Yenilmemiz iyi oldu, lafa bununla başlamak gerek.. Bu kadar kötü bir futbol oynanırken kazanmak bazı şeylerin görünmesini engellerdi.. O açıdan mağlubiyet güzel.. Biri frikikten 2 gol attık onun dışında doğru düzgün pozisyon yok.. 2 saçma penaltıyla 3 gol yedik, onun dışında da verdiğimiz çok net pozisyonlar var ama rakibe.. Bunların maça hükmeder gibi görünürken olması bu yenilgiyi daha anlamlı kılıyor.. Galibiyette Türkiye hakimiyetinde gibi geçen maç futbolcular ve Terim üzerinde başka etkiler yaratabilirdi..
Servet eğer dönmeyecekse Terim'in kafasındaki tandemin Emre Aşık ve Gökhan Zan'dan oluştuğunu bu maçta anlamış olduk iyice.. 90 dakika boyunca oynayarak bu adamlar bunu doğrulamış oldular.. Doğru karar mı? Emre Güngör kulübedeyken bence değil.. Bunun dışında maçın başındaki sistem güzel.. 3-4 gün önce yaptığı 4-3-3'e uyan bir takım vardı sahada maçın başında.. Ama Yıldıray yine bence, fazlalık duruyordu.. Yıldıray yerine girecek Marco Aurelio bu sistemi daha iyi bir konuma getirir diye düşünüyorum.. Ama bu maçta dinlenen o Aurelio Yıldıray'ın mı, yoksa Topal'ın mı yerine girer o konuda da net bir şey söylemek zor şu anda..
Arda-Emre-Topal-Aurelio gibi oyunculara sahip olan bir orta sahanın topu ele geçirmede ve rakibe baskı kurmada bir sıkıntı çekeceğini sanmıyorum.. Portekiz maçı dahil bu adamlarla her takıma daha üstün görünebiliriz oyun içinde.. Ama bu turnuvalarda önemli olan maça hükmetmek değil, sonuca gitmek.. Maç boyu rakibi karşılamaya çalışan Uruguay'ın 3 golle takımımızı yenilgiye uğratması bu yüzden güzel.. Maça hakim olan bir takımın Nihat'ı en uçta bırakarak bol pozisyon bulması pek mümkün değil.. Target striker mı lazım bu takıma? Belki evet.. Ama bu sorun Tuncay'ı en uca çekip Nihat'ı Colin Kazım yerine sağdan getirerek (arkasını da Aurelio'yla süpürmek şartıyla) maksimum miktarda çözülebilir diye düşünüyorum.. Tuncay target striker mı? Alakası yok ama rakip defansla uğraşıp bitmeyen enerjisiyle diğer oyuncuların defans arasına sızmasına yardımcı olmada eldeki en iyi parça.. Ama onun da oyuna girdikten sonra önce sol, sonra da sağ kanatta görünmesi Terim'in kendisini forvette değil de daha geride düşündüğünü gösteriyor.. EPL'deki defanslara karşı Boro'da forvette gösterdiği performansla Tuncay kanat oynamayı hak etmiyor.. Ama kenarda Halil, Semih, Mevlüt gibi adamlar varken de bu kolay görünmüyor fazla.. O nedenledir ki Gökhan Gönül'ün dışında kadro dışı kalacak 3 oyuncudan birinin forvet olması bence takım için iyi olacak..
Sonuç nedir? Terim'in hala 11'ni tam olarak gösterememesi mutlaka bir dezavantaj.. İkinci yarı oyuncu değişiklikleriyle birlikte takımın ve sistemin karman çorman bir hale gelmesi de.. Daha bu hazırlıklar başlamadan çoğu milli takımın ilk 11'i belliyken Terim'in kafasındaki soru işaretleri pek iyi değil.. Servet'in ve Gökhan Gönül'ün sürpriz sakatlıkları, Hamit'in durumu elbette özel durumlar ama daha kesin düşüncelere sahip bir Terim beklerdim ben.. 3 gün önce Habertürk'te programa katılıp 4-3-3'ü açıkladıktan sonra en uçtaki oyuncu Nihat mı olacak sorusuna "Hayır, Nihat'ı daha çok tamamlayıcı bir forvet gibi düşünüyorum.." diyen Terim'in turnuvanın başlamasına 10 gün kala Nihat'ı tek forvet olarak çıkarması da çok anlamlı gelmiyor.. Finlandiya maçında ilk 11'ini net bir şekilde ortaya koyacağını açıklayan hocadan sonra o maçı beklemekten başka çare kalmadı sanırım.. O maça kadar bu muallaklıkta gideceğiz sanırım..
5 YORUM:
topu değil 1 metre 30 santim kaldırırsak oyun moyun kuramayız. dünyanın en kısa takımı olduğumuzu düşünüyorum.
bence o en uçtaki forvet eğer hakan kadroda yoksa şu an orda oynayabilecek tek ismin semih olduğunu düşünüyorum hem fb de tek frvt oynamsıyla alakalı yani işi biliyor hem mevlütte nihatta bana göre tamamlayıcı forvetler ha en uçta nihat veya tuncay la başlarsa rakip defansa hiç bir zaman hüküm edemeyiz tuncay en iyi parça demişsinde en uçta o oynarsa gelen topu 20 si rakibe gider isterse maç başına 20 km koşsun ve stoperler başlar şişir yavrum şişir ban göre o en uçtaki forvtin bunu yapması lazım sadece sırtı dönük oyunu bilmesi lazım
kadroyu 23'e indirdigi finlandiya macında bile emin olamam terim'in kafasındaki kadroya.. o macın 90. dakikasında bir olay olur, yine kadroyu degistirir..
planladıgı 11'e emin olmak icin portekiz macını beklemekten baska sansımız yok sanırım..
nihat-kovaçevic olayını hatırlatmak isterim real sociedad tan.
nihat-semih forveti en iyisi gibi.
halil schalke de target striker değil. kuranyi yapıyor o işi.
bence garip bir sekilde kadrodan ayrilan iki oyuncu bayagi etkileyecek takimin rotasyonunu ve fatih terim'in kafasini. ben de forvet ve tumer, kazim, gokdeniz ve yildiray'dan biri eksilsin istiyorum.
gokhan gonul'un neredeyse takimin en kritik oyuncularindan biri olmasi gerecekten enteresanmis. simdi hamit'i sagbekte mi kullanacagiz? veya gidip sabri'yle kas'la mi baslayacagiz? zor sorular... savunmanin gobegi bu kadar sikintiliyken bence hamit ve balta gibi iki ortasahadan bozma bek sakat olur kademe falan acisindan. hem de hamit'in hucum katkisindan vazgeciyoruz bu duzende. hele quaresma ve ronaldo'yu dusununce ilk macta bu iyice isleri zorlastirir. ama bir yandan da neredeyse savunmanin gobegini ucleyen topal'in yaninda hem aurelio hem de emre'yi kullanarak baska turlu bir savunma sagligi yakalayabiliriz. benim kafamdaki iki ideal kadro: volkan-hamit,servet,zan,balta-emre,topal,aurelio-nihat,arda-tuncay veya volkan-sabri,servet,g.zan,balta-hamit,aurelio,emre-nihat,arda-tuncay olacaktir.
kadrodan ayrilmasi gereken de bu isleri karistirmamak adina mevlut ve bir hucumcu orta saha olmali.
herseyin butun hikaye en fazla 6 mac ve bu 540 dakika icin kurulacak dogru denklemden geciyor. bazi oyuncular uzulecek tabii, ama onemli olan milli takimin sahada dogru bir kimya yakalamasi artik. bunun icin de ideal bir 11 ve onu enerji olarak yedekleyecek birkac iyi backup gerekli.
Yorum Gönder