22 Mar 2009

,

Takımı kazanmak?


Bir hoca daha ortaya teknik-taktik bir şey koyma fırsatını tam olarak bulmadan, sadece tek bir konuyla, bu kadar kısa sürede ancak bu kadar zarar verebilirdi kendisine.. Kime denk geldi? Başka bir Galatasaray efsanesine..

Bir hadise bu kadar mı kötü yönetilir? Bu kadar mı takımın, olayların önüne geçer.. Takım içinde oluşan bir problem nasıl bu kadar bütün kulübe yayılıp maçları harcamaya döner, anlamak o kadar zor ki..

Bülent Korkmaz Hamburg maçında 2-2'yken yaptığı değişiklikle işe başlamadan kendini mahvetti.. Eğer o maçta o değişiklik yapılmasa bu konu bu kadar büyüyüp takımın önüne geçmeyecekti.. Kewell'ın stoper oynadığı maçta geldiklerini attılar kardeşim, yapacak bir şey yok diye taraftar üzülüp bir sonraki maça konsantre olunacaktı.. 2-2'yken çıkması ne demek Lincoln'ün.. 60 dakika hiçbir şey yapmadın, takımı baltalıyorsun, gel kenara oynayanlar geçsin sahaya demek.. Bu, Lincoln'ün Galatasaray'da işinin bittiği demek.. Ki maç sonrası bundan sonra Lincoln Galatasaray formasıyla sahaya çıkarsa Kaptan kendisini bitirir cümlesini bu yüzden yazdım burada.. O Lincoln, oyuna girmeyeceği belli olan Lincoln, yine yedek kulübesinde.. Takım bas bas ona ihtiyacım var, kaliteli bir ayak gerekiyor diye bağırırken o Lincoln yerinden kalkmıyor, Aydın Yılmaz ve Mehmet Güven sahaya giriyor.. Bir teknik adam kendisini bu şekilde nasıl ateşe atar yahu? Neyi düşünerek bu kararları veriyor? Buraya 10 tane daha soru gelir ama cevabını kimse veremez.. Lincoln'ü Hamburg maçında 2-2'yken kenara alıp taraftarın önüne attın.. Tek değişiklikle bu adam takımı baltalıyor deyip yuhalanmasına sebep oldu.. Bundan sonra yapılacak doğru hamle Lincoln'ü süresiz kadro dışı bırakıp yola diğerleriyle devam etmektir, bu işin normali, doğrusu budur.. Onu değil bunu yaparsan, bugünkü gibi futbolun cilvesi gelip seni bulur.. 10 kişiye karşı pozisyona giremeyip Sami Yen'de mağlup olur, kendi kendini öldürürsün.. (Ek: Maç sonu açıklamalarında Kaptan'ın Lincoln'ü oyuna sokmak istediği ama sakatım şeklinde cevap aldığı Kaptan tarafından açıklanmış.. Hamburg maçından sonra onu oyuna sokması da, aldığı cevap da iki taraf adına büyük fiyaskolardır.. Sadece bu açıklamalar bile bu senenin ne şekilde harcandığını gösteriyor, yazık)

Göreve başlamadan Lincoln'ü kazanacağıma takımı kazanırım diyen bir teknik adamın başına gelen üzücü hadiselerdir bunlar.. Eğer takımı kazanmak Lincoln'süz 120 dakikada iki kupayı da çöpe atmaksa, eğer hafta içi 60 dakika oynayan Lincoln'den kafa yapısı olarak farksız 7-8 oyuncuyla en kritik lig maçına çıkmaksa bu takımı kazanmak ben kaybedilmiş takımı ama kazanılmış Lincoln'ü tercih ederdim..

Kaptan'ın kendi kafasındakileri sahaya koyduğu ilk maç tipik bir Lucescu ardılı olduğunu gösteriyordu.. Bugünkü Galatasaray da içeride, Eskişehir'e karşı, rakip 11 ve 10 kişiyken bile aynı mantıktaydı.. Michael Skibbe'nin yanlışları vardı her hocanın yanlışları olabileceği gibi.. Ama en büyük doğrusunun bu takımın yıllar sonra ayağa pas yapan, top şişirmeyen, oyunu oynamaya çalışan bir takım yaratmaya çalışmak olduğu defalarca dile getirildi burada.. Kaptan'ın işe başlar başlamaz bu pas yapan yapıyı çok çabuk bir şekilde bozup yine uzun şişirmelere dönmesi acı.. Son 5 yıl Avrupa'da kepaze olup ligde ağır aksak ilerlemesine rağmen ligi Avrupa'nın önüne koyarak yıllar sonra bu takıma Avrupa'da karakter kazandıran adama saydıran taraftar için önemli midir bu bilmiyorum fakat ben ağlıyorum..

Kaptan'a ben şans veririm.. Kendi kafasındaki oyun şekline kendi yaptığı transferlerle öbür seneye başlasın, ondan 1 ay sonra oynadığı futbola göre konuşalım isterim.. Ama kendisini bu kadar baltalamış, taraftarın gözünde bu kadar kısa sürede güvenini kaybetmiş bir teknik adam öbür seneye şu yönetimle başlasa ne yazar? Öbür senenin ortasında 3 kötü sonuçla o ilişki de biter.. Sonra Adnan Sezgin'in yeni şovlarını izler, hep beraber kahrolmaya devam ederiz.. Emeği geçenleri tebrik ediyorum.. Lincoln sene sonu satılacak.. Ama asıl soru şu.. Kewell ve Baros'u nasıl tutacaksınız bu takımda hep beraber göreceğiz..

32 YORUM:

Adsız dedi ki...

daha çok ağlayacaksınız tardini..

SİYAH KIRMIZI ANADOLU YILDIZI

Adsız dedi ki...

ayrıca biraz da eskişehirden bahsetmeni beklerdim enginin çalımlarından, youla-batuhan ikilisinden, doğanın ortasahadaki oyunundan..

Adsız dedi ki...

TÜRK DESTANLARININ SINIFLANDIRILMASI
Destanlarımız yazıya geçirilmedikleri için bugün bunların ancak konularını bilmekteyiz. Bunları da İran, Çin ve Arap kaynaklarından öğreniyoruz.



Türk destanları iki gruba ayrılır:

A- İslamiyet'ten önceki destanlar

B- İslamiyet'ten sonraki destanlar



A- İslamiyet'ten Önceki Türk Destanları



1. Altay - Yakut

Yaradılış Destanı



2. Sakalar Dönemi

a.Alp Er Tunga Destanı: Türk-İran savaşlarında Alp Er Tunga’nın yiğitliklerini ve bu savaşları anlatır.

b.Şu Destanı: İskender’le Türkler arasındaki savaşı ve Türk hakanı Şu’nun kahramanlıklarını anlatır.



3. Hun Dönemi

Oğuz Kağan Destanı: Hun hükümdarı Mete’yi ve onun yaşamını anlatır.



4. Göktürk Dönemi

a.Bozkurt Destanı: Göktürklerin dişi bir kurttan türeyişini anlatır.

b.Ergenekon Destanı: Bir savaşta yenilen ve Ergenekon’a açılan Türklerin orada bir demir dağı eritip intikamlarını almalarını anlatır.



5. Uygur Dönemi

a. Türeyiş Destanı: Uygurların bir erkek kurttan türeyişi anlatılır.

b. Göç Destanı: Uygur Türkleri’nin anayurtlarından göçünü anlatır.



B- İslamiyet'in Kabulünden Sonraki Türk Destanları

1.Karahanlı Dönemi

Satuk Buğra Han Destanı



2. Kazak-Kırgız Kültür Dâiresi

Manas



3. Türk-Moğol Kültür Dâiresi

Cengiz-name



4. Tatar-Kırım

Timur ve Edige Destanları



5. Selçuklu-Beylikler ve Osmanlı Dönemleri

a. Seyid Battal Gazi Destanı

b. Danişmend Gazi Destanı

c. Köroğlu Destanı

rustedsoul dedi ki...

Skibbe adam değil, Skibbe gitsin, Skibbe stajyer vs. vs. vs. Buyrun gitti ve takım 1 ayda enkaza döndü. Sanki Chelsea'yiz de Mourinho'yu gönderip Scolari'yi getircez ondan da vazgeçip Hiddink'i alıcaz. Sanıyoruz ki klübün önünde Mancini'ler Van Gaal lar Rijkaard'lar yatıyor.

Uyanın artık.

Hiçbir zaman gitmesini istemedim bu güzel adamın. Kendimce tek şartım vardı, bu yukarda saydığım isimlerden biri gelicekse gitsin demiştim. Ama ne kadar ütopikmiş değil mi... Stajyer diye kıçına teneke takıp kovduğumuz adamın yerine gelen de farklı değildi, halbuki gelmesi gereken süper kariyerli bir hocaydı.

Sanıyoruz ki, Avrupa'dan gelen çaplı bir adam sene başından farklı oynatıcak, farklı değişiklikler yapıcak, farklı oyunculara forma şansı vericek. Kesin Lincoln'e de ders verirdi. Bir dakika ya da çatır çatır top oyantırdı ona... Hepimiz Avrupa maçlarını öyle ya da böyle izliyoruz. 2 ay önceki Galatasaray'dan ne farkları vardı?

Skibbecim ezberleri bozdun be bu ülkede kimse farkında değil. 6 ay önce çift forvet, tek önlibero gibi garip tartışmaları yapanlar bugün bu kavramları ağzına almıyor. 3 oyuncu 7 defans oyuncusuna nasıl gol atar şaşırtıyordun herkesi, televizyonlarda yorumcular algılayamıyordu. Ama biz nasıl olduğunu biliyorduk, keyif alıyorduk, zevkten 4 köşe oluyorduk. Hele o Avrupa maçlarının keyfi yok mu... Senin en çok denemekten korkmayan yapını seviyordum ne yalan söyliyim.

Formayı hakedene veriyormuşsun da biz anlamamışız be Skibbe; Ümit Karan'ın Sabri'nin Volkan'ın ve nicelerinin sahadaki hallerini görünce daha bir anlaşılıyor bu.

Sahi attığımız gollerin yüzde 95'inin ceza sahası içinden olması tesadüf müydü?

Bir futbol fikrin vardı, bayılıyordum ve bundan vazgeçmiyordun. Ne de güzel oluyordu.

Ama merak etme, yazın gelen hocada aynı muameleleri görücek aynı şeyleri yaşıyacak. Senden önce burda olanlarında yaşadıkları gibi. Yönetim, futbolcu taraftar hep beraber onunda başının etini yicez; onu da anlıyamıcaz. Ondan sona devre arasında Hakan Ünsal mı gelir, Hakan Şükür mü bilemiyorum ama o zaten senin problemin değil...

Kendine iyi bak. Bu arada hakikaten gelen gideni aratıyormuş.

saLsa dedi ki...

Maç sırasında oyuna sokmak istememiş Emre. Lincoln maçtan önce gelmiş Bülent'e dizimden sakatım demiş. Bülent de yine de kadrodan çıkarmamış.

Maç sonundaki basın toplantısını izledin mi bilmiyorum ama mıy mıy mıy konuşuyor Bülent. Yalan söylüyor belli. Yalan söyleyen bir insan öyle konuşur, aralaqrda düşünür falan, çünkü yoktur öyle bir olay ve ne desem acaba diye duraksar.

Yarın Lincoln çıkıp sakat falan değilim derse hiç şaşırmam.

alessandro del piero dedi ki...

aa abi ayıp ediyorsun bence.. sabri gibi oyuncularımız var takımda yüeğiyle oynayan, sen ruhsuz lincoln'dan söz ediyorsun.. volkan'ımın, mehmet güven'imin haklarını kim ödeyecek sonra.. radikal kararlar alınmalı derhal..

hocaların hocası bülent uygun derhal göreve başlamalı, oyuncuların oyuncusu sabri sarıoğlu bir an önce kaptan yapılmalı.. lincoln gibi karaktersizlere de derhal yol verilmeli.. ha nasıl unuturum, hakan kadir balta adlı kaplumbağa hızındaki futbolcu müsevettesi de gitsin lütfen.. sene başında kewell'a bok atıyordum ama son hamburg maçında müthiş bir defans görevi yaptığı için kahraman ilan etmiştim onu, şu anda ne düşünüyorum onu bilmiyorum tam..

Sacit Tekin dedi ki...

Benim de aklımı zaten Kewell ve Baros olayı kurcalıyor.

Bu kadar istikrarsız bir ortamda ne kadar huzurlu hissederler kendilerini bilmiyorum.

1 yıl içinde bu kadar derğişim adamlara ağır gelebilir. Umarım onları kaybetmeyiz.

Adsız dedi ki...

valla sağolun. çok iyisiniz. biz ne yaparsak siz de aynen devam. nyse 12 nisan da kazanan günü kurtarır. cümleten geçmiş olsun efendiler.. lincoln guiza derken bilica lar kamanan lar ernst ler götürdü işi.

@orhun

yanlış copy paste galiba.

ti esti to dedi ki...

"Son 5 yıl Avrupa'da kepaze olup ligde ağır aksak ilerlemesine rağmen ligi Avrupa'nın önüne koyarak yıllar sonra bu takıma Avrupa'da karakter kazandıran adama saydıran taraftar için önemli midir bu bilmiyorum fakat ben ağlıyorum."

sen bu yolda yalnız değilsin sayın parma. bu şekilde kaos futbolu bizi mahvedecek ya gerisini bilmem.

jose dedi ki...

@del piero

valla şu durumda bıle guldurdun abi beni yaptıgın gondermelerle.

Unknown dedi ki...

Önce Skibbe gitsin, sonra Bülent Korkmaz gitsin. O gitsinle bu gitsinle olmuyor işte.

Hele Lincoln'ü oynatmıyor diye Bülent'e hakaret etmenin bile anlamı yok. Lafım sana değil Tardini. Genel duruma. Bu takım geçen sene Lincoln olmadan şampiyon oldu. Bu senede olabilir. Önemli olan sistemdir. Bülent Korkmaz'ın en büyük hatası sistemle oynaması. Geçen sene neden Lincolnsüz şampiyon olduk? Ruhsuzlar ordusu veya takımın ruhu gibi saçmalıkları geride bıraktığınız zaman göreceğiniz gibi sisteme uygun oyuncularla. Geçen seneki gibi oynuyoruz şu an. İnanın oyunu oynama yönünden bir sıkıntı yok geçen seneyle. Her şey doğru yapılıyor. Tek sorunumuz bu oyun stilinde oynayabilecek oyuncumuz yok. Geçen sene atılan uzun topları indiren H. Şükür'ümüz ve indirdiği topları toplayan sağlam kondüsyona sahip Ayhan, Barış, Mehmet gibi oyuncularımız vardı. Ortasaha aynı fakat kondüsyonları eksik. Atılan topları ise indirecek bir oyuncu yok. Haliyle atılan uzun toplar sürekli rakipte. Böyle olunca ortasaha oyuncularımızın koştuğu mesafe sürekli artmakta. Geçen sene 20 metre koşuyorlarsa bir atakta, bu sene 40 metre koşuyorlar. Çünkü top rakibin atağına dönüşüyor. Böyle olunca ortasaha dağılıyor hemen.

Bir diğer önemli husus ise kondüsyon azlığı. Skibbe kendi sistemine yetecek kadar kondüsyon yükledi oyuncularına. Siz istediğiniz kadar çalıştırmadı bu takımı diye konuşabilirsiniz. Galatasaray'ın oyundan düştüğü maç sayısı Skibbe ile 1-2'dir. Bülent ile 6 maçta da oyundan düştük. Bülent'in artık bunu görüp sistemi eskiye çevirmesi lazım gelir. Zaten çevirmezse sene sonu gidecektir.

Son husus ise futbolcuları ruhlu, ruhsuz olarak ikiye ayırmak. Birincisi herkes Galatasaraylı olamaz bizim takımımızda. Arda gibi, Sabri gibi Galatasaraylı olmak zorunda değiller. Fakat herkes Galatasaray için oynamak zorundadır. Baros gibi, Kewell gibi. Oynamayanlara bağırın tabi. Fakat Barış'ı, Ayhan'ı, Hakan Balta'yı yuhlamak saçmalıktır. Ama en yakın örnek Lincoln'ün acilen takımdan uzaklaştırılması gerekir bana göre. Bizim oynamamız gereken oyunda ne kadar lazım olursa olsun bu zihniyette Maradona olsa oynatılmamalı. Bu konuda Bülent Korkmaz'a sonuna kadar katılıyorum. Galatasaray'ın tarihinde bu kadar kaprisli bir oyuncu olmamıştır daha önce. Olmamalıdır da. Bir oyuncunun kötü oynama hakkı hep vardır. Hagi hep mi iyi oynadı? Asla. Ama Hagi her zaman formasına sadık kaldı. Lincoln ise formasına ihanet etti Hamburg maçında. Lincoln 100 kere olumsuz pas atabilir bir maçta. Kötü oynadı dersin. Ama hiç bir maçta toptan kaçma, ortalardan kaybolma yapamaz. Yaparsa çıkar. O çok sevildiği taraftarlarca ıslıklanır. Bu yüzden Bülent, Galatasaray'ın büyüklüğünü herkesten üstün saydığı için eleştirmem kendi adıma.

Galatasaray'ın önünde hala şampiyonluk duruyor. Futbol basit oyun. Herşey çok basit. Bülent'in yapması gereken tek şey sistem inadından vazgeçmek. Bu kondüsyonla bu sistem olmaz. Ayrıca oyuncu değişikliklerini yeniden gözden geçirmeli.

Saygılar.

L dedi ki...

@tardini:

merak etme abi, seninle birlikte ağlayanlar var. azlar ama varlar bir şekilde.
ayrıca maalesef son paragraftaki cümlelerine bile katılamayacağım. bülent korkmaz o şansın bile verilmemesi gereken bir hoca, o kadar yani.

baros konusunda katılıyorum. o adamı bu haliyle burada bırakmazlar. kalırsa, şansımızdır.

Sacit Tekin dedi ki...

Bu kadar kısa zamanda nasıl böyle bir kaso futboluna döndük, anlayamıyorum. Bu adamlar dışarıdan Galatasaray'ın Benfica, Olimpiakos ve bilimum maçlarını oynarken bütün blog yazarlarının ortak noktada buluştuğu akıl futbolunun getirilerini göremediler mi?

Bülent Korkmaz hiç mi izlemedi bu takımın yıllar sonra geçirdiği değişimi de gelip akln yerine kaos u bir bomda gibi yerleştirdi bu takımın içerisine.

Daha çok şey var yazılacak ama bu takım bu yöentim kafası ile daha çk şey kaybeder ki ilk kaybedecekleri Kewell ve Baros'dur daha sonra da artık bu tip adamları getirecek karizmaya vurmuş olduğu byük darbedir.

gica dedi ki...

skibbe giderken çok üzülmüştüm. adam 6 ayda nası oturtmuştu sistemi takıma. karakterli bi oyun oynuyoduk en azından. şimdi nooldu? kaldır topu havaya... karanla nonda alabilirse şayet alsın. sonrasında bir şeyler olur inşallah. e bu takım bu kadar iyi hücum ederken ne bok yemeye döndün bu sisteme? hayır onu da geçtim sistemin ne?

kaptana saygım sonsuz... eyvallah hala benim için apayrı bi yeri vardır. ama bu olmaz. ne oynuyoruz belli değil.

orhan ak,cihan müstehak bize. lincoln gibi adam gelmiş bu takıma. köstek olmak için elimizden geleni ardımıza koymuyoruz. unutuyoruz ama. o adam iki ay önce bize ne maçlar aldı. tanrının olmamı istediği yerdeyim diye açıklama yaptı. yok ama olmaz. hasan şaş ümit karan bizim çocuğumuz. lincoln'e yar etmeyiz bu takımı. jardel'i de küstürdünüz bu takıma. nooldu sonra? kaç sene el kol bağlı, dayadınız sırtınızı inamotolara. soktunuz bu takımı kısır döneme.

sonrada:

Hadi beyler Allah yardımcımız olsun!!!", "hadi beyler hadi hadi hadi"

içim gidiyo. ağlamak istiyorum ulan!

rustedsoul dedi ki...

Bu Lincolnki sene başında geç gelince 100 bin Euro ceza kesildiğinde tek kelime etmeyen, bunun üzerine o zamanki hocamızın '' Eheh Brezilyalılar böyledir yaparlar, onun gollerine ve asistlerine çok ihtiyacımız olucak '' diye alttan alan oyuncusna destek olan, ardından çıkıp takır takır topunu oynayan adam.

Bu Lincolnki yedek kaldığında kendisine uzatılan mikrofonlara '' kötü oynuyorum, çok çalışıp formamı geri alacağım '' diyen hocasının kararına saygıyla yaklaşan çünkü bunu hakettiğini düşünen ve bu sözlerinin karşılığını verip şov yapan adam.


Bu öyle bir adamki, Tanrı'nın olmamı istediği yerdeyim diyen. Tanrı seni sevmiyormuş be Lincoln...

Adsız dedi ki...

"Ama en büyük doğrusunun bu takımın yıllar sonra ayağa pas yapan, top şişirmeyen, oyunu oynamaya çalışan bir takım yaratmaya çalışmak olduğu defalarca dile getirildi burada"

Bülent Korkmaz göreve başladığında pek umutlu değildim ama yeni hocanın motivasyonunun en azından lige iyi yansıyacağını düşünüyordum. Sonuç olarak oynanan ilk maçlarda puanları aldık, ancak maçların hepsinde anormal şanslı goller bulduk. Bülent Korkmaz tek paslarla gol atan takımı hiç izlemedi sanırım. Kaptanın aklındaki sistem bu ise işimiz zor.

Lincoln olayı artık komik bir hal almaya başladı. Bülent korkmaz'ın kulübe cezasına 2 maçtır cevap geliyor Lincoln'den. Lincoln pürüz futbolcu tamam da 2 hafta sürmemeliydi bu komedi. Sene sonu kime, kaç paraya satılacak?

Skibbe'nin gidişini bende istemezdim. Son maçlarında kaybettiği puanlar ve Kocaelispor maçından sonra gitmesi çok üzmemişti beni, şu oyunu görünce boşuna gönderilmiş garibim diyorum. Değişen bir şey yok, ver gazı şişir.

"ayağa pas yapan, top şişirmeyen, oyunu oynamaya çalışan bir takım"

Genel Sekreter Vak dedi ki...

Yaza Bülent hoca gitsin,ama ondan önce yeniçeri ocağı dağıtılsın.yeniçeri ocağı dağıtılsın.yeniçeri ocağı dağıtılsın.yeniçeri...

Profesyomel futbolculardan oluşan bir kadro,birde futbolu bilen bir yabancı hoca,vs vs vs...

Ne anlatıyorum diyorum kendi kendime,herkes ne anlatıyor?

Ama anlatmayınca,uydurmayınca,kurgulamayınca delirecek gibi oluyor insan.

Şu veya bu şekilde şamypiyon olmuş,açık ara ligin en iyi yerli oyuncu kadrosuna sahip olan takımının üzerine bu kadar iyi takviyeler yapıp bu kadar para harcandığı halde bu hale gelmesinde payı olan herkesin...

Benim varsa benimde.

apaç dedi ki...

postu, nezdinde yorumları okudum ve sizleri kınıyorum.

3. sınıf, avrupalının kapı önüne koyduğu kenar bir brezilyalıya bu denli tanrı muamelesi yapılamaz.

bundan böyle yapılacak ilk şey erman hoca'nın dediği gibi lincoln'ü bi yerde kıstırmak. ya da gökmen özdenak'ın dediği gibi ağzını, burnunu kırmak.

24 yıldır bu işin içerisindeyim ben bu kadar ekabir, bu kadar hadsiz, bu kadar omurgasız bir adam gömedim.

samimi söylüyorum, istanbul'da olsam maçtam sonra soluğu direkt florya'da alırdım. hayatımda fatih akyel'den sonra bir futbolcudan bu kadar iğrenebileceğim aklıma gelmezdi.

terbiyesiz, adi, çirkef herif!!

mecnun odyakmaz gibi yöneticimiz yok ki şunun ağzıyla, burnunun yerlerini değiştirsin.

Adsız dedi ki...

senelerce alt liglerde sürünüp unakıtanın t....larının sıcaklığıyla ısınarak bir yere gelebilmiş bir takımın taraftarının ağzına sakız ettin ya kendini ve bizi,alacağın olsun galatasaray...

apaç dedi ki...

bu arada yorumlarda 26. haftaya da lider girecek olan hocaların hocası bülent uygun'a sallanılmış ki hakikaten çok komik.

yahu her aklı selim insan görür bu adamın 23 tane ergin yücetaş'la şampiyonlar ligi şampiyonu olabileceğini.

tamam, siz belediye musluğunu sonuna kadar açmasına rağmen iki yıldır sportif başarı adına hiçbir s.kimi elde edemeyen abdullah avcı ile; belediye dışı bir takımda çalışsa şimdiye değin 50 kere kovulacak olan kocaman(!) adam aykut'u seversiniz; ama bu adamın da taktiksel bir deha olduğunu, elinde sihirli değnek olduğunu kabul edin artık.

tekrarlamakta hiçbir beis görmüyorum:

hala 10 yıl öncesindeki uefa kupasını yad etmek istemiyorsanız, ikinci bir kupanın türkiye hudutları içersine girmesini istiyorsunuz paşa paşa kabul edeceksiniz bülent hocayı.

mesela ben büyük güç olduğu için, şovenist yanından pek hazzetmesem de önünde eğiliyorum.

gün gelecek siz de eğileceksiniz.

kapalıüst dedi ki...

büyük kaptanın arkasındayız.
hep destek, tam destek!

Adsız dedi ki...

parma şu iki noktaları kullanmak yerine normal noktalama işaretlerini kullanmak yazılarını daha güzel gösterir bence. belirtmeden geçemedim.

Adsız dedi ki...

@adsız,

senin unakıtanın malum bölgesinin sıcaklığını hissettiği dedin takım bu ülkeye tribün kültürünü ve taraftarlığı getirmiştir. sen babanın malum bölgesinde vitaminken bizim tribünümüzde Amigo Orhan bir orkestrayı yönetiyordu. Küçük kaptanınızla yıkılan Metrobüs hayallerinden sonra böylesi kuyruk acısıyla sallaman normal tabi. Yazık sizin gibi bünyelere ne diyim!

Massimo dedi ki...

Olsun Emre'cim ne olacak, takim defansi cok iyi yapiyor iste senin hosuna gitmesi lazim.

Galatasaray'i 15 senedir rahat izlerim ve tek bildigim her macimizda daima saldirdigimizdir. Bu sene su kadroyla yapilmaya calisilanlara bakiyorum da cok yazik. Turkiye'nin en iyi hucumculari ile ancak bu kadar defans yapilip rezil olunurdu. Once defans'i sevenlere, sonra defans da defans diye tutturanlara, ardindan hucum oynamayalim aman 1 atalim ustune yatalim diyenlere, sonra Skibbe'ye, ardindan da Bulent'e selam olsun.

Adsız dedi ki...

sevgili tardini;

ligden tamamen koptuğumuzu ve artık semih kaya'ların, mehmet güven'lerin, aydın yılmaz'ların, aykut erçetin'lerin ve hatta emre çolak'ların daha fazla süre alması gerektiğini düşünüyorum.

sen ne düşünüyorsun bu konu hakkında? daha mı çıkmaza sürükler bizi bu durum yoksa saha içi sonuçların bir önemi yok mudur artık geri kalan süreçte?

cevaplayabilirsen çok sevinirim.

saygılar..

Adsız dedi ki...

@ adsiz 00.15

arkadasim sen asil portakalda c vitaminiyken biz demirsporluyuz diye fethediyorduk turkiyede tribuncu ortamlari. ne vermis sizin unakitaninizin takimi tribun kulturune, hadi bilmesek neyse ya. amigo orhan yazmis bi de yahu :)

Haketo Zaman dedi ki...

@apaç,
florya'yı basardın değil mi?
görüyoruz işte görüp de küfrettiğimiz adamların kim olduklarını. içimizdeler aslında.

rustedsoul dedi ki...

Apaç sen değil 24 yıl, 24 asır bu işlerin içinde olsan birşeyler göremezsin zaten...

Parma Maniac dedi ki...

mavi balina, matematiksel şans sürdükçe hatta CL gibi ikinci bir hedef önde oldukça o işlere girmemek gerek bence.. Gireceğini sanmıyorum zaten Bülent Korkmaz'ın da.. Şampiyonluk şansımız bence de bitti ama CL hala sağlam bir hedef..

Parma Maniac dedi ki...

Dün geceden itibaren düzenli gelen taraftar atışmalarına ve ikili çekişmelere neden olacak yorumları yayınlamadım.. Konuyla ilgili varsa alalım, yoksa muhabbetler başka postlara..

azmi dedi ki...

galatasarayın şl ye gidemeyeceğini ve önümüzdeki sene kadroda eksilmeler olcağını düşünüyorum. bence gs 06-07 gibi berbat bir yıl yaşayacak önümüzdeki yıl. ama sonra gene toparlanacak.. 1-2 sene acılı geçer ama..

Taylan Özgür Topçuoğlu dedi ki...

http://yetenekavcisi.blogspot.com/2009/03/sene-basndan-bu-yana-galatasaray.html


Galatasarayı en iyi anlatan yazıdır bu :)

hit counter
Blogger tarafından desteklenmektedir.