21 Ara 2008

,

Galatasaray 4-2 Beşiktaş


Sabri'nin dönmemesi durumunda geçen haftaki ve Ankaragücü maçının ikinci yarısındaki üçlü defansın devam edeceğini düşündüğümü belirtmiştim.. Sabri bugün oyuna girdi son 15 dakika ama fizik durumu hakkında görüş bildirmek zor.. Eğer hazır olamadıysa derbiye 2 hafta boyunca işlerlik kazanmış farklı sistem için suçlayamam Skibbe'yi fakat ilk yarıda Barış'ın bölgesinden çok sıkıntı yaşadı Galatasaray, fazlasını da yaşayabilirdi..

İlk yarıda sistem zaman zaman dörtlüye de döndü.. Kaydırmalı üçlü/dörtlü denen bir olgu var malum Fatih Terim'le Türklerin hayatına giren.. Barış'ın bu nedenle ileri çıkışlarıydı Galatasaray'ı zorlayan.. Görünüşte bir kanatta Barış, diğer kanatta Arda varken tek başına, aksayan tarafın Arda'nın olduğu bölgenin olmasını düşünürsünüz.. Fakat maç içinde dörtlüye dönülen kısa sürelerde Barış'ın bekteki ileriye çıkışlarında geriye dönememesi bu aksamayı yaratan en büyük etkendi bence.. Bu 3'lü ve 4'lü arasındaki geçişleri Beşiktaş da uyguluyor Mustafa Denizli'yle.. Denizli'nin seçimi stoper-önlibero değişimi, Skibbe'nin seçimi 3'lünün açığının bek halini alması.. Fatih Terim'se ilk ve ikinci döneminde (herkes bu kombin sistemin ikinci Terim döneminde uygulandığını bilir fakat ilk Terim döneminde de 3'lü defanstan 4'lüye geçiş sırasında kullanılmış bir sistemdir bu) sağ ve sol stoperlerden birini bek olarak oyuna sürme ve 3'lüden geriye kalan diğer iki stoperin ortada tandem oluşturması üzerine kurmuştur bunu.. Ki teorisyenler de bu kaydırmalı olguda Terim'in yaptığını değerlendirir daha çok kombin sistemler başlığı altında..


İki takım adına da ortada oturmuş bir oyun yapısı yokken 15 dakikada gelen üç gol ve sonrasında geçen Beşiktaş baskısı, Galatasaray sağ tarafının verdiği açıklar, Galatasaraylılar için önde olunmasına rağmen diken üstünde bir ilk yarı şeklinde geçti maç..

Ama ikinci yarının başında gelen kırmızıyla bu endişeler bir anda bambaşka şeylere bıraktı yerini.. İlk yarı yine %90'a yakın bir yüzdeyle pas yapan Galatasaray iyice rahatladı, böyle bir takım karşısında düşülmemesi gereken adam eksikliği rakibi vurdu.. Sonrası formalite, Galatasaray'ın 1 aydır oturtmaya başladığı yapı ve oyun kalitesinin eksik rakip önünde seyircinin gazıyla birlikte golleri getirmesi.. Eğer Nonda-Sabri değişikliği erken yapılsa çok daha rahat da geçebilirdi maç ama öndeyken ve oyuncu sayısı avantajıyla Türk insanına garip gelebilecek bir seçim içine girmek istemedi muhtemelen Skibbe.. Adamı suçlayamam..

Beşiktaş yine iyiydi.. Ama dörtlü defans yapan bir takımın rakibin forvetine adam markajı vermesini kimse açıklayamaz bana.. Açıklamasın da.. Denizli ben tek forvetli takımlara karşı niye 4 defans kullanayım ki açıklamasını yaptı geçtiğimiz günlerde.. Bunu diyen bir adam 1970'lerde yaşıyordur futbol kafası olarak.. Kalli'den de farkı olmaz gözümde.. Üçlü oynayıp adam markajı yapan takım kalmamışken dünyada, adam adama savunmayı dörtlü defansta da sürdürmek benim görüşüme göre bir futbol cinayeti, başkasına göre farklı olabilir ama..


Son olarak eklemek isterim.. Ekrem Dağ Gaziantep'teyken ilk olarak Galatasaray maçında fark ettiğim bir adamdır.. Başka türlü fark etme şansımız yok zira bu adamları.. Beşiktaş'ta da uzun süre izledikten sonra diyebilirim ki, stoper ve forvet dışında her kanatta, her bölgede, her mevkiide rahatlıkla oynayabilecek müthiş bir oyuncu var Beşiktaş'ta.. Öyle ki, muhtemelen hoca bu adamı nerde kullansam acaba diye düşünüyordur her maç öncesi.. Son yılların en iyi Beşiktaş transferidir kanımca..

Lincoln? Bambaşkasın adamım..

Skibbe için kara göründü.. Çok önemli 1 ay var Galatasaray'ın önünde.. Devre arası çalışmaları Galatasaray'ın önümüzdeki 2-3 yıla damgasını vuracak gelişmeleri çıkarabilir ortaya..

26 YORUM:

Adsız dedi ki...

beklediğim şekilde farklı kazandık ama ben hala bu takımda ciddi sıkıntılar olduğunu düşünüyorum. nondayı 90 dakka oynatıp bizi 10 kişiye talim ettiren skibbeyede güvenim yok. lincoln-baros bizi sırtlıyor. ama 10 kişilik bir takıma da çok pozisyon verdik. galatasaray daha bi takım olmak zorunda. yıldızlarla maç kazanma devri geçti. daha oturmuş takım oyunu oynayan bir gs istiyoruz. bjk ye de geçmiş olsun. ZATEN ŞAMPİYON OLAMAZSINIZ. ne tigana ne sağlam ne denizli. sorun başka

Adsız dedi ki...

bir de ilk yarı sonunda yorumumu yapayım. fenerbahçeden büyük bir transfer hamlesi bekliyorum. eğer yaparlar ve alınan adamlar takıma uygun olursa gene biz ve fener çekişiriz şampiyonluk için. sivas trabzon son dönemeçte kesilir. beşiktaş ise ligi burda bıraktı..

muhder dedi ki...

gs transfer yaparsa etkinliği daha da artacak diyecem ama en büyük transfer kanımca linderothun dönmesi olacak. zaten kuvvetli olan ortasaha iyiden iyiye direnç kazancak. maça hakem damga vurmuş olarak görünse de, bu oyun tarzlarıyla gs her türlü alırdı bu maçı.

Adsız dedi ki...

son yıllarda bjk 2 tane derbi kazandı o da bize karşı. fenerbahçeye sürekli yeniliyorlar. sivas kayseri ye de sürekli ya yenilip ya berabereler. bjk bu sene şampiyonluk potasındaki takımlardan trabzon ve sivasla berabere ankara-kayseri-fener-gs yenik. böyle şampiyon olamaz. bunlar 6 puanlık maçlar mesela fener gs ve bjk yi peşpeşe yendi o sayede şampiyonluk potasına girdi. yoksa havlu atmıştı. bjk yıllardır süren bu kısırlığı atamdıkça şampiypn olamaz. ertuğrul-denizli muahbbeti için şunu diyeyim. ertuğrul zamanında bjk bir trabzonla oynadı ciddi rakip olarak. orda da berbat bi oyun. yani e.sağlam kalsa da bir şey farketmeyecekti bence. bjk lilere sabır dilerim. acıların takımı oldular.

tamam hadi gönlülünüzü de yapalım. ne tribündü valla alisamiyen inledi gs lilerin sesi çıkmadı maç boyunca . kesin bir desibel rekoru çıkar bu maçtan .))))))

Genel Sekreter Vak dedi ki...

"2 hafta sonra cassio'nun balonunu patlatınca görüceksiniz. cassio mu casio mu?"


2 hafta geçti.Cassio'muymuş,Casio'muymuş?

Öptüm.

alessandro del piero dedi ki...

bir kez daha net bi sekilde goruldu ki; bu takimin defanstaki en onemli ve tek guvenilir adami hakan balta.. yerinde mudaheleleri ve her an ayni konsantrasyonla oynayabilmesini gectim, bi adam bu kadar mi sogukkanli olur boyle kritik bir macta? nesta, ferdinand ve terry gibi adamlarla yarisir kesinlikle bu konuda..

haydi apac, senden daha etkili bi camur atma operasyonu bekliyoruz bu sefer, goster gucunu :)

Adsız dedi ki...

balon patlayacak göreceksiniz diyen bir arkadaş vardı ama? :)) ah be nonda toparlansan artık, seviyoruz seni ama...

apaç dedi ki...

monuk;

soğukkanlılıkla ruhsuzluğu, gamsızlığı karıştırmamak gerek. benim bildiğim soğukkanlı iniesta'dır, bilemedin ireland'dır.

h.k.b'deki soğukkanlılık sanrısı daha çok kaplumbağadan hallice olan hızından ileri gelmekte. adam öylesin ağır, öylesine 80'lerin futbolundan pasajlar sunuyor ki ister istemez bir soğukkanlılık oluşturuyor bu kendisinde.

halbuse yok öyle bir şey. erhan namlı'lara taş çıkaratacak fiziği dışında hiçbir numarası olmayan ve her daim nicolita gibi futbolcular karşısında aciz durumlara düşmeye namzet bir adam hakan kadir balta.

taze steau serisindeki acizliği, serdar özbayraktar karşısındaki çaresizliği hepimizin malumu.

transferinden komisyon aldığı sionko'yu hatırlatmak istemiyorum bile.

dchetin dedi ki...

Maçı BJK'nin makus talihi ve GS'in oturmuş taşları belirledi. Yoksa Holosko'nun yararlı koşuları, Tello'nun ilk yarıdaki olumlu pasları ya da Barış'ın kötü oyunu, adam kaçırışı, Nonda'nın küskünlüğü böyle çizilmiş kadere dur diyemezdi. İşin kolayı, kaderi dillendirmek, bence BJK'nin yönetimden kaynaklanan olumsuzluğu ve GS'nin de aksayan topçularını cezalandırması gerekli, bunlar için de biraz daha sesi yükseltmek gerekir.

jose dedi ki...

Nonda yerine Holosko bizde olsa skor 7yi bulurdu diyebilirim.

Hakem ıcın soylenecek tek soz yok harika bır mac yonettı.

Ilk pozısyon zaten net penaltı gozumun onunde oldu.2.sindede Lıncolnu attıgı nefıs calımların onune ancak o faulu yaparak gecılebılırdı.

Devre arasına mutlu gırıyoruz.

mondo trasho dedi ki...

"Devre arası çalışmaları Galatasaray'ın önümüzdeki 2-3 yıla damgasını vuracak gelişmeleri çıkarabilir ortaya.."

devre arası çalışmalarından kastın antreman ve hazırlık maçları süreci midir? yoksa muhtemel transfer, takım-idari kadro-yönetim koordinasyonu, uefa kupasına kafaca ve fizik olarak bilenme mi?

yoksa d hepsi mi? e hiçbiri mi?

fabrizio dedi ki...

Galatasaray'ın bu kadar pozisyon vermesinin nedeni Ayhan'ın orta alanda bana göre istenilen yırtıcılıktan uzak olmasından kaynaklanıyor. Agresif olması nedeniyle her pozisyona itiraz ediyor ancak aynı sertliği rakibi karşılamada gösteremiyor. Bu nedenle oranın adamı bana göre tartışmasız Linderoth'dur. Ayhan, Mehmet-Linderoth'un olduğu orta sahada, Lincoln'ün yokluğunda oynattılabilir. ancak Sağ bek transferi yapılmazsa ki yapılmayacaktır, orta alandaki bu yumuşaklığı çözen rakipler önceki haftalarda olduğu gibi takip eden maçlarda da gol atmayı başarır. Ve Galatasaray hücumcuları son dönemdeki kadar formda olmazsa takım havlu atabilir.

Parma Maniac dedi ki...

Kastettiğim şey antrenman ve hazırlık süreci mondo trasho.. O açıdan eksikleri var çünkü takımın..

sembolist dedi ki...

Sabrinin sağbekte oynadığı ,Barışın önde olduğu bir Galatsray ikinci yaryı nağmağlup kadatr..

Doga dedi ki...

Delgado'nun ikinci sarısı hakkında bir yorumun var mı acaba? Sen de söylemişsin ondan sonrasının formaliteye döndüğünü. Bu kadar bariz ve hastalıklı hakem rezillikleri hakkında yorum yapardın genelde çünkü.

Parma Maniac dedi ki...

sb21 genelde hakemi konuşmam ben burada.. ne Fenerbahçe - Galatasaray maçında, ne Fenerbahçe - Beşiktaş maçlarında hakemi de bahis konusu yapmadım.. Onu konuşan çok çünkü çevrede, ben sahaya odaklanmaya çalışıyorum..

İkinci sarıya gelince, açıkçası kurala göre çok rezil bir karar olarak değerlendirmedim.. O kuralın değişmesi gerekiyor mu? Belki.. Ama kesinlikle bu sezon içinde değil.. Lincoln aynı hareketten Kadıköy'de çat diye yedi sarıyı, sonraki bir sarı kart pozisyonunda bugün bu kurala laf edenler Lincoln ikinciyi görmeliydi dedi o maçta deme gafletine düştüler mesela.. Keza Galatasaray'ın Hacettepe maçı.. Delgado'nun pozisyonundan çok daha kötü bir uygulanıştı.. Zira kkitapta yazan bildiğim kadarıyla "hakemin otoritesini sarsan" tanımını içeriyor.. Tozo'nun gülerek istemesi tamamen yorum dışı bırakıyordu bunu..

Deniyor ki, Delgado kart istemedi.. Bana ilk harekette verdin dedi.. Bu ne demek peki? Bana ilk harekette veriyorsun diye hareket yapmak ona neden vermiyorsun demek değil mi? Açıkçası bu kart istemeye dışarıda hiç denk gelmiyorum, dünyada uygulanışı için de bir şey diyemiyorum bu yüzden.. Ama sezon ortasına kadar böyle gitmişse bu, sezon sonuna kadar da devam edecek.. Kartı olan adamlar da hakemlerin böyle davrandığını bile bile kendilerini ateşe atmayacak.. Sene sonuna kadar gidilmesi gereken yol bu bence, yoksa daha büyük adaletsizlik doğacak.. Ve düşüncem bundan böyle her kart istemeye kartın çıkması yönündedir, adaletin sağlanması için.. Sene sonunda da dünyadaki uygulanışa göre yeniden bir düzenleme yapılabilir ama..

Unknown dedi ki...

Çok merak ediyorum o el hareketinin tanımı yapılıp, bunu yapana sarı çıkarın mı deniyor kural kitabında. Adım gibi biliyorum ki o hareketi yapmayıp da "bana gösterdin, ona niye göstermiyorsun" dese sırf çıkarmayacaktı kartı çünkü. Bizim hastalıklı hakemlerin yorumuna bırakırsan bir kuralı sonucu bu olur işte. Kaçıncı içine edilen maç bu o yüzden.

Doga dedi ki...

Ben yazdım yukarıdakini bu arada. Gmail otomatik login yapınca böyle oluyor.

arnawut dedi ki...

Şöyle Cüneyt Çakır, böyle Cüneyt Çakır.. Bu gece çoğu BJK taraftarının kullandığı cümle kalıpları bunlar. Haklı veya haksızlar demiyorum. Benim bu gece izlediğim ve Galatasaray'ın 4-2 galip geldiği maçın hakemi Cüneyt Çakır minimum hata ile görevini yaptı. Her maçta her hakemin çeşitli hataları olur. Cüneyt Çakır skora etki eden tek bir hata bile yapmayarak bir kez daha Türkiye'nin en iyi 2 hakeminden biri olduğunu kanıtladı. Diğeri Fırat Aydınus'tur.

Maçın kırılma anı Delgado'nun gördüğü 2.sarı karttı. Tecrübeli(!) futbolcu, Beşiktaş futbol takımının kaptanı Mathias Delgado acemice bir kart görerek atılınca, sahada sadece Galatasaray kaldı. 2. sarı kartta kesinlikle hakemin hatası olduğunu düşünmüyorum. Kural çok açık. Dutchman'de çok güzel belirtmiş:
""Sonra da meşhur kart pozisyonu. Şimdi FIFA kural kitabı şunu söylüyor: Elini sallayarak kart işareti yaparak, rakip oyuncunun kart görmesi gerektiğini hakeme anlatmaya çalışan futbolculara, hakeme yapılan toplu itirazlarda en az bir futbolcuya ihtar gerekir, el-kol işaretiyle itiraz etmek veya hakemin üzerine doğru koşarak gelmek de sarı kartı gerektirir". Bu hareketi neden, nasıl, hangi niyetle, neyi anlatmak isterken yaptığınızın bir önemi yok. Ne yaptığınız önemli. Hakeme sarı kart işareti yaparek (ki el-kol işareti de buna dahil) itirazın adı o oyuncuya sarı kart demektir."" Kural belli, hareket belli. Delgado'nun ne demek istediği önemsiz kalıyor burada.

Penaltı pozisyonları çok net. Kimse bişey diyemez, dememeli hatta. 2.penaltıda Lincoln için 'büyük oyuncu' diyenlerde saygısızlıktan öteye gidemezler.

Her maçta Lincoln'den ayrı bahsetmek çok büyük bir haz veriyor insana. Hagi'den sonra, bu lige gelen en klas futbolcu olduğunu düşünüyorum. Beşiktaş'a karşı top sektirmesede; maçın 1.dakikasından, alındığı dakikaya kadar oyundan hiç kopmaması ve müthiş oyun zekasıyla bu akşam kendini ayakta alkışlamamızı sağladı. Baros'a yaptığı "insan değil" asist zaten apayrı bi olay. Seviyoruz seni Lincoln!

22.000 kişi "Kartal Gol, gol, gol" diye bağırdı ya, ölsemde gam yemem :D
Bu gece Sami Yen'de Galatasaray için ter akıtan tüm futbolcularımıza ve 90 dakika hiç durmadan bağıran taratarımıza teşekkürler. Bu büyük taraftar bu büyük takımı hakediyor..

Ve son olarak...

İyiki doğdun Alpaslan Abi..

arnawut.blogspot

arnawut dedi ki...

ayrıca apaç; yeter artık YD!

Adsız dedi ki...

Delgado'nun bana neden tek faulle sarı kart çıkardın diye itiraz etti yalanına inananların olması gayet eğlenceli. Sarı kartı görmüş, üstüne devre arası olmuş, üstüne 5 dk geçmiş kendisine yapılan faulden sonra mı aklına geliyo o sarı kartın sebebini sormak. O itirazın bana tek faulde gösteriyorsan buna da göster anlamında olduğu çok açık. Anlamamazlıktan gelmek gerçekleri değiştirmez. Ayrıca sarı kart görmek için birden fazla faul yapmak gerektiğini de öğrenmiş olduk, çok hoş.

Doga dedi ki...

Kim demiş orada sırf kendi sarısı için itiraz etti diye onu anlamadım? Ben diyorum ki aynı tonda o dediğin şeyi söyleseydi de o el hareketini yapmasaydı kesinlikle çıkarmayacaktı sarıyı. "Bak o hareketi yaptı, ikinci sarı olacağı için çıkaramadı" denmesiydi o anki aklındaki düşünce sırf. Hareketi de kendi sarısını söylerken mi yaptı, yoksa ona niye göstermiyorsun demesi anında mı yaptı onu da tartışmayalım istiyorsanız. Baya eğlenceli ve çok hoş olur.

Adsız dedi ki...

Neden olmasın tabi ki eğlenceli ve çok hoş olur. Sonuç olarak Delgado'nun yaptığı hakemin sarı kart kararını sorgulamak sarı karttır, ayrıca o harekete sarı kart verilmesi de kuraldır. Kuralın doğruluğu, yanlışlığı, mantıklı olup olmaması çok başka bi konudur. O hareketi yaparken istersen nasılsın diye sor sarı kartı görürsün. Bunu bile bile yapan adamı koruyup hakemi suçlamak bazı şeylerden kaçmak için en uygun yoldur. Mesela önce Tello'nun Theo Weeks'e attığı yumruk yüzünden bu maçta oynamaması gerektiğini düşünerek işe başlayabilirsiniz.

Doga dedi ki...

Bana o hareketin tanımının yapılıp, bunu yapana koşulsuz sarı diyen kuralı göster özür dileyim senden burada.

Mario Jardel dedi ki...

parma, belki yeri değil ama merak ettim. Mehmet yıldız transferine karşılık olarak olası bir necati+m.güven+yaser+aydın(kiralık) ve para teklifi hakkında ne düşünüyorsun ? Hatta sivas'ın necati yerine ümit karan'ı istemesi ve yünetiminde düşünmek için süre talep etmesi karşısında ne dersin ? Sence mehmet yıldız bahsedilen oyunculara özellikle ümit karanla birlikte 3 oyuncu ve paraya değer mi ?

Adsız dedi ki...

Galatasaray'in bu yılki en iyi maçıydı.

hit counter
Blogger tarafından desteklenmektedir.