Frank Rijkaard zeki adam.. Maçtan önce muhtemelen Türkiye'de kimsenin izlemediği Dinamo Bükreş için savunmaları güçlü, hücumları zayıf saptaması yapmış.. Maçın teyitlediği durum 4 gole rağmen bu.. Yine çok da iyi oynamıyorken gelen goller sonrasında açılan kilit, kalitenin ortaya çıkışı ve cevap veremeyen rakip.. Fazla büyütülecek bir maç değil.. Çok önemli olan tek şey 2001 sonrası Avrupa'da unutulan karakterin 2 yıldır yavaş ama sağlam bir şekilde geri dönüyor olması.. Rakip Romanya'nın her dönem tehlikeli olan, sürprizleri devamlı görülen altılısından (Dinamo, Rapid, Steaua, Cluj, Timişoara, Unirea) biri.. Bu 6'lıdan son 6 sene içinde liginin ilk 4'üne sürekli olarak giren tek takım.. Bunların bazıları sermaye takımları ve geçmişleri de yok ama buna rağmen Romanya'da önemli bir ekoldür Dinamo.. Galatasaray böyle bir takımı bizim kolpacı basının gözünde çok basite indirgemeyi başarıyorsa biraz gülmekle beraber taraftarın gurur duyması gereken şeyler de vardır içinde.. Bu övgülerin bir kısmından deplasmanda Steaua'yı yenen Fenerbahçe de sebeplenir, ki Steaua'da son 1 yılda müthiş bir kadro erozyonu da vardır ama konu o değil şu anda..
Sağdaki Sabri ve Keita yine gecenin damgacılarından.. Sabri'nin maçın ilk dakikasında Alexe'den yediği çalım ve 29. dakikada takım topla çıkarken yaptığı hata hanesine iki büyük eksi olarak yazılır ama ikinci golde Keita'nın önüne bıraktığı top ve maçın genelindeki olumlu katkıları yine öne çıkarır maçta.. Dinamo Bükreş'in maçın başından itibaren Caner'in bölgesinden Adrian Cristea'yla sızma çabasına karşılık Galatasaray da yine güçlü olan sağı üzerinden şekillendirdi hücumlarını.. 4 golden 3'ü sağ açık imzası.. Bunun yanında ilk golü hanesine yazdıran Kewell, gol dışında da çok aktifti bugün.. Onun içe kaçışlarının arkadan Caner'in bindirmeleriyle denge bozucu bir unsur olarak sistemde işletilmesi, Balta'yla yapılamayan ve aslında beklerin yapısı üzerinden ayrıca konuşulması gereken bir özelliğin maç içinde artı olarak takım hanesinde görünmesine neden oldu.. Bugünkü full back'siz, iki tane açıktan bozma bekin oyunun rakip kaleye yıkılmasında payı büyük.. Ama elbette Galatasaray her maça böyle çıkmalıdır anlamına gelmiyor bu.. Stoperleri alıp bek haline soktuğmuz, oradan hücum istediğimizde de açıkları devşirmeye çalıştığımız yapı devam ettikçe gerçek bek yetiştiremeyecek bu ülke.. Hiçbir konuda ortamız olmadığı gibi bunda da o çizgiyi bulamıyoruz..
Elano'nun Sarp ve Ayhan'la üçlü oluşturma çabaları 90 dakika devam etti ki güzel.. Basit oynayan, topu ayağında tutmayan yapısı da bu öz oluşturma çabası için gayet önemli ve değerli.. Ki Arda biraz feyz almalı tek pas futbolundan.. Ama beklenen katkının hala uzağında.. O bölgeden ve pozisyondan beklenen tek forvete destekten çok orta alandaki boşlukları doldurup o oyuncularla birliktelik kurmaya çalışmak oldukça sahadaki sistem her zaman daha iyiye gidecek, isteneni gösterecek.. O güne kadarki sıkıntılar hep en iyiyi bulma çabası, arayışın ve onun getirdiği denemelerin, ısrarların sahadaki duruşu.. Sarp, Topal, Elano, Ayhan ve Arda'dan böyle bir öz oluşturabilecek mi Galatasaray, yoksa bazı transferleri için pişman mı olacak bunu gösterecek tek şeyse zaman..
Kenarları kullanmayı takımın futbol karakteristiği haline getirmek güzel.. Bunları çeşitlendirecek merkez hakimiyetiyse daha yok.. Ayhan'ın sorumluluk almaya çalışan ve ceza sahası önüne doğru koşular yapmaya çalışan futbol profilini takdir ediyoruz ama yaş 33, her şeyin belirli bir sınırı var.. Bu yaşta bu kadar efor gerektiren bir mevkii ve rolle oynuyorsanız düzenli maç temposunun getirdiği istikrarsızlıktan da nasibinizi alıyorsunuz.. Galatasaray'ın sezon boyunca çekeceği sıkıntıların bir bölümünü de bu teşkil edecek.. Bu maç ikinci yarının başında atılan golle bitti, akılları 3-0'la birlikte tamamen Fenerbahçe maçına kaydı.. 60'ta gelen Aydın'ın yaratıcılığıyla gelen golse maçın gerçek anlamda sonu.. Ondan sonraki aksiyonlar için pazar günü o derbi orada dururken kimseyi suçlamam.. Suçlayana da kötü gözle bakarım.. Dinamo'nun golü ve sonraki tehlikeleri rölanti futbolun yanında rakibin disiplinden koparak oyunu Galatasaray'ın en zayıf bölgesinde oynamaya başlamasından da kaynaklanıyor biraz.. PAO maçı da benzer şekilde gelişti.. 3 farktan sonra rakibin nereye geldiğinin çok önemi yok.. Önemli olan oyun dengedeyken rakibi zayıf olan yere sokmamak ki şu ana kadar Galatasaray bu işi iyi başarıyor..
Yapılan güzel bir işi de takdir edelim.. Maç için kulüp tarafından çıkan özel atkılar daha sık görmek istediğimiz hadiseler.. Adana Demirspor'un Livorno'nun ülkeye gelişiyle yapıp paraya dönüştürdüğü bir ürünün bizim büyükler tarafından tercih edilmemesi ziyadesiyle saçma.. Diğer Avrupa maçlarında, hatta Türkiye'deki önemli mücadelelerde de görmek isterim aynısını.. Polat yönetiminin son 1 yıl içindeki sürekli doğru hamlelerinden biri olarak yer alacak bu atkı.. 1 saatlik bir maçtı, geçti ve bitti.. Şimdi önde başka bir engel var.. Bugün oynamayan Arda, Keita ve Baros'un yeri Fenerbahçe maçında bence garanti.. Diğer isim bugün 90 dakika oynayan Kewell ya da Elano'dan biri olacak.. Bugünkü iyi performansından sonra benim favorim Kewell ama Elano'nun bugünkü rolüyle Arda'yı sola atan bir 4-3-3 benzeri beni fazla şaşırtmaz.. Bu maçı sanıyorum Barış Özbek'in oyuna girdikten sonra yaptığı saçmalıklar üzerine Galatasaray yedek kulübesinin Keita önderliğinde yaptığı makaralarla hatırlayacağım.. Güzel enstantaneydi.. Ekrana yansıtan yönetmene teşekkür ederiz..
20 YORUM:
Sen böyle analiz yapmaya devam edersen elimden gelecek tek şey daha çok okumak, daha çok araştırmak olacak; harika yine.
Arda-Elano özelinde tek pas futbolu konusuna değinmişsin.Kendi maç yazımda biraz değindim; ben şunu sormak istiyorum. Bana göre, Elano alışkanlıkları gereği supporter rolüne daha alışkın; bu durumdan dolayı Arda'ya göre saha görüşü çok daha iyi(Arda'nın aslen bir kenar oyuncusu olması da etkili bunda). Bilhassa, sistemin dar alanda enine oyunu istediğini de varsayarsak, Arda'nın alması gereken başka birşey de Elano'nun sürekli denediği ters kenar topları değil mi? Rakibin dengesini ciddi anlamda bozuyor bu paslar.
Can, eyvallah..
Eğer "supporter" kelimesi ortaya çıkıyorsa aslında bugünkü Elano olmuyor tam, sistemin ileri hattı 1-1'e dönüyor ve bence sene başındaki Arda şu ana kadarki Elano'dan çok daha uygun o role.. Ama o devreden çıkıp bugünkü gibi arkadakilerle birlikte oynama söz konusu olunca kesinlikle Elano'nun tek top ve basit oynayan tarzı daha uygun.. Arda'nın da gösterebileceği bir dönüşüm ama bu, biraz kafada bitiyor olay.. Arda'nın saha görüşü de aslında çok iyi bence, hatta açıkta oynamayacak kadar iyi ama o atılan uzun toplar biraz da yetenek işi.. Elano'nun özel artılarından biri onlar da..
sabri nin pası mükemmeldi 2.golde gerçekten, kewell da çok iyiydi ama ben elano geldiğinden beri en iyi topunu oynadı diye düşünüyorum ama hala yeterli değil dediğin gibi,
leo oyuna başlarken stoperler çizgiye
bekler ileri sarp göbeğe yaklaşıp stoperden top alıyor, buraya kadar iyi, fakat ayhan la ya da çizgiyle oynasa da 2 pas sonra top stopere geri dönüyor, mecburen elano orta saha çizgisine kadar inmek zorunda kalıyor ya da arda isim önemli değil çok, göbekte ayhan ve sarp oyun kuracak pası yaptıktan sonra çok statik kalıyorlar ilerde topal la sarp oynadığı zaman iyice belli oluyor bu koordinasyon eksikliği ve eskişehir ilerde bu ikiliye basarak oyun kurdurtmuyor takıma mesela, ayhan kim ne derse desin benim gözümde mükemmel bir ortasaha oyuncusu ama işte senin de dediğin gibi yaş 33, aslında barış ta o alamancı mentalitesi olmasa 3 lünün dinamiğini ve pas yüzdesini artırabilir top çizgiye daha geç ve daha zamanında aktarılabilir elano topla daha ileride buluşabilir,etkinlik ve baskı maksimum seviyelere ulaşabilir ya da müzmin sakat tobias dinamiği ve oyun zekasıyla kademe atlatabilir ortanın ortasına ama mevcut 3 lüyle henüz yapılamıyor bu, geçen seneki hertha berlin maçında topal barış lincoln 3 lüsünün yaptıklarını bu sene de yapmak gerek, teoride elano araya iyi top atan iyi şut atan ve pas yüzdesi çok iyi topçu, ayhan da oyunu bilerek oynuyor çoğunlukla doğru pası buluyor, sarp topa çok bassa da türkiye şartlarında yeterli ama pratikte göbekten delemiyoruz rakibi ya da kenarları boşaltamıyoruz göbekten gelip, şu şartlarda iyi ki ve iyi ki keita ve sabri var diyorum, bana göre bu yorumcuların falan galatasaray ın takım savunması kötü geyiklerinin de en temel sebebi ortadan etkili olamamamız sen ne dersin bilmiyorum?
peki ama neden parma tardini hocam?
Bugün oynamayan Keita demişsiniz ?
kulübe makarası benim de çok hoşuma gitti.her geçen gün daha bir seviyorum keita'yı.
ya emre güngör sakat mı? dün gökhan zan yokken bile yerine topal tercih edildi. kendisi de kulübedeydi bildiğim kadarıyla..
ofansif bir kadro, hücum futbol demiş rijkaard. derbide elano-arda birlikteliği ve caner sürprizi bekliyorum ben.
''onun içe kaçışlarının arkadan caner'in bindirmeleriyle denge bozucu bir unsur olarak sistemde işletilmesi, balta'yla yapılamayan ve aslında beklerin yapısı üzerinden ayrıca konuşulması gereken bir özelliğin maç içinde artı olarak takım hanesinde görünmesine neden oldu.. bugünkü full back'siz, iki tane açıktan bozma bekin oyunun rakip kaleye yıkılmasında payı büyük''
bütünüyle katılıyor ve ekliyorum: sadece bu maçta değil, her maçta koridor beklerle oynamalıyız. ha bu caner olur, ferhat öztorun olur, ya da gider brezilya'dan bir tane bulur gelirsin -ki oradaki hemen hemen bütün bekler bu karakterde- o olur; ama hakan kadir balta olmaz.
kendisinden özel olarak nefret ediyorum, zaten tabiatı itibariyle de sevimsiz bir tip; ama artık şunu kabul etmeliyiz:
felaket oynuyor.
bunu apaç olarak değil; kapalı'ya giden, alisamiyen net'e takılan, efendi, galatasaray kültürünü özümsemiş, günde en az üç kere ''futbol asla sadece futbol değildir'' diyen bir futbol dilencisi olsam da söylerdim.
stoper bek filan değil hakan kadir balta. cale ve ferhat'ın sakatlığında sol bekte oynayan bir egemen, ranieri elindeki bir mellberg.
lütfen yüzleşelim artık bu gerçekle..
Adsız konuyla pek ilgisi yok sorunun ama Parma diye aratınca blogda onun nedenini bulabiliyorsun :)
Serhat, arada virgül var ama Keita'dan sonra Baros'un da olması anlam karmaşası yaratmış olabilir.. Keita'nın bugün oynamadığını iddia edecek halim yok sanırım :)
dünkü maçtan sonra derbiyle ilgili söyleyeceğim tek şey: üst olur :)
Ben derbide Ayhan' ın yerine Elano' nun oynaması gerektiğini düşünüyorum. Sarp Elano ve Arda' dan oluşacak bir ortasaha iyi olabilir. Elano Ayhan' ın görevinde, Arda da sizin bahsettiğiniz supporter rolünde gayet başarılı oynayabilir. Yoksa bu Ayhan yakacak takımın başını.
Yazı ar harika olmuş..Bu net skora rağmen,bomboş bir orta sahayı rakibin kolayca geçmesine yine çözüm blunamamış olması ilginç.Elano özelinde şunu söyleyeblrim ki,hayalkırıklığım devam ediyor.Bu kadar silik bir futbol bekelmiyorum ondan.Bence devre arasında orta sahaya 1 tane 'Haldun Üstünel' transferi şart.Orta sahamız ve defansımızda işler hiç iyi gitmiyor.
elano dün eskiye nazaran daha iyiydi. gün geçtikçe de daha iyi olacağını düşünüyorum. şu an ihtiyacı olan tek şey sabır ve şans. henüz iki maç üst üste 11 çıkmış değil. ben de fenerbahçe maçında sahada olmasını isteyenlerdenim.
Guzel bir analiz olmus, eline saglik.
Su Sabri ve yedek kulubesindeki hareketleri konusunda iki cift laf etmek isterim.Simdi Sabri konusunda, galatasaray taraftarinin genel temayulunun aksine genelde sahada sorumluluk aldigina ve birseyler yaptigina inanan bir insanim. Kendisine fasilasiz soven arkadaslarima karsi da hep savunurum. Cunku en onemlisi sahada sorumluluk alan bir adam, cogu macta Kewell'dan daha cok insiyatif aldigini iddia edebilirim.
Burada kocaman bir ama ile devam ediyorum maalesef.Dunku macta Baris'in sutundan sonra kenarda onunla tasak gecen ekibin icinde en onde olmasi en hafif tabiriyle midemi bulandirdi. Yillardir konusulan galatasarayda futbolcuya dayali duzen teorisinin resmiyi bence o fotograf. Cezalaninin disindan kaleyi bulan en son sutunu hatirlamadigimiz, her mac en az 2 defa 3 kale boyunda sutlar atan adam, kotu bir vurusundan oturu Baris'i binlerce taraftarin ve milyonlarca seyircinin onunde asagiyordu resmen. O'na bu hakki veren nedir/kimdir? Muhtemelen takimda Lincoln, Kewell varken duran toplarin basina gecme hakki veren olgu/faktor ile ayni.Takim icinde kendi ufak iktidar alanini kurmus ve her daim bunu devam ettiren kligin fotografi bence dun gordugumuz.Keita'yi bu fotoya koyacak kadar saf degilim tabii ama mesela Lincoln'u boyle bir fotografta hic gormemistik.
Bir de 3 sezondur takimdaki Baris'a bile herkesin gozu onunde bu yapiliyorsa yenilere veya altyapidaki gencecik cocuklara kapali kapilar ardinda nasil davraniliyor tahmin edebiliyorum.Emre belozogullari,sabriler boyle boyle yetisiyor herhalde.
Neyse cok derin mevzu bu, yazdikca icinden cikilmaz bi hale geliyor ama dunku sahne benim cok canimi sikti bunu belirtmek istedim.
sevgiler, saygilar...
dünkü gibi en uçta kazım oynarsa sıkıntı yaşarız. gökhan zan'la servet'i alır görütürür kazım. gerçi iç saha maçlarında semihde tehilkeli ama kazım bizim stoperlere çok ters gelir. keşke dünkü savunmada ısrar etsek.
franco
sabri topal servet caner
ayhan sarp
elano
keita baros arda
sene başından beri bu dizilişi istiyorum.
Keita'nın bu kadar etkili olmasında Sabri'nin ileri çıkışlarının çok katkısı olduğunu düşünüyorum. Dolayısıyla Caner ile birlikte oynayı9nca Kewell'da dün daha etkili göründü sanki. Rakibin zayıf olması da etkilemiş olabilir tabi bu durumu. Daha iyi bir rakip karşısında Caner, Kewell ikilisinin neler yapabileceğini merak ediyorum. Ayrıca Caner çok fazla şey yapmaya çalışırken hata yapıyor çoğunlukla, aslında daha etkili olabilir..
Maçı izlemeyen biri olarak, Barış oyuna girdikten sonra noldu kulübede?
guner, oyuna girince bir şey olmadı aslında.. 2-3 pozisyonda saçmaladı Barış, daha sonra da bir pozisyonda önü açıkken soluna alıp 25 metreden asılınca kuşları vurdu ve o pozisyondan sonra yedek kulübesi şenlendi Keita, Sabri ve Arda'yla birlikte şenlendi..
şutu ve şenlik anını buradan görebilirsiniz..
http://video.yahoo.com/watch/6255177/16234335
GelGidersin sağolsun..
Yorum Gönder