilirdi, daha önce burada zikrettik örneğin Lucas Biglia.
Barış-Sarp-Topal-Ayhan her birinin öne çıkan özellikleri vardır ama içlerinde en iyisi bile mevcut olanlara göre en iyidir.
Stoper konusu 1 yıl rötarlı öyle veya böyle yamalandı ama ortasaha sorunu baki kaldı.

aşkın dedi ki...

O türden bir ortasaha gelseydi ne olurdu? Benim şiddetle karşı çıkmama rağmen Topal defansa çekilir, Ayhan'a hizmetlerinden dolayı teşekkür edilip emekli edilir, Sarp ve Barış rotasyon oyuncusu ve back-up olarak alternatifli bir ortasaha oluştururlardı.
Topal son derece sakar, hamle yapmayı bilmez, stoper formasyonu yok ama görünen o ki Fenervari transfer çılgınlığında stoper çeşitliliği olmayacağına ve Servet-Zan-Emre Güngör ile bu iş yürümeyeceğine göre en iyisi bu olurdu.
Hiç hoşlanmadığım bir gerçek var ki bugün futbolda önce defans diyeceksin.Beşiktaş ileri dörtlüde rezalet bir sezon geçiriyor ama öyle veya böyle zirve yarışında.
Maç içinde bir gol bulsalar yetiyor.Yalnızca Barcelona defansta alternatifsizlikle idare edebilir.

Gsrock dedi ki...

En önemlisi Kewell gitmesin:( Lütfen yönetime ulaşalım, hala çok geç değil daddy cool için.. Link aşağıda..

http://www.galatasaray.org/bize_ulasin.php

sawero dedi ki...

ersin düzen roman pavlyuchenko dedi şimdi de, haldun'un uzun süredir ingiltere'de olmasının sebebi dos santos değildi zaten bence de.. dos santos işi bitmişti de başkası için tırmalıyor..ama pavlyuchenko ne alaka, o zaman jo'yu niye aldık manyakmıyız biz, niye defansif orta saha almıyorlar daha neyin forveti? dos santos işi zaten karışık hadi onu bi mantığa oturtursun kewell gidiyor falan da daha ne forveti arıyorlar, nonda giderse jo'yu yedeklesin diye yabancı forvet almak ne kadar mantıksız bir iştir, git pektemek'i falan al ne bileyim, uefa çok mu önemli bunca senedir şampiyonlar ligi görmemişken, ben madrid deplasmanına gidiyorum ama elenirsek de hiç ama hiç üzülmem uefa yı kim sallıyor? ayrıca uefa'da minimum yarı final yapman gerekiyor ligde olası 2.lik halinde seribaşı olabilmek için,liverpool juventus roma werder shaktar valencia falan var orda, geçen sene de bundan kaybettik biz, uefada gruptan çıkamasak belki ligi almıştık, ne tekim beşiktaş sivas falan yarıştılar..uefa da jo oynayamıyor diye yabancı forvet aldın diyelim, madrid de seni eledi,ki gayet olası bence,2 ay sonra da baros döndü 3 yabancı forvet var, baros'un sözleşmesini mi dondururuz jo'nun kiralık kontratını mı fesh ederiz! şuraya kadar transfer iyi de daha yabancı forvet gelirse benim kafam basmaz ne olup biteceğine,hayır nonda'yı yollasan bile en kötü ihtimal keita'yı koyarsın ceza sakatlık falan olursa, öyle ya da böyle atıyor takım zaten bu ligde, bu kadar abartmaya ne gerek var, bi yabancı daha gelecekse orta saha gelsin sağlam olsun topal'ın bugünkü hali ortada elano arda keita dos santos'lu orta saha pes'te falan olur ancak..neyse rijkaard hoca falan değil gerçi de yine de bildiği vardır heralde bakalım:)

metak dedi ki...

eğer senin oturtmaya çalıştığın sistemi bilen o sistemde oynamış oyuncu transfer ediyorsan, 10 yıldır GS da oynayan birçok kazmadan çok daah iyidir.

Gel Madrid Gel Madrid

hit counter
Blogger tarafından desteklenmektedir.