27 May 2009

,

FC Barcelona 2-0 Manchester United


11'ler hemen hemen beklenen gibiydi.. Keita söylentilerinden sonra torbadan Sylvinho sürprizi çıktı Pep'ten ki bugün sabahtan itibaren dillenmeye başlamış bir seçimdi bu.. Keita'nın bekte olmaması, Yaya'dan oluşan boşluk için kendisini ilk aday yapıyordu ama Pep yine Sergio BusQuets'e güvenmeyi tercih etti.. United'ta Sir Alex'in ütopyası 4-6-0 yine tercihlerle şekillenmişti sahada, ki tamamen beklediğim bir 11'di.. Fakat fazla işlerlik kazandıramadılar..

Kadrolar kafadakiler gibiydi ama hücum hattını karıştırdı iki hoca da.. Barca maçta Messi'yi forvete alıp Eto'o'yu sağ çizgiye çekerek başladı.. United işleri daha da karıştırdı.. Sir de sağ açık CR7'yi forvete aldı Messi gibi, sola alışık Park'ı Ronaldo'nun yerine orta saha tamamlayıcısı olarak yerleştirdi ve Rooney'yi son zamanlarda sık sık oynadığı sol çizgiye yerleştirdi.. Haftalardır birbirlerini ezberleyen, rakip takım maç kasetleri için boğulan teknik kadroların rakibi şaşırtma çalışmasından başka bir şey değildi bu bana göre, ki futbolda gerekli olan bir şeydir bu..


Sağ açıkta birbirlerine rakip olmaları beklenen iki oyuncuyu hemen hemen maç boyu forvette gol kovalarken izledik.. Cristiano Ronaldo'nun ilk 10 dakikadaki performansı Barca'nın başına bela olacağı şeklindeydi.. Maça iyi girdiler.. Iniesta'nın yine abuk bir pasıyla sağ çizgiden kaleye inen dünyanın en değerli 2-3 forvetinden biri olan Eto'o affetmedi Van Der Sar'ı.. Barca kötü başlamıştı maça, United orta sahada sayısal üstünlüğü kurmuş, Ronaldo'yu düzenli olarak ağırlaşan Barcelona defansının arkasına kaçıracak gibi görünüyordu.. Ama bir yetenekli orta sahanın pası, dar alanın en becerikli golcülerinden birinin şık işçiliğiyle birleşince Barcelona öne geçti 10. dakikada.. Gole kadar sahada tamamen aksayan BusQuets golden sonra kendine geldi.. Maça sağlam giren Carrick ve Anderson ikilisi Xavi ve Iniesta karşısında pasifize oldu ve Barcelona yavaş yavaş üstünlüğü eline geçirmeye başladı.. İlk 20 dakika boyunca kazandıkları topları Ronaldo'ya uzun kullanarak İngiliz futbolunun karakteristiğini sahaya yansıtarak başarıya gitme şansını denedi Sir, 1-2 pozisyon dışında beklenenler yaratılamadı..

Barcelona tarafında Thierry Henry preview'da yazdığım gibi muhtemelen sakatlık nedeniyle çok isteksiz ve etkisiz göründü sol çizgide.. Hemen hemen maç boyunca süren Messi ve Eto'o'nun yer değiştirmeleri başlangıç için doğru olsa da sonrası için gereksizdi bence.. Chelsea karşısında yaşananlar fazla etkilemiş Guardiola'yı.. Benzer eleştiriyi katlayarak Sir Alex ve United için yapabilirim.. Sol bekte Sylvinho'nun başladığı bir maçta, ilk dakikalarda forvet olsa bile Ronaldo'nun asıl mevkiisine geçmesi ve Barca defansının en zayıf halkası gibi görünen Sylvinho'yu işleme çalışmalarına girmesi gerekiyordu.. 90 dakika boyunca denemediler bunu ki maçın beni en çok şaşırtan hareketlerinden biridir bu..


United'da ilk 45 dakikanın en çok aksayan oyuncusu Park Ji-Sung'tu.. İlk yarım saatten sonra Park-Scholes değişikliği bas bas bağırmaya başlamıştı.. Giggs'i, Ronaldo'yu ve Rooney'yi asıl yerlerine atacak şahane bir değişiklik olabilirdi bu, gelmedi Ferguson'dan..Sir'ün sol çizgide çift içi üçlemek için sıkça kullanıp müthiş de verim aldığı Koreli'yi bu maçta sağa atması oyuncunun da kafasını karıştırmış.. Ne hücuma gereken desteği verebildi, ne de defansif anlamda kendisinden beklenen çalışkanlığı yansıtabildi sahaya.. Ve maç boyunca çift için önünde oynayan Giggs'in etkisizliğiyle beraber United'ın kötü oyunu adına kilit isimdi bana kalırsa.. İkinci yarıda Scholes'tan önce çok çabuk bir Tevez hamlesi geldi Ferguson'dan.. Hak verilebilecek bir değişimdi.. Ama tam olarak verimini anlamadan arkasından Berbatov'u da sokmak zaten bekleneni veremeyen orta sahayı tam olarak düşürüp Barcelona'nın eline teslim etmek anlamına geliyordu.. Bazen orta sahayı boşaltıp forvet eklemeleriyle işleri çığrından çıkarmak Ferguson'un genetik kodlarında var.. EPL'de de zaman zaman yapabiliyor bunları.. Barcelona bu denemeler için doğru adres değil fakat bu adamlara üstünlüğü ve güveni verdikten sonra rakip bir teknik adam olarak sahada da bir şeyler denemek gerekiyor ve bu nedenle mazur görüyorum Sir'ün hareketlerini..

Barcelona'da defansta Puyol ve PiQue mükemmeldi.. Yaya hata yapmadı.. Sylvinho'nun yerini kaybedişi ikinci yarıda pahalıya patlıyordu ama değerlendiremedi United.. Brezilyalı'nın Rıdvan Dilmen tarafından hücumu zayıf olarak nitelendirilmesi büyük talihsizlikti.. Keza Rooney solda oynayamıyor da.. Her hafta iki maç fazla izlese bunlar gelmeyecek ama Euro 2008 döneminde gaza gelip "Semih'in Torres'ten eksiği ne Güntekin, söyle bana" diyen birinden başka türlülerini beklemiyoruz tabii.. Biz Türk Futbolu konusunda uzman Rıdvan Dilmen'le de çok mutluyuz ama Avrupa'da daha donanımlı olmasını da istiyoruz, eklemeden geçmek istemedim..


Xavi ve Iniesta yine maçın yıldızları.. Xavi kesinlikle MVP'yi hak etti.. Messi vs. CR7'nin tam anlamıyla karşılığını bulduğunu söylemek zor.. İki oyuncu da farklı pozisyonlarda profillerinin dışında çıktı.. Messi tamamen ileri hattaydı, CR7 önce en uçta başladı.. Tevez'in girişiyle çift forvetin ikincisi gibi oynamaya başladı ve Berbatov'la birlikte sol açığa geçti.. Messi'nin attığı güzel gol ve Barca'nın galibiyeti haklı olarak Messi'yi kapışmanın kazananı yapar ama beklediğim bu değildi.. Maç potansiyeli de bu iki takımdan beklenenin fazlasıyla altındaydı.. Erken gelen Barca golü bu mücadeleyi full zevke kavuşturacak tek şeydi belki ama ne beklenen tempo vardı, ne beklenen mücadele oldu.. Sir Alex'in 4-6-0'ı Pep'in kusursuz 4-3-3'ü karşısında teslim bayrağı çekti.. Iniesta neden dünyanın en değerli iç oyuncularından biri olduğunu tekrar gösterdi.. Normalde United'ın fazla sallamayacağı Darren Fletcher eksikliğinin Barcelona karşısında nelere yol açabileceği net bir şekilde ortaya çıktı.. Sezonun tartışmasız en müthiş takımı hak ettiğini, hak ederek, önemli bir üstünlükle aldı.. Bu güzellik kesinlikle ödüllenmeliydi.. İspanya Kral Kupası, La Liga ve Şampiyonlar Ligi'yle Pep Guardiola çaylak sezonunda 3'te 3 yaptı ki gavurlar buna "treble" diyor.. Müthiş bir hadisedir bu fakat bu takımın ve bu sistemin temellerini atan Frank Rijkaard'ı da bu muhteşem başarıda unutmamak gerekiyor.. Eğer FC Barcelona'da geçmiş senelerde bir Frank Rijkaard gerçeği olmasaydı, bu seneki Guardiola gerçeği de bu denli zirveye çıkmayacaktı.. Hollandalı'nın yaptıklarını unutmamak gerekiyor.. Xavi, Iniesta, Messi ve Eto'o'nun temellerini atan, bu sistemi Roni'yle birlikte bu seviyeye çıkartarak oynatabilen adam Guardiola'ya yakın ölçüde pay sahibidir bu başarıda..

20-30 sene içinde çok şeyler geçip gidecek futbolda.. Ama bu adamların oynadığı futbol, bu Barcelona 11'i unutulmayacak.. 30 sene sonra şimdinin gençleri belki oğullarına, belki de torunlarına anlatacak bu takımı.. Birçok şeyden değerlidir bu.. Bunu başarılarla süsleyebilmekse mutlulukların en güzelidir.. Emeği geçenleri tebrik ediyoruz.. Şampiyon FC Barcelona..

24 YORUM:

Genel Sekreter Vak dedi ki...

Barça,baştan sona Manchester United'ı ezim ezim ezdi.Maçtan önce eksikleri ve kadro tercihlerinden ötürü Barça'nın zorlanacağını öngören Johan Cruyff,İlker Yasin ve Vakilinchuk gibi futbol otoritelerini çok güzel g.t etti,adeta rakibiyle top diye oynadı.Zor günümde şahsımın yüzünde bir tebessüm oldu,aramızdaki anlamsız bağı bir kat daha güçlendirdi.

Bu takım tüm zamanlarda en iyilerden olduğu gibi,21.yüzyılın gördüğü en iyi takımdır,çok net bir şekilde.Bu efsane takımın hakkını vermeyenler futbol düşmanıdır!

Adsız dedi ki...

bugün futbolun ingilizlerden kurtuluş günüdür.Bir mailanlı olmama rağmen viva barca diyorum.

cortez85 dedi ki...

9-3 todavía
9-3
9-3
9-3

que puedan completar después de 30 años. quizás.

aşkın dedi ki...

Finale dair bir düşüncem vardı ama eksikler ve ''totem'' nedeniyle yazmadım.
Bu maçın havası farklı olacaktı zira tek maç.İngilizlerle çift maç oynamak Barcelona'ya yaramıyor.
İngilizler tek gol bulup avantajını sonuna kadar korumak istiyor.Barcelona bunu biliyor ve kendileri bir gol bulup bunu tersine çevirmek istiyor.Bu da 2 yıldır bir kaçma-kovalamaca izletti bize.
Bu sefer tek maç olduğu için Barcelona sakin başladı.Nasıl olsa gol pozisyonu ve belki de gol bulunurdu.Gol bulununca da şov başladı.Öyle bir şov ki eksikler bile hissedilmedi.
Ronaldo'dan nefret etmek bir yana çok severim.Yetenekli futbolcu görmek istiyorum, Lampard-Gerrard gibiler değil.
Tüm zamanlar için bilinmez ama bu yıl ve bu maç Messi öne geçti.
Geçen yılı saymalı mı bilmiyorum zira Messi'inin ''debut'' yılı sayılırdı.
Messi kendisine karşı ileri sürülen ''fizik güç'' eksikliğine nazire yaparcasına İngilizleri rahat geçti.Üç kişi kendisini yıktığında bile kalkıp devam etti.
Hatta ve hatta ''kafa gollerinde yok'' savına bile nazire yaptı.
Ronaldo'yu sevmeme rağmen bu maçın başlarında onun bulduğu 1-2 boşluk ve teke tekleri Messi yakalasaydı affetmezdi.
Ferguson'dan nefret ediyorum ama saygı duymak zorundayım.Bu kadar düz adamla bunları başarabilmek inanılması güç bir başarı.Düz adamlar öyle bir hale gelmiş ki onlardan biri olan Fletcher'ın eksikliği bile hissediliyordu.
Patenti ona ait değil, Benitez düz adamlarla 2 final oynayıp birini kazandı ama onun yaptıkları daha fazla.Scholes yerine Andersson çok tartışılacak, kendisinin buna dair açıklamasını beklemek lazım.Belki Brezilyalının bireysel yetenekleriyle birşeyleri değiştireceğine inandı.Denemeyi seviyor ve hep başarılı oldu denemelerinde, bu kez değil.
Bu maç zaten ''herşeyin ilki vardır'' maçıydı.İlk kez final kaybetti, bu yıl ilk kez yenildi.
Geçen yılın aynısı olabilirdi, Fenere yenilen Chelsea'yi elemişti ama Shaktar'a yenilen Barcelona biraz farklıydı.
İspanya Kralı da, diplomatik sorun olmasın diye kısaltacağım; çok ç.k.l.Olası bir Katalan gösterisinin önüne geçmek için hazır kıtaydı, bunun da etkisiyle İspanya bayrakları gördük futbolcularda.
Son olarak, Olimpiyat Stadları:
Bitsin Artık!
''İman gücü'' Keita vs dünya umurunda olmayan Berbatov.Ferguson bunu düşünemedi işte!!!

guiza semih dedi ki...

ya united ta ortasaha diye bişey yoktu. 4-2-4 gibi başladılar. ortada anderson la carrick. öbür dörtlü nerde. sonra hitti tevezi aldı. oldu 5 forvet. tevez ronaldo roney park giggs, ortasaha tam sıçış

K-RaMo dedi ki...

ronaldo-carrick vardı manu' da sadece

L dedi ki...

tardini, bi şey soracağım abi:sence barça'nın sistemi de, bir nevi 4-6-0 olarak adlandırabilir miyiz?

Adsız dedi ki...

tardini sen insansan bende hayvanım medyum musun nesin yaa

Parma Maniac dedi ki...

Hilmi zorlarsan görebilirsin tabii, Henry de Eto'o da çok özellikli oyuncular ama teoride bu şekilde adlandırılması için sistemin ileri hattaki bütün oyuncuların orta saha özelliğinin olması gerekiyor.. Mantığı bu aslında 4-6-0'ın.. Tamamı orta saha oyuncuları ama tamamı hücuma da destek verebiliyor.. Spalletti Roma'da Totti'yi en uca koyarak yapıyordu bunu.. Sir de Rooney'yi en uca koyarak yapıyor.. Rooney forvet değil mi diyebilirsin tabii ama Rooney bir forvetten çok daha başka bir şey şu anda.. o 6'nın her yerinde oynayabilecek bir adam.. O yüzden de zaten Sir'ün diğer sistemlerinde bile klasik bir forvet değil artık Rooney.. O yüzden Eto'o ve Henry'li Barca'yı da o kategoriye koyamam ben.. Ama müthiş bir yapıdır, çok işlevseldir orası ayrı tabii..

adsız estağfurullah..

L dedi ki...

peki sence en ideali hangisi, yani hangi takımın uyguladığı. roma'nınki gibi geliyor bana. başta zaten totti'nin en ilerde olup oyunu kurması filan, büyük avantaj.

aşkın dedi ki...

Aslında Sylvinho işlenebilirdi ama erken gol Barcelona'yı rahatlatıp klasik Barça oyununa getirince görme fırsatı olmadı.Hatta tam tersi, tam da Sylvinho'nun istediği bir maç oldu, bol bol ileri çıktı.Rıdvan Dilmen'in Sylvinho yorumu içinse ne diyebilirm ki :)
Ronaldo belki kanatta kalsa birşeyler yapabilirdi ama ileride de boşluklar buldu ve teke tekte yakaladı sonuçta ve başarısız oldu.
Üzerindeki baskı hissediliyordu, bir an önce sonuca gitmek istedi.
Henry için çok sevindim, zor günler geçirdi ve nihayet bir Avrupa kupası oldu.
Ben bir Premier Lig düşmanıyım çünkü çarkları borç parayla döndürüyorlar.Küme düşmemeye oynayan takımları bile astronomik transfer yapıyor.Bu bir haksız rekabettir.Bütün bunlara rağmen Uefa finalini Shaktar - Werder oynuyorsa kimse o ligi sevmemi beklemesin hocam.Müsrif ve başarısız bir canavardır o lig.
Zaten oynanan futbolu da sevmiyorum.Oradan tek sevdiğim Ronaldo.

Parma Maniac dedi ki...

En ideali takıma ve oyunculara uyan sistemdir bence.. O yüzden sistem puristliği pek tasvip ettiğim bir şey değil.. Ama burada her zaman belirttiğim bir şeydir, şu anda hakkı verilerek doğru oyuncularla uygulanan bir 4-3-3 diğerlerine göre biraz üstün gibi.. Sistemler piramidinin en üstüne ben 4-3-3'ü koyuyorum şu an.. Tabii bu demek değil ki her takımda başarılı olur, ama kompakt bir yapı dahilinde bence günün en iyisi..

aşkın tabii ki tercih meselesi bu ama EPL'de her takım astronomik transfer yapmıyor aslında.. Aslında astronomik transferler yine büyüklerden geliyor ama Spurs, Newcastle, City ve son zamanlarda Aston Villa gibi kulüpler toplamda çok para harcıyor.. Borç parayı zengin birinin ortaya para koyması şeklinde değerlendiriyorsun muhtemelen ama bu sadece EPL'de görülen bir durum değil.. Villa, City, Spurs gibi takımlar da çok yanlış bir yapılanma içinde değiller bence ki son ikisi bu sene hiç başarılı olamadı.. Ama paranın hakkını verip kadrodan maksimumu alan bir Martin O'Neill da mevcut.. Toplamda EPL'nin ekonomik gücü doruklardadır evet ama bu da doğru bir yapılanmanın sonucudur aslında ki farklı bir yerde tartışmak gerek bu konuyu.. Ama EPL'nin gidişi NBA'dir, uzun zamandır yazıyorum.. Diğerlerine attıkları fark katlanarak devam edecek bu gidişle.. Barcelona'nın bu şampiyonluğu o yüzden önemliydi.. Belki biraz yavaşlatırlar..

L dedi ki...

ben 4-6-0'lardan demiştim, karışmış biraz, neyse:)

4-3-3 konusunda katılıyorum, şu anki futbol düzeyi için en uygunu, ki yakında öyle oynamayan da kalmayacak sanki.

shenem dedi ki...

ben hayranlıkla izliyorum Barca'yı her maçında, ki manchester'ın kazanmasını istiyordum..ama yine oturdum Barcelona'yı izledim vala,doğruya doğru,hakedilmiş başarı

Massimo dedi ki...

Q'lari neden buyuk yaziyorsun?

CaRtMaNtR dedi ki...

Rıdvan Dilmen Türkiye Ligleri için son derece iyi bir yorumcu ama böyle uluslararası bir kupa finalinde bu konuda daha bilgili olan Uğur Meleke gibi bir isim yorumcu olarak daha yerinde olurdu. Yada tarzından hazzetmesemde Mehmet Demirkol'da bu işi daha iyi yapabilirdi.

İlker Yasin içinse denecek laf yok. Bir şekilde şu maç anlatma inadından vazgeçmesi lazım. Anlatıcı kadrosu bu kadar beğenilmeyen bir adamın yıllardır ülkenin en büyük TV kuruluşunda sporun başındaki adam olarak kalabilmesini ise izah etmem mümkün değil.

Bu defektlerden sonra maça gelirsek. Barça eksiklerine rağmen sistemini işlevsel tutabildi. Manu ise tek eksiği nedeniyle makine düzenini çok fazla bozara Chelsea karşısındaki Barcelona durumuna düştü. Onlarda da günü kurtaracak bir İniesta çıkmadığından sezonun en iyi ekibi hakketiği üçlemeyi yapmış oldu.

aslan dedi ki...

4 6 0 öyle ha deyince olacak bir şey mi?. peki tardini sence messi ortasaha mı forvet mi yada 4-3-3 ün kanadında oynayanlar forvet midir ortasaha mı? bence forvet. 4-6-0 çok ütopik hala

Parma Maniac dedi ki...

massimo alttaki preview postunda var aynı soru, yaklaşık 4. ya da 5. kere cevap vermiş olacağım ama yine söyleyeyim, küçük Q'ları sevmiyorum..

aslan 'yeni' 4-3-3'ün açık/forvetleri her ikisi de.. Messi ise bundan çok daha fazlası.. Gerçek 10 numara de geç.. :)

dreamilan@google.com dedi ki...

Ronaldo'yu kanatta değil de ilerde serbest oynatması bence United'ı en etkisiz hale getiren hamlesiydi fergusonun.Çünkü ronaldo heryerde oynayabilir düşüncesi,hiçbiryerde oynayamamasına yerini bıraktı.İlerde silik ve hayaletvari bie oyuncuya dönüştü adeta.Oysa alışık olduğu kanat mevkiinde oynasa(sağ-sol farketmez,dönüşümlü olur zaten) kupayı kaldıran takım değişmese bile daha etkili bir united izleyebilirdik dün gece.
Bunun dışında daha önce de burda biryerlerde yazdığım gibi united'ın kimyası rakibi bozmaya yönelik olmadığından,bu barça da ancak bozmaya yönelik bir oyunla durdurulabilir bir takım olduğundan barçayı şanslı görüyordum.Sir'ün Pool ve Chelsea'den hiç kopya çekmezliğinin tek nedeni, kopya çekmezliği değil koskoca egosudur.Buna parmamaniac ne der acaba?

Parma Maniac dedi ki...

dreamilan preview'da tam tersini yazdım, bence Sir egoları olan bir adam değil.. İlk 11'i de o maçları doğru analiz ettiğini gösterir bana kalırsa çünkü Barca'nın hücum hattıyla savaşabilecek bütün oyuncularını sürdü sahaya.. Sağdan gelen Park, ortadaki Carrick-Anderson ikilisi, önlerindeki Giggs, hatta sol tarafta boğuşan Rooney.. Ama eldeki malzemeyle ilgili bu biraz da.. Xavi ve Iniesta'yı sertlikle etkisizleştiren Ballack, Essien, Lampard ve Obi Mikel gibi fiziksel güce sahip değil United orta saha elemanları.. Bu fiziksel üstünlüğü sağlayamadıkları için sayısal üstünlükle sonuca gitmeye çalıştı Sir, 4-6-0 denedi ama o da tutmadı..

erdersson dedi ki...

ben yanlış maçmı izlemdim yauu.blog yazarlarıda düzene uymuş.kazanandan başka birşey yok.oysa vasat bir oyun vardı.ne zamandan beri pas yapmak iyi futbol oldu.anlamak zor.

gica dedi ki...

tardini peki ekşide vs. sırf tipinden dolayı ronaldo'yu serdar özkan ayarına indirenlere ne diyorsun? açıkcası çok kıl olmaya başladım ben bu duruma. kişilerin fiziksel özellikleri onları yargılamamızda bir engel teşkil etmeye başladı resmen. ben açıkcası onlar adına üzülüyorum. bu kadar üst düzey iki futbolcunun kapışmasından zevk almaktan ziyade diğerini yerme yoluna gidip zevk alamıyorlar. sırf onlar yüzünden ronaldo'ya takım arkadaşlarının yardım edebilmesini o kadar isterdim ki... üstelik bu kadar çabaladığı bir maçta...

Parma Maniac dedi ki...

şunu diyebilirim gica, 7 yıldır sözlükte yazan ve sözlüğün son halini göz önüne alan biri olarak orada futbolla ilgili yapılan muhabbetleri fazla ciddiye almamak gerek bence..

Adsız dedi ki...

ah be abi, bir liverpool bir de barcelona nefret ettirdiler kendilerinden sirf turkiyedeki denyo taraftar kitlesi yuzunden. tabi tartisilir taraftar yuzunden 2 kluptende nasil nefret edilir diye ama kinamayin oluyormus.

hit counter
Blogger tarafından desteklenmektedir.