26 Şub 2009

,

Galatasaray 4-3 Bordeaux


90 dakika boyunca ekrana yansıyan Adnan Polat portreleri hafta arası yapılan operasyonun yönetim ve kendisi üzerinde oluşturduğu baskıyı gösteriyordu.. 2 farkta bile rahatlayamadı, beraberlikte tekrar çöktü, son dakika mucizesinde bir sevinç çöküşü yaşadı.. Michael Skibbe (ki bu geceki futbolun hücum yönünde büyük pay sahibidir) Kocaeli maçında yaptığı hatalar silsilesi sonrasında kozu yönetimin eline vermiş ve son gelmişti.. Ondan sonraki icraatlarsa tamamen yönetimin üzerindeydi.. Sabri'nin golü öncesi ufak bir fatura da operasyona çıkacaktı, ama futbolun güzelliği...

Kaptan'ın takımın başına geçmesiyle müthiş bir gaz geleceği ve teknik adam değişikliği sonrası %90 oranıyla gerçekleşen daha büyük iştah, daha dirençli futbolun geleceği beklenen bir şeydi.. Kaptan'ın maça çıkarttığı kadro güzeldi.. Son Michael Skibbe yazısında şöyle bir cümle kurmuştum: "Lincoln'un bu form durumunda Arda ya da Kewell'dan birinin kesilip bir defansif orta saha takviyesiyle klasik bir 4-3-3'le sahaya çıkması gereken zamanlar gelecek Galatasaray'ın.. O zaman neler konuşulacağı da şimdinin konusu olmasın.." Kaptan'ın ilk maçında bunu sergilemesi, ilerisi için büyük bir umuttur benim için.. 4'lü defansın önüne iki tane defansif orta saha koydu diye Skibbe'yi 6 stoperle oynuyor diye eleştirenlerden yarın kazanılması gereken maça 7 stoperle başlanır mı sorgulamalarını bekliyorum.. Gelecek mi? Destan ayağı çekecekler daha önce yazdıklarını unutarak.. Topal sakatlanana kadar ortanın ortasını 3 kişiyle alan ve önlerinde Arda'yla Lincoln'ü bırakan yapı günümüz futbolunun standart yapılarından biri.. Sistemler piramidinin en tepesinde yer alan 4-3-3'ün sahaya yansıması.. Kewell, Arda ve Lincoln'den biri yedek kalacak belki ama daha dirençli takım, daha mücadeleci futbol isteyenler desteklemek zorunda eğer Kaptan buna devam edecek olursa..


Sahaya Kaptan'ın motivasyonuyla, yeni bir gazla, presli bir futbolla başlamak anormal değil.. Ama her şeyin fazlası zarar.. Manyağın oğlu Kewell ve Lincoln-Arda anlaşmasıyla gelen gollerden sonra 2 farklı skor avantajını yakalamış bir takımın aynı gaza devam etmesi gereksiz.. Yenilen 2. gol son derece kontrolsüz ve koordinasyonsuz yapılan bir presin mevkiileri arka arkaya boşaltması sonrasında bol pasla yenilen amatör bir gol.. Kaptan'ın 2 farktan sonra frene basmasını, hatta bir hücumcuyu çıkarıp orta sahayı belki de tazelemesini beklerdim.. İlk maçın ve güzel futbolun rehavetiyle geç kalmış olabilir..

Hakan Balta'nın değerini biraz yokluğunda anladık.. Varlığında bir kez daha hatırlattı.. Önemli oyuncu Balta.. Yokluğu Skibbe'yi götüren etkenlerden biri oldu.. Varlığı da Kaptan'ın Galatasaray serüvenine rüya gibi bir maçla başlamasına neden oldu..

Sezon boyunca vasatın altlarında dolaşan Arda'nın Kaptan'la değişmesi ilginç.. Altında kötü niyet aramıyorum ama bu iştahı daha önce de görmek isterdim.. 2000 ruhundan gelen Kaptan'ın vereceği motivasyon ve gazın bir sonucu olmasını umarım.. Aksi Arda'nın Galatasaray'daki geleceği için pek güzel sonuçlar doğurmaz zaten.. Taraftar düzenli olarak bu futbolu bekler artık kendisinden..


Son sözü Sabri'ye ve tekrar Kaptan'a ayıralım.. Sabri'nin attığı golden ve maçtan sonraki enerji boşalması ipin ucundan Kaptan sayesinde geri dönmesinin bir sonucu.. Golü atar atmaz, beraber kadrodışı kalacağı Karan'a koşturması dikkat çekti sahada.. Bugün yenilen 2. golde olmaması gereken yerde, olması gereken yeri kaçırarak golü yediren oyunculardan biriydi Sabri.. Her maç da bu pozisyonlar oluşuyor.. Kontrol şart.. Ama giyotin böylesine tepesindeyken, belki de sezonun en önemli maçında son dakika golünün bu adamdan gelmesinin bir anlamı olmalı.. Sabri daha önce defalarca yazdığım gibi Hakan Balta'yı tamamlayan oyuncu.. Sürekli ileri gidip hücumu düşünmesi büyük risk kendisi adına.. Bunun sonucu aldığı eleştiriler ise bu riski alabilecek yüreğe sahip olduğu için.. Bazı zamanlarda geriye dönüşlerdeki umursamazlığının farkındayım ama hücuma bir şey katmak için risk alan oyuncunun hakkının verilmesi gerek.. Sabri'nin de biraz futbol testi çözerek futbol zekasını geliştirmesinin gerekliliği de ayrı bir gerçek.. Daha ilk dakikalarda kornere giden topta köşe gönderini göstermeyip eli işaret eden yan hakeme saldıran Sabri futbol zekasına yapılan eleştirilerin haklılığını da o anda teyit etti.. Kaptan'la beraber kendisini biraz daha bulacağına ve daha kontrolle hala sağ bekteki en önemli opsiyon olduğunu yeniliyorum Sabri'nin..


En son Kaptan.. Başlangıç güzel.. Hakkında karar vermek için sisteminin ve bu maçta ortaya net bir şekilde çıkan motivasyon gücünün devamını görmek gerekiyor.. Sabri'nin golünü çıkarın, Galatasaray bugün elense suçlanmayacak tek insan Kaptan olurdu, fatura başta da belirttiğim gibi yönetime kalırdı.. Ama parlak bir ilk maçla kaybederdi turu Kaptan.. Başlangıç güzel, devamı muallakla birlikte umut içinde bekleyiş...

Son cümle başka bir mecrada illallah dedirten hadiseler üzerine geliyor ve yine 55 numaradan: "Ekşi Sözlük'teki bazı Cem Yılmaz çakmaları futbol yorumlayabiliyorsa, Sabri Sarıoğlu da Diego Armando Maradona"

23 YORUM:

Adsız dedi ki...

vay aceto tadı yakalamışsın tardini yakışır valla. tebrikler..

apaçın yorumu için sabahlayabilirim..

orhun

Adsız dedi ki...

ALLAH'IM SANA ŞÜKÜRLER OLSUN.

ALLAH'IM

ARDAAAAAAAAAAAAAAAAAAAA
LİN100000000000000000000
KEWELLLLLLLLLLLLLLLLLLLL
SABRİİİİİİİİİİİİİİİİİİİİİİ

ULAN ALLAH'INIZA KURBAN LAN AYAĞINIZI ÖPEYİM LANNNNNN

EGEMEN

cisco dedi ki...

3-1 den sonra resmen ezdik. yazık olurdu bu tur gitseydi.

apaç dedi ki...

6 hece 13 harf, sadece sabri sarıoğlu.

hadi dağılın şimdi.

jose dedi ki...

Inanılmazdı..

Sabri ayağına kurban.(apaça selamlar)

Genel Sekreter Vak dedi ki...

Tey tey tey teeeeey...

Plastik Dikenli Kaktüs dedi ki...

Ekşideki o büyük futbol ulemalarına sallaman harika olmuş gerçekten. Kabak tadı veriyordu son zamanlarda. Öyle ki güzel yazıları kaçırıyorduk o karmaşada.

Neyse ağladık üzüldük sesimiz kısılana kadar bağırdık.

İyi ki varsın Galatasaray :)

Sakatlar dönerse önümüz açık.

Adsız dedi ki...

son paragrafta gereken ayarı gerekli kişilere vermişsin tardini. eline sağlık.
apaç gene güldürdün beni. mübalağalara fazla düşsen de genelin aksine futbol bilgine itibar ediyorum ben senin. sabri'nin yanında seni de tebrik ediyorum.

Adsız dedi ki...

sevgili parma maniac;

öncelikle taşını kabul ediyorum:) golün özelinde söylemiyorum maç genelinde de iyiydi sabri bugün. attığı golle de kahraman olmayı hak etti. hep yerdik, hatta bazen dalga geçtik; ama bugün hakkını verelim.

sana iki sorum olacak, kabul edersen.

ilki stoperlerimiz ile kalecimiz arasındaki iletişim bozukluğunun neye bağlıyorsun. sırf dil değildir herhalde?

ikincisi meira ile de sanctis performanslarını nasıl buluyorsun.

sevgi/saygı

mavi balina

Parma Maniac dedi ki...

mavi balina, ikisini birleştirip cevaplamaya çalışayım.. Meira şu anda kalıbının ve parasının topunu oynamıyor.. Servet ve Emre Aşık'la beraber de oynayabileceğine inanmıyorum.. Ancak Emre Güngör gibi seri bir oyuncuyla çıkabilir değeri ortaya.. Ki Servet Çetin gibi bir stoper varken bu şansı da bulamayacak.. O kariyere kötü topçu denmez ama uyumsuz bizim kadro yapısıyla..

De Sanctis de kötü kaleci değil, ama daha maç kurtarmadı.. İlk goldeki hatalarını sık sık tekrarlaması acaba dedirtiyor ama sezon sonuna kadar şans vermek gerek bence, arkasındaki Aykut'la olacak iş değil çünkü bu..

kapalıüst dedi ki...

yolun sonu göründü.

meira'ya, de sanctis'e rağmen yürüyelim arkadaşlar lay la lay lay lay lay..

jose dedi ki...

Bülent Korkmazla Skibbe arasında FARK VAR..

Adsız dedi ki...

sırf kewell'ın girmesiyle değil, barış'ın göbeğe geçmesiylede hayırlı bir sakatlık oldu topal'ın sakatlığı. bu maç topal'ın sorgulanma maçıdır bence. hücum anlamında koca bir sfır mehmet topal. evet iyi top çalıyor, fena da şut çekmiyor ama hücum yönünü epey bi geliştirmsi lazım topal'ın. bugün ayhan'la barış'ın nasıl fark yarattığını hepimiz gördük.

Adsız dedi ki...

bir Galatasaray hayal ediyorum
feldkamp gitsin, skibbe gelsin, bülent korkmazla birlikte çalışsınlar
o taktiği versin bülent gazı versin

zaten herkes aynı şeyi söylemiyomu, skibbenin en büyük eksiği motivasyondu diye? Bugün de gördük zaten bülent de taktik açıdan çok ahım şahım radikal değişiklikler yapmamıştı (bireysel hatalardan gelen golleri saymazsak) bütün sorun motivatörle çözüldü.
rüya gibi olmazmı skibbenin futbol bilgisi, bülentin liderliği ve gazı?

Adsız dedi ki...

bence şanslıydı galatasaray ama gene de tebrikler. yılın maçıydı..

Adsız dedi ki...

bu arada iki takımda (gs-fb) berbat durumdayken gs yönetimi iyi kötü müdaheleler yapıyor bir şeyler deniyor. bizimkiler sanki kış uykusuna yatmış ayılar gibi. deivid in sözleşmesini uzatmaya çalışıyor. yani aynı yanlışları devam ettirmeye çalışıyor. ya şu deividi bonservissiz bıraksak kim alır çok merak ediyorum zico dan başka.. neyse antrenör değişikliği geçen seneki gibi olumlu sonuç verid başta. gs bu haldeyken başarılı olursa bu yıl türkiyede rekabet diye bişey kalmaz. gs tek olur yalnız olur.

Murat dedi ki...

Skibbe'nin taktik bilgisi, Bülent Korkmaz'ın gazları, varlığı gerçekten iyi bir ikili gibi duruyor. Ancak bu Skibbe ve Bülent Korkmaz'a biraz haksızlığı da içinde barındırıyor sanırım.

Skibbe'nin gönderilişini hala haksız bulsam da daha olası ve adil olanı Bülent Korkmaz'a yeterli zamanı, mesela ligde hiç şampiyon olumasa, uefa kupası vs. alınmasa da en az iki yıl daha zaman verilerek taktik antremanların nasıl yapılacağını öğrenmesi/geliştirmesi, takımın hızlı, efektif bir tek pas trafiğini yapabilmesi vs. gibi konularda kendini geliştirmesini beklemektir. Galatasaray'ın hayal edilen futbolu sadece Fatih Terim (episode I) zamanındaki hücum presten fazlasıdır. Akıllı ve hızlı oyundur. Galatasaray'ın eğer bir gün bir Alex Ferguson'u, bir Arsene Wenger'i olacaksa, Galatasaray tarihinde buna en yakışacak isim, büyük kaptan Bülent Korkmaz'dan başkası değildir. Adnan Polat yönetimi isim yapmış transferler + sıklıkla teknik direktör uçurma yöntemleri ile haklı bir şekilde eski Fenerbahçe yönetimlerine benzetiliyor. Galatasaray'ın en başarılı zamanları Fatih Terim'in göreve gelişinin 4. yılında başladı, sistemle çok oynamadan devam eden Lucescu'nun iki yılı ile Uefa kupasının alınışı ve şampiyonlar liginde gruptan çıkılışının olduğu (ve devam edildi) toplam 3 yıllık dönemdir. Kaldı ki o son yıl kadroda Fleurquin'ler, Victoria'lar falan vardı. Bu bir sistemin oturuşudur. Bunun beklenmesi lazım. Korkmaz'ın şansı herkes çok eleştirse de o çok eleştirilen Skibbe'nin de katkıları ile Galatasaray akıllı ve hızlı oyundan çok uzakta değil. Ferguson maçlardan önce Liverpool-Real Madrid eşleşmesinde favorinin açık ara Liverpool olduğunu, Real Madrid'in Liverpool'un hızına yetişemeyeceğini söyledi. Bu futbolun bugün nasıl oynandığını nasıl oynanması gerektiğini çok güzel anlatan bir bakış.

Maç hakkında posta ve yorumlara eklenecek kalan tek şey ise Barış Özbek.

Genel Sekreter Vak dedi ki...

Bülent Galatasaray'ın Guardiola'sı olabilir.Guardiola'nın mental sorunları halledip 4-3-3'e aynen devam ederek başarıya ulaşması gibi,Skibbe'nin Galatasaray'a kattığı şeyler olan 4-5-1 sistemi ve hızlı tek topa dayalı oyunu sürdürüp,takımı motive etmeyi,doğru oyuncu tercih ve değişikliklerini yapmayı,bir Galatasaray efsanesi olarak kendini klübün sahibi zanneden bazı yerli oyuncularımızı adam etmeyi becerirse önümüzde kimse duramaz.Bu kadro hala Türkiye'nin en güçlü kadrosudur.

Bülent'in hocamız olmadan önce sık sık "Ben olsam Emre Güngör-Servet 2'lisini oynatırdım." demesi doğru oyuncu tercihleri yapacağının,dün Topal yerine Kewell'ı sokması doğru oyuncu değişiklikleri yapacağının göstergesi.Oyuna "Sabredelim,orta sahaya hakim olalım." diye Topal-Ayhan-Barış 3'lüsü ile başladı,ama mağlup duruma düşünce daha 20'lerde mecburi değişikliklede olsa Kewell'ı soktu.Şahsen dün gece Skibbe olsa orada M.Güven'i sokardı diye düşünüyorum.

Neticede,umut var.Hadi bakalım...

kutay dedi ki...

yazdıklarının yüzde 90ına katılıyorum, katılmadığım kısmını da hatırlamıyorum demek kı onemlı degılmış.
lincoln-kewell-ardadan kım yedek kalır sorusuna benım tercıhım lıncoln olur. hatta lıncolne yol gosterılse daha ıyı olur.
bu maç kaptanın maçı degıldı ve yenılsek problem olmazdı ama oyle bır konuma geldı kesınlıkle tek sorumlu kaptan olacaktı. oyuncu degısıklıklerı yapılmalıydı yapmdaı maç 3-3e geldi. sorumlusu o olacaktı.
ayhan'ın maçın adamı oldugunu dusunuyorum?
skıbbe nın ofansıf katkısını numaralının onunde gelısen atağımızı ornek gosterıyorum. cok hızlı cıkmsıtık en son baros oldurmustu topu.
guzel olacak hersey..

alessandro del piero dedi ki...

@kutay

lincoln gönderilsin mi? dün o olmasa turu geçmemizin hayal olması bir yana o kadar muhteşem işler yaparken bile takımın en çok mücadele eden, koşan, basan oyuncularından biri olmasını düşünürsek bence sen bir an önce galatasaray taraftarlığını bıraksan güzel olur arkadaşım..

alessandro del piero dedi ki...

daha da ötesi lincoln, arda kewell arasından lincoln yedek kalır diyorsun, şunu unutuyorsun ki bu sezon arda- kewell max 3. güzel maçlarını oynamışlarken lincoln nerdeyse takımın her iyi sonucunda imzası olan bir isim.. zaten onun varlığı olmadan emin ol takımın bu seneki yerden, akılcı paslarla oynadığı futbol ve yıllar sonra kazandığı eski avrupalı kimliği de yalan olur.. enteresan düşünceler yani seninkisi, futbol aklıyla ilgisi olmadığı kesin..

dugenci dedi ki...

Yalnız bu maçta motivasyonu sadece Bülent'e bağlamak büyük bir yanılgıya neden olur. Motivasyon konusunda eleştirilen Skibbe döneminde bile Avrupa maçlarında ki oyunlar ve sonuçlar ortada (Bükreş maçı kapsam dışı diyorum sezon başı olduğu için) ve de Uefa finalinin ülkenizde olması, en önemli rakibiniz olarak gördüğünüz takımın sahasında olması, yabancılar açısından sa belki de görebilecekleri son finallerden biri olma ihtimali, klasik hoca değişimi sonrası gazı ile birlikte Bülent in etkisi en fazla şişmiş balona bir fazla nefes vermek olmuştur. Asıl motivasyonu (amiyane tabir ile gazı) lig maçlarında görebilecek miyiz? Asıl nokta bu.

jose dedi ki...

Lincoln gönderilirse bu takımın pas ve sonuca gitme oranı %30 düşer bana göre..

hit counter
Blogger tarafından desteklenmektedir.