24 Şub 2009

,

Inter 0-0 United


Eğer United bir Türk takımı, Sir de bu takımın hocası olsa bu gece korkaklıkla itham edilirdi.. Rooney, Tevez, Scholes ve Nani yedek.. Fletcher, Carrick, Park ve hatta yeni göreviyle Giggs sahada.. Buna rağmen United ilk 45 dakikanın mutlak hakimiydi.. İkinci yarı Inter'in cılız baskısı geldi ama toplamda ortaya koydukları oyun çok daha kaliteydi..

Park'ı sola çekip, Fletcher ve Carrick'le ortayı kontrol edip bir kademe öndeki Giggs'le yıllardır Sir'ün imzası haline gelen bir 4-4-1-1 vardı sahada.. Cristiano Ronaldo'nun bütün artist pozlarına rağmen daimi olarak sistemin içinde kalarak yeteneklerini göstermesi neden şu anda Messi'yle en iyi olmak için çekiştiğinin bir kanıtı.. Inter'de Jose Mourinho'nun oturtmaya çalıştığı kendi sisteminin kadro yapısıyla uyumsuzluğu var daha önce söylediğim gibi.. Ortanın ortası çok kaliteli isimlerden oluşuyor ama açıklardaki vasatlıkla forvetteki kısmi zenginlik bir araya gelince Jose abinin yapmak istedikleri sahaya yansımıyor.. Inter ikinci yarıya hızlı girdi Stankovic, Cambiasso ve Muntari'nin sağlam oyunlarıyla fakat ondan sonra 65. dakikadan itibaren ekrana yansıyan Mourinho portreleri maçın ve belki de turun gidişatını gösteriyordu.. United çok daha oturmuş bir takım ve şu anda açık ara en üstün topun oynandığı ligin en dominant takımı..


İlk yarıdaki United ve ikinci yarıdaki Inter baskısını açıklamak için ne argüman sunulabilir? Sistem ve taktiksel büyük değişiklikler yoktu sahada.. Futbol yorum ve analizlerinde zurnanın zırt dediği noktalardan birini gösteriyor aslında bu maç.. İlk yarı sahanın hakimi olan United ikinci yarı daha kontrollü oynamaya mı başladı, yoksa Inter daha çok mu saldırmaya başladı.. Bu iki argümanı da mantıklı bir şekilde savunabilir insanlar.. Hangisi doğru? Bence burada tek bir doğru yok.. Futboldaki bu açıklar aslında işin güzelliğini de oluşturuyor ve hadiseyi tekdüzelikten çıkartıyor.. O yüzden de ilk yarılarda çok iyi oynayıp 2 fark yapan takımların ikinci yarılarda beraberliğe, hatta mağlubiyetlere gitmesinde %90 yapılan "geriye çok çekildiler" saptaması bir ezberden öteye gitmiyor.. Bu net bir şekilde sahaya yansıyabilir, birçok maçta doğruluğu da ortaya çıkabilir.. Ama ilk ve ikinci yarıdaki oyun değişimlerinde sadece ilk yarı iyi oynayan ve önde olan takımların penceresinden bakılmamalı bu işe.. Değişmeli bu ezberler..

United büyük avantajı aldı, dönüyor Old Trafford'a.. İngiltere'deki baskıya karşı koyabileceğini düşünmüyorum Inter'in hücum hattındaki bu arızalarla, ki şu anda savunmalarının da Mourinho'nun seviyesine ulaşmadığı ortada olan futbol gerçeklerinden biri Inter adına.. Maç net bir under olarak görünüyordu 90 dakikanın öncesinde, bunu şüpheye düşüren gerçekse Vidic'in yokluğunda United göbeğinin güven vermeyen yapısıydı.. Cannavaro'nun bile yaptığı birkaç yerleşim hatası dışında çok iyi bir maç çıkardı United savunması.. Jonny Evans beklentilerin üzerindeydi..


Barcelona turu cebine koyan ilk takım.. (Edit: Valdes git patates sat Barcelona'da, lütfen) Arsenal de 1-0'la büyük avantaj yakaladı.. Olimpico'da mutlaka sıkıştırırlar bir tane.. Wenger'in Ashburton'da oynanan elemeli maçlarda sevdiği skorlardan biridir 1-0.. Porto da yolu bir hayli kolaylamış.. Atletico 2-1'de bile çok zorlanırdı Porto'da.. 2-2 yolun sonu olacak büyük ihtimalle..

11 YORUM:

Adsız dedi ki...

manchesterin dizilişi bence 4-2-3-1 idi. inter çift santrafor oynayınca ortayı mancestere bıraktılar..

Adsız dedi ki...

evans çok iyiydi

orhun

Alper Öcal dedi ki...

Ilk yarı ile ikinci yarı arasındaki görüntüyü farkettiren tek bir oyuncu değişikliğiydi Parma.

Cordoba - Rivas değişikliği.

Inter normal görüntüsüne döndü, en azından bir süre ev sahibi gibi oynadılar.

Bu arada;

United'ın baskın bir takım olduğu su götürmez ama EPL'nin en iyi top oynanan lig olduğu konusu epey yartışma götürür.

apaç dedi ki...

biraz adriano'nun formu biraz da quaresma ile boşalan kanat forvet kıtlığından dolayı klasik bir 4-4-2'ye dönülmüş; ama ortaya çok statik bir anlayış, çok yavan bir takım çıkmış.

stankovic'lerle, muntari'lerle olmaz bu iş. yaratamazsın lampard'la yarattığı farkı. elin oğlu gelir, fletcher'la dahi üstünlük kurar sana.

en az 3 tane robinho'ya ihtiyacı var bu takımın.

ayrıca rivas topçu filan değil. 50 tane servet yanım olsa bi tanesini vermem.

bir de bu maicon neden sağ bekte harcatılıyor anlamıyorum. acilen 3. bölgede oynatılması lazım bu adamın.

hadi ersun, hoca olmadığı/aklı ermediği oynattı arda'yı sağ bekte; ama mourinho gibi bir dehanın bunu görememesi hakikaten şaşırtıcı.

zanetti ile yanlışından döneceğini düşünüyorum.

er ya da geç.

Parma Maniac dedi ki...

Orhun'un yorumu yanlışlıkla yayınlamışım, verilen cevapla birlikte ikisini de kaldırıyorum.. Lütfen konu dışında yorum gelmesin..

alessandro del piero dedi ki...

epl bıraktık yalnızca en iyi topun oynandığı lig olmayı kendisinden sonra gelen (ispanya mı dersiniz artık italya mı ya da almanya) ligi en az ikiye katlayacak derecede kaliteli ve rekabetçi bir ligdir.. nerdeyse her sene şampiyonlar ligi yarı finaline 3 takım sokması gibi klişeleri geçsek bile bugün dünya üzerinde bulunan en büyük 7-8 kulübün 4'nün buradan olması buna sanki önemli bi göstergedir.. ligin en iyisi man utd'ın geçen sene ispanya'nın bu sene italya'nın hali hazırda en etkili ekiplerine neler çektirdiği ortada.. ha keza arsenal eksik haliyle dağıtmış bugün kendi seviyesindeki roma'yı, yarın muhtemelen aynısını liverpool real'e yapıcak.. e şimdi gidip aşağı seviye takımları kıyaslamaya kalksak sonuç ortada.. epl'nin kötüleri tottenham, blackburn üstleri zorlar diğer liglerde.. başka hangi kritere bakarak epl'nin bariz üstünlüğünü tartışabiliriz, hiçbir fikrim yok..

hagi dedi ki...

vallahi aslında Ronaldo'nun Messi ile çekiştiğini düşünmüyorum.Hava toplarında,mesafe tanımayan şutlarda,genel itibariyle fizik gücünde Messi ile çekişecek bir olayı yok bu adamın bence. Messi'yi ayrıca severim ama en iyi olmak başka bişey.Ve totalde Ronaldo'yla çekişebilecek bir adam dünya futbolunda yok...

Genel Sekreter Vak dedi ki...

Valdes'in allah cezasını versin.O Bendter adam olsa Arsenal maçı kafadan 3-0 falan biterdi.Mourinho Manchester'da morarır,bizde 4 köşe oluruz...

Alper Öcal dedi ki...

@alessandro del piero

Big4 yani 4 büyük denilen Manu, Chelsea, Arsenal ve Liverpool ile İspanya'nın, İtalya'nın büyüklerinin performansını kıyasladığında dediğin doğru.

Velakin ben ligin toplam kalitesinden bahsediyorum. Buna baktığımda da İspanyolların İngilizlerden çok daha kaliteli bir lige sahip olduğunu görüyorum.

Bunu söylerken somut olarak elimdeki veri UEFA performansları. Tıpkı senin büyükler için CL'yi baz alman gibi ben de UEFA'yı baz alıyorum.

2000 yılından bu yana İngilizlerin ve İspanyolların UEFA Kupası'nda içinde final geçen turlara gönderdiği temsilci sayısına bakıyorum ve arada büyük fark görüyorum.

O yüzden Blackburn La Liga'da olsa bilmem kaçıncı olurdu demek havanda su dövmek.

Şahsi fikrim Big 4 dışındaki İngiliz kulüpleri demode top oynuyorlar. Osasuna, Espanyol filan gibi takımlar dahi bu kupada tepeye oynayabilirken Boro bir mucize eseri finale ulaşıp finalde 4 tane yiyor Sevilla'dan.

jose dedi ki...

Arsenalin Romada zorlanacagını dusunuyorum İtalyadakı maçta.Savunmada bana göre arızaları hala devam edıyor.Ayrıca Romanın boyle krıtık maçlarda(misal 3-1 Chelsea)nasıl oynadıgıda goz onune alınmalı..

Barcelona turu cebıne koydu en az 2-0 gıbı rahat bır skorla turu geçtiler.

ilquer dedi ki...

Son 4 yıldaki istatistiklere bakacak olursanız, Şampiyonlar Ligi'ni kazanan takımın ertesi sene gruptan çıktıktan sonra ilk turda elendiğini görebilirsiniz. Old Trafford'ta gollü bir beraberlikle İnter turu geçerse benim için sürpriz olmayacak.

hit counter
Blogger tarafından desteklenmektedir.