25 Eki 2009

,

Fenerbahçe 3-1 Galatasaray


Yine benzer bir maç, yine benzer bir giriş.. İlk tehlike gol oldu, topun dışarı çıktığına kanaat getirdi hakemler ve 0-0'ı bir süre daha korudu Galatasaray.. Arkasından gelen ilk tehlike, ilk kanat ortası 2-3 oyuncunun önünden, arkasından, kalecinin ellerinin oradan geçip öne geçirdi Fenerbahçe'yi.. Klasik yine bozulmadı..

Bu maçlarda her şey farklı gelişiyor, her şey farklı şekilleniyor.. Maça hazırlanmış, oyun kurgunuzu yapmışsınız.. Bütün hafta boyunca çalışmışsınız belki de.. Dakika 2, Emre'nin darbesiyle yerde kalan Baros oyun dışı.. Muhtemelen de 3-4 maç kaçıracak bir sakatlık.. Şanstır, olur.. Ama Fenerbahçe maçına gelmesi anlamlıdır benim için.. Maçın gözümde bittiği an, Baros'un sahaya dönemeyeceğinin spiker tarafından dillendirildiği andır.. Tamamen birbirinden farklı özellikleri olan oyuncuların değişiminin takımı, oyuncuları etkilememesi imkansızdır.. Oyun karakteri baştan değişti.. Baros'un rakip savunmayı çıkarmayan, baskılı, yüzü kaleye dönük oyunu, Fenerbahçe'nin arkasına sarkabilecek ve daha da önemlisi rakip oyuncularla itiş-kakışa gelebilecek yapısının yerine, Lugano-Bilica arasında kaybolup sık sık orta sahaya duvar olma adına yalan bir şekilde gelip sırtı dönük bir oyun oynamaya çalışan Nonda büyük kayıptı.. Geçen sene Kadıköy'de Benfica maçının gazıyla 4-4-1-1'in sağ açığı olarak başlamıştı Baros, bu sene de daha 2. dakikada oyundan çıktı.. Şans? Kader? Derbi ritüeli? Bu iş böyle işte.. Shabani Nonda iyi oyuncudur kulübe için ama üst düzey, hatta vasatın üstündeki bir savunma dörtlüsünün karşısında rakip olarak görmek isteyeceği bir oyuncudur.. Baros ise Allah muhafaza dedirtir.. Bugün onu yine diyemedi Galatasaray..

Fenerbahçe üzerinden başlayayım.. Wederson ve Roberto Carlos rakibin güçlü bölgesini durdurmak için çok daha öngörülebilir bir ikiliydi ama son günlerde Andre Santos söylentileri artınca onu beklemeye başlamıştım ben.. Daum tedbiri Wederson tercihiyle göstermiş.. Wederson'u açığa alıp savunması son zamanlarda daha zayıf görünen Carlos'u beke koymasıysa Colin Kazım ve Alex arkasındaki 4'lü hattı son derece agresif, topa basan ve güçlü oyunculardan kurmak istemesi olarak okudum ben.. Wederson'un Topuz, Emre, Cristian ve en öndeki Colin Kazım'la maç boyu yaptığı presle doğrulandı bu.. Roberto Carlos'un kaliteli bek nediri hatırlayan oyunuysa işin sosu oldu Fenerbahçe için.. Fenerbahçe'nin ön hattının Galatasaray savunmasına yaptığı pres ve genel baskı son zamanlarda bir maçta görmediğim cinstendi.. O kadar büyük güç harcandı ki, 60 sonrası bir güçten düşme bekledim ama imdada Keita ve kırmızı kartı yetişti.. Galatasaray'ın 2-1'den sonra son 20-30 dakikada alabileceği kontrol tekrar Fenerbahçe presine ve dominasyonuna dönüştü.. Tandemi Zan - Servet, onların önündeki oyuncusu da Sarp olan bir takımın bekten de oyun kuramadığı göz önünde bulundurulursa ön alanda yapılan baskıyla rahatsız edileceği çok açık.. Galatasaray maçlarında da defalarca görüyoruz bu durumu ama yapılacak bir şey yok Ocak ayına kadar..

Galatasaray'la ilgili maçın tamamında görebildiğim bir şey yok.. Her Kadıköy maçında bu kadar kötüsünü az gördük deriz ama bu geceki bir başkaydı.. 0'dan 90'a sahaya olumlu anlamda yansıyan hiçbir şey yok.. Biraz Sarp, biraz Sabri, biraz maçın ilk yarısında takımı çıkarmaya çalışan Ayhan.. Rijkaard'a ne diyebilirsiniz ki bu maçın eleştirisi olarak.. Yarın fasikül fasikül Fenerbahçe tarihi farkı kaçırdı, ballı Rijkaard sallamaları gelir birilerinden.. Son 10 sene nasılsa yine aynı.. Yine lig ortalamasının çok altında bir Galatasaray, yine çok üstte bir Fenerbahçe.. Bu maçın klasiği, asıl görünümün yalanlayıcısı.. Arda'nın Kadıköy'deki vasatlığı yavaş yavaş çileden çıkartıyor.. Dolce & Gabbana, IWC, Yves Saint Laruent ve Aston Martin kaliteli markalar tamam ama performans düştüğü anda o kaliteler adamın karşısına ters bir şekilde dikilir.. Süper girdiği sezonda Elano'nun takıma girişiyle bir anda dibi gördü Arda.. Üstüne gelen Kadıköy Arda'sı da okları kendisine çevirir.. Kızmayacak, üzülmeyecek.. Bütün bunlarla birlikte 2-0'dan Arda'nın korneriyle bulunan golden hemen sonra, top alıp 25-30 metrelik denemeler yapmaktan başka hiçbir icraatı olmayan Elano'nun yerine Arda'nın çıkması bence fahiş bir hataydı Rijkaard'dan.. Mazur görüyoruz.. Kewell'ın girişiyle bölgesi değişen bir Arda, golden aldığı moralle daha iyiye gidebilirdi.. Elano için ise bu maçtan sonra bir saptama yapmak istemiyorum.. Konuşacak zamanımız olacak ileride..

Servet ve Zan'ın ilk 60 dakika boyunca Colin Kazım'dan dayak yemeleri gecenin sürprizi.. Colin Kazım'la ilgili burada yaptığım bir tespittir.. Bu adamın rakip kaleye en uzak olabileceği mevkii, 4-3-3'ün açık/forvetidir.. O da belki.. Natureli forvet olan bir oyuncunun, Türkiye'ye geldiği günden beri gamsızlıkla itham edilen bir topçunun en uçtaki agresifliği ve isteği nerede oynamak istediğinin bir kanıtı olarak görülebilir.. Maçın en önemli performansçılarından biriydi.. 2 gol atan Alex'in arkasındaki 4'lü fizik anlamda müthiş iş çıkardılar.. Lugano ve Bilica Nonda'yla zaten çok rahattı.. Roberto Carlos son 1 yılda özellikle savunma anlamında belki de en iyi maçını çıkarttı.. Ki Keita'nın gördüğü kırmızı, hiçbir pozisyonda Carlos'u geçememesi üzerine yavaş yavaş edindiği bir sinirin sonucudur.. Emre ve Cristian Sarp ve Ayhan'a kesinlikle ağır geldi.. Ama daha da önemlisi bu iki oyuncunun kenarlardan aldığı katkıydı.. Arda ve Keita'nın o taraklarda bezi olmaması Fenerbahçe'nin maç boyu süren üstünlüğünün tek açılımı..

İlk pozisyon ofsayt mıydı, penaltı nasıldı tartışılacak.. Ben onu tartışmıyorum.. Ama yine bir tarafın derbiyi dolu dolu yaşadığı, bir tarafın da ilk 15 dakikada hadiseyi kabullendiği durumu kabul etmek çok zor.. Servet, Zan, Balta, Sarp, Elano, Keita, Baros ve Nonda.. 10 yıllık süreçle alakaları yok.. Formanın tecrübesi, formanın ağırlığı, formanın yaşadıkları bazı şeylerde etkendir evet.. Galatasaray ülkenin Avrupa tecrübesi en yüksek takımıdır ve belki de PAF takımla bir Avrupa maçına çıksa bile bu tecrübeden nemalanır.. Aynı şekilde bu psikolojide ezilen taraf olmak için 10 sene boyunca bu maçları yaşamış olmak gerekmiyor belki.. Ama yine de derbiyi yaşayan ve yaşamak istemeyen tarafı görünce, iki kulübün hadiseye bakışında bir değişiklik olmadığını, Galatasaray'ın maça yeteri kadar hazırlanmadığını, gerekli çalışmaların yapılmadığını görüyorum.. Teknik kadrolardan ve yönetimlerden bağımsızdır bu.. Daha geneli kapsar..

Maçın kalitesi kesinlikle vasat, hatta vasatın altındaydı.. Ama bunu düşüren taraf Galatasaray'dı.. Fenerbahçe'nin bu maçtaki mücadelesi Avrupa çapında, ama hücum anlamında 3 gole ve görünürdeki bazı pozisyonlara rağmen yetersiz.. Ki bu da Daum'un tercihlerinin sonucudur.. Bir taraf çok net çok iyiydi, diğer taraf da tam olarak berbattı.. Bu ortamda ne kararlara sığınırım, ne de başka bir şeye.. Oyunu oynayan taraflar değişse Galatasaray bu maçtan bu skoru çıkarabilir miydi? Son 10 yılı analiz edenlerin buna net bir "evet" cevabı vereceğini sanmıyorum.. Bu statta her şeyin anormale dönmesinin yansıması budur işte.. Böyle bir ortamda da iş daha fazla uzatılmaz.. Baros 2 ay, Keita en az 2-3 maç yok.. Bu ortamda devre arası nasıl gelecek, bu maçın sonuçlarından çok bunun düşünülmesi gerekiyor.. Rijkaard'ın da aklında şu anda bunların olduğunu düşünüyorum.. Fark 5 puan.. Öndeki 1 ay ise kara bulutlarla kaplı.. Anormali normale yine çeviremedik.. Vuslat başka bahara..

49 YORUM:

berserk dedi ki...

Şu fotoyu koyma sebebin nedir, başka topçumu kalmadı..

GS 'li biliyorduk yanıldık mı?

cortez85 dedi ki...

grande güiza ¡

apaç dedi ki...

3. dakikada arda'nın yüzüne bakınca her şeyi anladım.

biz, kadıköy'e 6 yabancı+5 gurbetçi ile çıkmadığımız müddetçe yenemeyiz.

ayhan, arda, sabri.. her maç aynı psikoz, her maç aynı hırsa yenilmişlik..

sivas maçında ''yenilsen yensen de'' arabeskliği bir kenara bırakılıp, gereken tepki gösterilmelidir.

amatör herifler!

adam gibi adam AKDEM dedi ki...

yemin ediyorum sıkıldım.

Parma Maniac dedi ki...

Berserk, Allah akıl fikir versin sana.. Yazıdan da çıkarayım mı adını? Hiç bahsetmesem daha Galatasaraylı olur muyum? Git sinirini başka yerden çıkar, benimkini daha çok bozma..

burak dedi ki...

mutluyuz. daha farklı da olabilirdi. ilk yarım saat harikaydık.

Adsız dedi ki...

yazıklar olsun. başka da bir şey demiyorum.

Adsız dedi ki...

franco kötü, gökhan kötü, balta kötü, elano hep kötü. ama bu maçın en kötüsü bünyamin denen herif. maçı aldı, verdi. bu kadar basit.

hüseyin

Adsız dedi ki...

bir fenerbahçeli olarak ben de sıkıldım :)

kapalıüst dedi ki...

haftaya bazı protestolar olacaktır.

Can dedi ki...

Beklenti ne olursa olsun sinirleniyoruz dimi. Yazık oldu; Keita attırmasa kendini, ben bir gol bekliyordum. Yine Galatasaray kaybetti maçı. Oynayıp kazansa rakip dert etmem de, kendi kendimizi yeniyoruz sürekli. Yazını okuyamayacağım şu an ama şimdilik bizim adımıza maçın adamları; Ayhan ve Mustafa. Sakin oyuncunun oyununda değişme olmuyormuş demekki. Elano da kötü değildi bence bugün.

Adsız dedi ki...

son 10 senede alınmış tüm mağlubiyetler içerisinde en kötü oynadığımız oyun bugünküydü. 1 tane olumlu sayabileceğimiz mevzu yoktu gs tarafında. bir de şu takıma n'olur bi stoper alınsın yaa. valla isyan edicem istiklal'e çıkıp.

frank dedi ki...

çubuklu tosun'un ne kadar çirkef olduğunu bilirdik de şu cristian denen dirayetsizi yeni görmüş olduk. her hattıyla bu kadar çirkef olabilir bir camia.

Adsız dedi ki...

maç yazısı ne zaman gelecek parma??

Adsız dedi ki...

apaç,golden sonra arda'ya şişe atan tribüne hareket çeken balta'nın hırsını beğendinmi bugün?

yusuf dedi ki...

yahu bu aydın ne iş yapar? harbiden nedir bu adamı galatasaray'da tutan? transfer dönemi açılır açılmaz gökhan zan'la beraber yol verilmelidir bu adama. her hareketine uyuz olur duruma geldim resmen.

aşkın dedi ki...

Hepimiz kör olduk sanki.Gökhan ve Servetli tandemi göremedik.Elano gerekli miydi göremedik.Kötü futbolcu demiyorum misal Franklin mi seçmiştir Elano'yu? Kendisine söylendiğinde eyvallah demiştir de ortasahaya futbolcu alsa alacağı oyuncu Elano mu olurdu? Meşhur iki yönlü oynayanları istemez miydi?
Hepsi dünyanın en iyi takımlarında değil neticede işte Emana işte Lucas Biglia.Elano İliç'in daha şöhretlisi gibi.Son olarak hocaya göre kadro kurmadıkça işin nereye varacağını kimse bilemez.

Adsız dedi ki...

Galatasaray defansa bir çare bulmalı. Mesela oyuncular Fenerbahçe'yle oynayacağımız maçlar öncesinde izin alıp oynamasın genç oyuncularla çıkalım. Ya da defansta oynacak oyuncular hiç oynamasın rica edelim 7-8 kişi çıkalım sahaya. Bıktım abi olacak iş değil. 1.95lik iki adam nasıl böyle zavallı görünebiliyorlar sürekli çaresiz zayıf kalıyorlar anlamış değilim. Lütfen bunun bir açıklamasını yap abi.

sawero dedi ki...

galatasaraylı olmasam şu 10 senenin en azından 5 senesinde fenere bahis yapıp dünyaları kazanabilirdim, daha önce 3 kez gittim kadıköye galatasaray maçında, çirkeflikti pet şişeydi küfürdü konuşacak şeyler değil bunlar, hakem hatası da var evet ama her sene oluyor zaten bu veya benzeri olaylar, abartılacak bi olay yok bu sebeple, bu tip olaylar olmasa 10 senede 1 maç kazanılırdı en azından, kadıköye gelince psikolojik bir savaş başlıyor 50000 kişiye karşı bundan ne hakemin ne galatasarayın etkilenmeden çıkıp oyuna konsantre olmasını beklemek hayal, en azından ilk yarım saat gerginliğini atamıyor zaten takım, baskı var hata yapmamak zorundasın pres yiyorsun 50000 kişi sana orospu çocuğu diye bağırıyor, fener sert oynuyor.. e nolacak? nası kazanacan sen orda maç? hemen ilk tehlikeli atak gol olur ya da saçma sapan bir gol yer galatasaray, bu şanssızlık falan değildir kesinlikle bu kadar baskıyı en kral topçu bile kaldıramaz ne taktik düşünür o ortamda ne de ayağından düzgün pas çıkarabilir. hata yapıp günah keçisi olmak istemez kimse, aynı baskıyı sami yen de fenere karşı kısmen kurabilir galatasaray, nonda nın gol atıp hemen hemen şampiyonluğu garantilediği maç buna örnektir mesela,fenerin kaybetmemesi gereken bir maçtı o da kadıköy baskısının benzerini o zaman hissetmişti onlar da ayakları topa gitmiyordu, ama 20000 ile 50000 arasındaki fark 1.5 tane samiyene denk olduğundan ve sami yen deki maçlar ne hikmetse hep 2. yarı olduğundan o haftada iki takımın kafa kafaya gitmesi gerekiyor benzeri bir baskı için ya da aslantepe nin bitmesi..
galatasaray taraftarı olarak üzgün değilim fazla kimseyi de suçlamıyorum çünkü çözüm değil biliyorum, yukarıda dediğim gibi en kral topçuyu bile oynatmaz bazen bu derbi. psikolojik yönü dünyada kafaya oynar sahada futbol olmasa da.. işte bu yüzden dünyanın en önemli derbilerinden biridir. bir ülkenin gündemini 1 hafta oyalar, bunun farkına varamayan da el sikko diye dalga geçer kendi çapında..

Unknown dedi ki...

bugün kendime ben neden fb camiasindan bukadar nefret duyuyorum diye sordum. Sonuc: Ne 10 senedir Kadiköyde yenmeleri, nede bizim orda yenememiz! Kadiköyde su bardaklari sahaya atilir, oyuncular bizim oyuncularimiza (mactan önce) girer, ardaya iki tane hem christian, hem bilicadan tokat atilir, aydin ayiriyim derken kazimdan yere atilir. Sonrasinda Emre birinci dakikada Barosu sakatlamak icin (Emre böyle girisleri hep yapiyor ve bence Lugano, Bilica vs. digerleri gibi bu ligin fair play ruhuna sahip olmayan bir bitkidir) hareketde bulunur. Keitanin gözüne sise atilir, Roberto Carlos nedense oyunda herzaman sakin görünür ama ya oyun sirasi GS oyuncularin sacini eller sinirlendirmek icin ya baska hareketlerde bulunur... Bunlar Kadiköyde olur, ayni seyler Ali Samiyende olursa, bütün fb takimi mactan sonra röpörtajda böyle seyler nedense hep Ali Samiyende oluyor derler... medyada buna kanar ve ayni seyleri yazar... Nasil bir takimdan ve camiadan nefret edilmezki?

peralta dedi ki...

"Galatasaray'ın maça yeteri kadar hazırlanmadığını, gerekli çalışmaların yapılmadığını görüyorum.. Teknik kadrolardan ve yönetimlerden bağımsızdır bu.. Daha geneli kapsar.."

abi nedir bu hazırlık? geniş çaplı bir cevap değil istediğim hani yönetimden ve teknik kadrodan bağımsız olan çalışma ne olabilir?

öte yandan böyle stresli bir maç sonunda sıcağı sıcağına futbol yazısı okuttuğun için teşekkürler.

tari dedi ki...

güzel özetlemişsin parma. eline sağlık.

Unknown dedi ki...

bu arada rijkaard'in mactan sonrasindaki ifadeler inanilmaz akilli, güzel ve yerindedir! Böyle bir Teknik Direktör Türkiyeye malesef bol gelir, yakismaz cünkü anlamayiz onu... Bize yalakalik yapan Daum gibi Coach'lar lazim!

Adsız dedi ki...

arda'nın yerine elano çıksa çok daha farklı olabilirdi belki.

avrupa futbolu pek takip etmem, eden arkadaşlara şunu sormak istiyorum;

elano bu mudur, yoksa şu an için fizik güç olarak yetersiz, ilerleyen zamanlarda daha mı iy olacaktır?

benim gördüğüm, oyuna kendini veremeyen, fizik güç olarak yetersiz, ziyadesiyle overrated bir adam.

Parma Maniac dedi ki...

peralta bağımsız derken tek tek alakaları olmadığını söylemek istemiştim.. Asıl olarak söylemek istediğim şu.. Başkanından futbolcusuna, doktorundan çaycısına, taraftarından malzemecisine kadar doğru şekilde motive oluyorlar.. Bundan maç öncesinde umutsuz bir yazı yazan ben de nasibimi alırım, başkaları da.. Bir Fenerbahçe'nin bu maçtaki iştahının yarısını gösteremiyoruz Sami Yen'de bile.. Camianın bakış açısında gizli bu.. Ha bu kadar merkeze almak, en önemli yapmak doğru mudur? O tartışılır.. Ama çok ciddiye aldıkları ve süper motive olmayı başardıkları ortada.. Eğer önemli değil bu maçlar o kadar diyorsan üzülmeyeceksin bu maçlarda..

apaç dedi ki...

gökhan-servet(ki kendisi formsuz değildir, emre güngör'süzdür. ya da daha doğru bir deyişle gökhan zan'lıdır) tandeminin bir şekilde takkesi düşecekti ve ne yazık ki o maç, bu maç oldu.

bunlara franco'nun sanctis performansı da eklenince iş, hepten çıkılmaz bir hal aldı.

çok yanlış yorumlanan ve aslında birinci dereceden yetersiz bir futbolcu kadromuz var.

oyuna sonradan girenimiz aydın, kewell. sol bekimiz hakan kadir balta. bir stoperimiz gökhan zan.

adamlarda özer süre alamıyor, semeh kulübeden çıkamıyor; biz, aydın'ı çoğu maçta direkt sahaya sürüyoruz. rezillleri oynayan ayhan'a alternatif süremiyoruz.

zaten kalite olarak bizden iyiydiler, bir de daha fazla isteyince rahat bir şekilde kazandılar.

budur maçın verdiği.

berserk dedi ki...

Dostum kusura bakma, maç sonu biraz sinirle yazmışım. Ama maç bitmiş gitmiş, ben Galatasaray bloglarini okumak isterken bu mandanın karşıma çıkması daha çok sinirlendirdi, herneyse kusura bakma.

Bundan ayrı olarak da teknik taktik filan bunlar değil mesele, biz böyle Fatih Terim modunda bir takim olmaya devam edersek psikolojik olarak her maça yenik başlamaya devam ederiz. Umarım Rijkaard kendi kimliğini aşılar takıma.

Bizim takım gol yediğinde, bir de fener gol yediğinde nasıl tepki veriliyor bir bakın, karşılaştırın. Ondan sonra 4-3-3, total futbol konuşalım.

Arda' nın maç başlamadan yaptığını ve Keita' nın maçın kontrolü bizdeyken attığı yumruğu hiç unutmayacam.

Keita' nın yerinde olsam daha sağlamını geçirirdim ama ben yapardım onu, sen degil; sen profesyonel topçusun at kendini yere uç Alex gibi, zaten kartı yiyecek yapışkan Carlos ve bir daha müdahale yapamicakti. Gitti hakemin gözünün önünde kroşe attı adama.

Hagi gibi akıllı, kurnaz, bir hareket çektiğinde ya da gol attığı zaman tribünlere, oyunculara sırıtabilen bir topçumuz olsun yeter Kadıköy' e. Shatkar' ın kaptanı gibi bir adam. Hatta direk o adam gerekiyor.

Selametle..

Adsız dedi ki...

nasıl ki daum vederson ve kazım hamleleriyle maçı kopardıysa, kabul edelim ki hocamız da o kadar sınıfta kaldı.
her yönüyle berbat bir geceydi. baros ve keita kayıpları canımız çok sıkacağa benzer. kadroda santrfor yok. keita'nın yerine aydın oynar da izleriz artık :(

tobias dedi ki...

@aşkın

rijkaard sene başında elano'yu bizzat kendisinin istediğini ve elano'nun takım için çok anahtar bir futbolcu olduğunu söyledi.

@apaç

kalite farkı olduğunu sanmıyorum. sorun çok daha başka.

Parma Maniac dedi ki...

Sorun değil berserk, olur öyle..

apaç dedi ki...

volkan-franco= volkan
sabri-gökhan= gökhan
lugano-gökhan zan= lugano
bilica-servet= servet
roberto-balta= roberto
emre-ayhan= emre
sarp-cristian= sarp
keita-topuz= keita
alex-elano= alex
arda-vederson= arda
baros-kazım= (?)

------------

santos__aydın
selçuk__barış
özer__topal
guiza__kewell
semih__uğur

kadro kalitemiz iyi değil bizim. sadece iyi futbolcularımız var.

yedek kulübemiz fakir. en fazla cem baki'yi yedekleyebilecek, fenerbahçe'de olsa idmana çıkartılmayacak aydın, keita'yı yedekliyor.

ayhan'ın alternatifi yok.

adamlarda özer daha oyuna giremedi, deivid bazen 18 yapamıyor. semih, kazım'ın 3. bölgeye atılmasıyla yedeğin yedeği konumuna düştü.

biz, baros'un sakatığında, nonda'yı yedekleyecek santrfor bulamıyoruz.

sabri sakatlansa işimiz küçük kaptan'a(!) kalacak.

isteyen istediği kadar los galacticos desin..bu takımın bugün gelip, yarın forma giyecek en az 4 kaliteli futbolcuya ihtiyacı var.

Mitya dedi ki...

galatasaray almasi gereken yerlere oyuncu almak yerine ondeki dort mevki icin rotasyonunu - seneye muhtemel bir arda satisi sebebiyle - genis tutmak istedi. oysa orta sahaya emre stilinde bir oyuncu sartti, ayhan yaslaniyor, ve hic bir zaman komple bir oyuncu olamadi, arkasinda da nedense mehmet topal bir turlu kendini rijkaard'a kabul ettiremedi. fenerbahce'nin dort bes oyuncusu var ki takima cok ama cok faydali - gokhan, lugano, emre, cristian, alex. galatasaray'da ondeki 4lu disinda bir tane bile oyuncu sayamiyorsun ki olmazsa olmaz. bir de bunlarin yanina bu mac mehmet topuz, carlos, bilica, kazim serpistirildi bu mac, hepsi de deli gibi kostu ve mucadele etti.

fenerbahce ingiliz takimlari gibi oynadi - sert, baskili, dikkatli. galatasaray turk takimlari gibi oynadi; yumusak, kaderine boyun egmis, daginik. yanimda maci seyrettigim amerikali bir arkadas macin 30. dakikasinda bu kirmizililar ne kadar da kaotik oynuyorlar dedi, sonuna kadar hak verdim.

her neyse, belki de iyi oldu galatasaray'in eksiklerini tum ciplakligiyla gormesi icin. 4-2-3-1 out, 4-3-3 in. fenerbahceye ise sola ozer lazim. yoksa bu kadro ufak takimlara karsi fazla pozisyon uretemeyebilir. ama kazim bir kac mac kalsin, hakediyor. bir de zamaninda pas vermeyi ogrense..

Unknown dedi ki...

Apaç'a katılıyorum. Kadromuz şişirildikçe şişirildi. Yıldız oyuncuların çokluğu kadronun iyiliğini göstermez. Her mevkiide birçok eksiğimiz var. İnanın bugün Emre Aşık'ı bile aradım bu Servet'in yaptığı saçmalıkların birini yapmazdı. Sol açık desen yok, önlibero desen yok, forvetin yedeği yok. Sağ açığın yedeği yok, ama konuşunca en iyi kadro bizde. Haftalardır bas bas bağırıyoruz ön alanda pres yapan her takım bizi dağıtıyor, FB de bunu iyi yapıyor diye, Rijkaard'ın bunu anlamaması çok ilginç gerçekten. Ona göre değişik bir kadro, değişik bir oyun düzeni kurmaması anlaşılır gibi değil. 5-6 olmaması dün biraz şansımızdandı bu bir gerçek.

Adsız dedi ki...

o değil de dün bu galibiyeti sokağa çıkıp kutlayan fenerliler vardı lan :)

Adsız dedi ki...

maçın adamı vederson, kazım, mehmet topuz tercihleriyle daum'dur.

migros sedat

keymark9 dedi ki...

dünkü maçın ligin genelinden farklı bir yapıda olduğu gerçeği yadsınamaz tabi ama şu da var ki bana kalırsa gsli futbolcular fazla motive olmaktan oyuna konsantre olamıyorlar. ısınmalar sırasında her maçta onlarca kez olabilecek bir itme hareketinden doğan kargaşa bunun göstergesi. arda fazla konsantre olmaktan dolayı hareket olduğu an değil dakikalar sonra tepki verdi. o sırada kafasında sürekli maçı düşündüğüne eminim. işin özü rahat olamadı.

gelelim maça; daum'u sevmem ama akıllı olduğu gerçeğini de inkar edemem. gs'nin 1 numaralı hücum gücünün kanatlar olduğunun farkına varıp orayı tamamiyle kapatmış ve kanat oyuncularının ya taç çizgisine ya da içeri yönelmelerine imkan tanıyacak bir 11 çıkarmış. zaten rakibi karşılama konusunda ülkenin en iyi orta alanlarından birisine sahip olduğu için bütün pas yollarını da nötüralize etmeyi başarmış. kazım'ı ileriye koyarak da servet ve gökhan'ın top çıkarma zaaflarını bildiği için rakibi kıskaca almış. muazzam bir teknik direktörlük bana kalırsa.

Adsız dedi ki...

Parma yazına yüzde yüz katılıyorum.Ben geçen yıl ve daha önceki yıllar Elano'nun tek maçını izlemedim.Gerçekten Elano böyle bir oyuncu mu,temposuz ve güçsüz mü?
Ayhan ve Sarp'la orta saha sertliği kurmamız imkansız..

Adsız dedi ki...

Eline sağlık Parma ,güzel bir değerlendirme olmuş .
Ahmet

Parma Maniac dedi ki...

Adsız 12.43 temposuz ve güçsüz bir oyuncunun EPL'de üst düzey performans sergilemesi imkansız.. Ama o zamanın üzerinden geçti.. Mutlaka var fizik eksikliği, sezon başı antrenmanını bizde yapmadan girdi takıma ama ben bu kadar süre geçmişken sadece fizik üzerinden değerlendirmem vasat futbolunu.. Biraz da lig dinamikleriyle alakalı olarak bakmak gerek.. Shakhtar'da sürekli forvete koşu yapan bir adamın Kadıköy'de 200 metrekarelik bir alan içinde dönüp durmasının mantıklı bir açıklamasını bulamıyorum ben..

aşkın dedi ki...

Ben aynı düşünemiyorum Tardini.
Şimdi bir Serhat Ulueren edasıyla aleyhte dosyalar hazırlamışlığım yok yalnızca aklımda kalan bilgi kırıntıları nedeniyle Elano hakkındaki düşüncelerimi söylüyorum eksiğim yanlışım varsa sen ve buraya yorum bırakanlar düzeltsin.
Vitrini önemli değil Elano'nun çünkü Lucho Gonzales gibi bir adamın piyasası 20m euro altında ve gittiği takım Marsilya ise vitrin bana anlam ifade etmiyor. İşin daha kötüsü tam da bu vitrin yani Brezilya Milli Takımı'nın futbolcu parlatmak için kadro seçimi yaptığı iddialarını birçoğunuz duymuşsunuzdur.Ben Elano'yu son Brezilya - Arjantin maçında da izledim; Elano buysa bize yazık, bu Elano Dünya Kupası'nda ilk 11 oynayacaksa Brezilya'ya yazık.
Bakınız ikisinden biri olmalı ya mücadeleci ve hızlı olursun ya da oyunu yönlendirip arapaslarıyla oyunu açarsın.Elano'da hiçbiri yok, skora etki ettiği maçlarda ise ya rakip hatalar yaptı ya da Arjantin maçında olduğu gibi sahada yokları oynadı.Alex şu yaşıyla mücadele ederken bizim Elano'dan bu kadarını beklememiz çok şey değil.Son olarak Güney Amerika pazarı gözümde hiç bu kadar mimlenmemişti :(

Can dedi ki...

Uzak ara en iyi maç değerlendirmesi yine. Saydığın nedenlere ek olarak şunu söyleyebilirim; Galatasaray'ın önümüzdeki zamanda da en büyük sıkıntısı sistem takımı olmaya çalışmak olacak.

Ben kendi yazılarımda hep kenar oyunu dışında üretemediğimizi, bu kenar oyunununda,bireysel olarak kötü performans geldiğinde tıkanacağını yazdım. Bu normal olacak uzunca bir süre daha; sistemin kendi içindeki dinamiklerini bir raya oturttuğumuzda oyun içi çözümler üretmeye başlayacağız. Rijkaard'ın B planı kendi oyun düzeninin içinde zaten. Bazen bu bile yeterli olmayabilir pek tabii; bu sistemin dünyadaki en iyi uygulayıcısı Barça, Londra'da ne kadar sıkıntı çekti izledik.

Oyun boyunun uzunluğu iç kısımda üretkenliği düşürüyor bana göre; supporter oynayan oyuncunun ön tarafı 4lemesi göbekten gol bulmamızı sağladı daha önce. Bu durumda orta sahada düşmeye yol açtı. Elano'nun dünkü gibi 3'lü blok oyunundaki katkısı bu statiklik ve 50-60 metrelik alan oyunuyla hep böyle düşük olacaktır. Ancak o sert orta sahaya rağmen dün bizim 3'lümüz üstünlük kuramasa da -ki Keita atılana kadar psikolojik geri çekilme ile sağladık kısmen- yenilmediler de. Ancak Baros'un çıkışı, Arda ve Keita'nın 3 kişi ile kapatılan kenarlardan oyunun içine girmeyişi de bu durumun oluşmasında önemli.

Sonuç olarak yazdığın ilk paragrafta herşey var; Galatasaray yine rezilleri oynadı, kabullendi -gol bile etki edemedi-, Fenerbahçe konsantre oldu, sistemini uyguladı ve yüksek performans ile kazandı. Baros ve Keita dışında kayıp yok Galatasaray için. Hiçbir takım kolay derbi vermiyor artık evinde.

nuri dedi ki...

Parma Maniac son soylediginden de hareketle,
Elan soz konusu oldugunda, imkansiz bir tahmin olsa da, fikir yurutmek icin soyle dusunelim: Rijkaard'a sorsalar Elano'dan takim sistemi icinde neler yapmasini istedin Saracoglu'nda, neler konustun kendisiyle, ve hangilerini ne kadar yapabildi, sence nasil bir cevap verir?
Sevgiler.

gomongo dedi ki...

On numero yazi olmus. Ellerine saglik!

Sade dedi ki...

En güzel maç analizlerinden birini yazdığın için teşekkürler. Eline sağlık.

Adsız dedi ki...

elano bence bu. yani böyle bir adam. sıkıntı beklentilerin çok olması yönünde. dediği gibi lincoln'e tek benzer yanı doğdukları yer. onun dışında yaratıcılık yönünde lincoln'ün çok çok uzağında. sezonun en gereksiz transferi olduğunu düşünüyorum.

Adsız dedi ki...

büyü var bu stadta..başka açıklaması yok...galatasaraylı hocaları göreve çağırıyorum..seneye büyü bozma işine girelim...9 maçta 25 gol atmış takımın bu hale gelmesini normal olarak açıklamak İMKANSIZ.... üstelik bu sadece bu senenin de mevzuu değil...

Parma Maniac dedi ki...

nuri bunu bilmek gerçekten imkansız.. Rijkaard zaten böyle sorulara politik, tahmin edilebilir cevaplar veren bir adam.. Açık konuşmuyor ki haklıdır bence.. Muhtemelen attığı derin toplarla Baros'u Fenerbahçe defansı arkasına kaçırmayı ön plana alan bir kurgu yapmıştır Elano özelinde.. Nonda'nın girişiyle çok kısa sürdü o plan..

Adsız dedi ki...

@ jackal_ao

01.15 de muhteşem özetlemişsin.

Adem ÖZTÜRK dedi ki...

Maç yorumu yapmayacağım, fanatiklik ise hiç değil ama bu alexin tardelli,Elano, Santos gibi adamlar çağrılırken hala milli takıma alınmaması skandaldır. Ben alexi çok beğenmem yapı olarak ama sezarın hakkı sezara.

hit counter
Blogger tarafından desteklenmektedir.