18 Eyl 2010

,

Bucaspor 0-1 Galatasaray


Misimovic ve Insua'nın gelip hemen yokluk içindeki bölgelere yerleştiği Galatasaray'dan iki isteğim vardı.. Biri eğer Sabri yoksa sağ bekte Serkan Kurtuluş'un yer alması, ikincisi Lorik Cana'nın artık bu takıma dahil olması.. İlkini görüp rahatladık, diğerini ise Elano'dan sonra bir hücumcu yabancının daha yedek bırakılmaması isteğiyle bir noktaya kadar maruz karşıladık.. Maç öncesinde sahanın durumundan haberdar değildik ve bugün biraz daha akla yatkın bir futbol bekliyorduk ama ikinci pasla beraber düz gitmeye çalışan topun 4 kere zıpladığını görünce zaten sorunları büyük olan takımdan feci bir şeyin geleceğini tahmin etmiştik..

İlk yarıdaki futbol tam bir kepazelik.. Misimovic'in geçen hafta ortaya koyduğu/koymaya çalıştığı beklenmedik performanstan sonra ilk 45 dakikada önemli bölümlerde iç gibi oynamaya çalışması ve birçok pozisyonda Sarp'ın gerisinde kalması Rijkaard'ın düşünce yapısı itibarıyla rahatsız etti ama saha her konuda olduğu gibi burada da mazur gösterici olarak devreye girdi.. Bucaspor'un 3 oyuncuyla savunduğu, pas yapılamayan bir sahada zaten bu konuda büyük eksiklere sahipken Buca'nın oyuna yarım adım önde hakim görünmesi büyük sürpriz değil.. Böyle bir sahada, böyle bir rakibe karşı yapılması gereken şey eğer bir yaratıcın varsa topu olabildiğince onunla buluşturmak ya da mümkün olduğu kadar uzun oynamak.. Halı gibi zeminlerde bile pas yapmakta zorlanan Galatasaray'da bunlar ne kadar beklenebilir bu tartışma konusunu takım daha ilk yarıda gösterdi..

Galatasaray'ın en büyük sorunu takımın geri kalanına göre çok daha kalitesiz bir görüntüsü olan merkezindeki yerleşim problemi.. Galatasaray geriden çoğunlukla Servet nedeniyle düzgün top çıkaramadığı için Rijkaard oraya ayağı düzgün bir oyuncu sokmaya çalışıyor ve bu da Galatasaray'da o anlamdaki en iyi opsiyon olan Ayhan'ın önliberoya dönüşüne neden oluyor.. İçeride oynanan OFK Belgrad maçı dahil birçok maçta Rijkaard, Ayhan'a daha geride pozisyon aldırıyor.. Bu yerleşimin yan etkisi olarak Mustafa Sarp'ın artık iyice yalan bir hal almış olan şok preslerinden ve yine tamamen yok olmaya yüz tutan ceza sahası koşularını yapan oyuncu olması nedeniyle Belçika ve Everton'daki Fellaini rolünü kısmi bir şekilde takıma monte etmek düşüncesi de olabilir.. Lakin ortaya çıkan şey takımın pas yapabilen tek içini Galatasaray'ın oyun merkezini taşımaya çalıştığı yerden uzak tutan ve buraya Sarp'ı atarak Galatasaray'ın pas yapamayan yapısını katmerleyen bir merkez keşmekeşi.. Ayhan özellikle ilk yarıda geriden top çıkarmakta çok zorlandı ve çok kritik pas hataları yaptı, Sarp ise bir süredir olduğu gibi yine sahada yoktu.. Galatasaray yine ortada oyunu tutup kenarlara oynama ve topu Misimovic'le buluşturma şansını elde edemedi.. Misimovic'in kazandığı toplardaki hataları ise takımı iyice pamuk ipliğine bağlı bir hale getirdi..

İkinci yarıda değişen fazla şey yoktu.. Tek fark Misimovic'in Baros'a yakınlaştırılması oldu ki bunun yapı olarak Galatasaray'a katkıları olacaksa da bu maç özelinde sahaya bir şeyin yansıdığını söylemek zor.. Sarp ve Ayhan ikinci yarıda enlemesine daha düz ve stabil bir hatta oynadılar ama sol ve sağ Buca içleri tarafından yardımlaşmalı savunulan kenarlar açık oyuncularını yok etti ve Misimovic uyumsuz oyununa devam edince hiçbir artı sağlanamadı..

Bu anda devreye giren Aydın - Kewell değişikliğinde Lorik Cana da oyuna girmiyorsa Galatasaray'ın Cana açılımında sıkıntı var demektir.. Rijkaard, bizim elemanı hala kabullenmiş gibi görünmüyor.. Sarp bu haliyle sahadayken kontenjanın boşaldığı anda Cana da oyuna girmiyorsa benim bu konuda söyleyebileceğim fazla şey yok.. Cana antrenmanlarda kötü çalışıyor ya da başka bir problemi olabilir ama Elano'nun 30 dakikada tükendiği ortamda bile ilk 11 başladığı Galatasaray'da Cana'nın bu uzun süreli bench oyunculuğu umudu azaltıyor.. Geçen seneden beri en büyük problemin orta saha olduğunu düşünen biri olarak diğer 6 yabancının oradaki Cana'dan daha değerli olduğunu kabul etmek elbette mümkün değil.. Oyuna girer girmez yaptığı ceza sahası koşusu bile onu birçok Galatasaray oyuncusundan farklı yere koyuyor.. Sarp'ın yaptığı ama onun yapamadığı/yapamayacağı bir şeyi bulmayı bir türlü başaramıyorum..

Bucaspor, sadece Gençlerbirliği maçında kısmen vazgeçtiği Bülent Uygun 4-3-3'üne Galatasaray karşısında da devam etti.. Beşiktaş'a yapmaya çalıştığı şeyden tek farkı sağ açıktaki Mendy - Musa değişikliğiydi.. Kötü saha onlar için böyle maçlarda bir miktar avantaj olabilir ama oyunu Erkan ve Mendy ile hızlandırmaya çalışacak bir takım da böyle bir tarlayı istemeyecektir.. Bülent Uygun'un maçtan sonra sahanın rezalet olmasına dair açıklamalarını bu açıdan samimi buluyorum.. Yeni takımı zorlu TSL'de tutabilmek için orta sahayı Dağaşan - Ragıp - Leko üçlüsüyle parselleyip Türkiye için birinci öncelik olan fizik mücadeleyi sahaya koyma çabasını gayet normal karşılıyorum.. Elinde bu takıma yetenek eklemesi yapabilecek parçalar da mevcut.. Sistemi oturttuğu vakit bu orta üçlüyü ikiye düşürüp önlerine ekleyeceği Sercan Kaya, Bucaspor'u güzel bir hücum takımı haline de getirebilir ama bunun için mutlaka zamana ihtiyaçları var.. Bucaspor iki büyük maçı da kötü oynamadı ama iki maçı da ikinci yarıda kaybettiler.. Fikstür muhabbetinde onlar için ilk 6 haftada alınabilecek 7 puanın çok değerli olacağını söylemiştim.. 5 haftada 5'te kaldılar ve haftaya Bursa'ya gidiyorlar.. İyi değil ama bu fikstürle kötü başlangıç olduğu da söylenemez.. Oyuncular birbirini biraz daha iyi tanımaya başladıktan sonra bu sene bile önemli bir çıkış yakalayacaklardır..

Bucaspor'da Manucho'nun United'a ilk geldiği günkü fiziğinden sonra şu anda geldiği hali görmek Sir Alex etkisini yine hissettiriyor.. Oyuncunun İngiltere serüveninde bir günde kaç saatini ağırlık salonunda geçirdiğini araştırmak gerek.. Geldiği fizik muazzam, o fiziğine göre çok iyi olan tekniğini bu sahada göstermesiyse pek mümkün değil.. Mendy'nin ilk haftalardaki savrukluğu azalıyor.. Mulemo, Beşiktaş maçında gösterdiği gibi bu lige fazla bir bek.. Orhan ve Tomas'la standart bir tandemi de yakalamış durumdalar.. Orta üçlüde bekleneni veremeyen tek oyuncu şu anda Leko ama o da iki düz oyuncuyla oynamanın sıkıntılarını çekiyor şu anda..

Galatasaray'da Misimovic, Insua ve Pino üçlüsü için hala bir şey söyleyemiyoruz.. Serkan Kurtuluş ve Insua'nın bekte bugün iyinin üstünde olduklarını düşünüyorum ama Arjantinli'den beklenenler daha farklı elbet.. Serkan bence Sabri'den sonra o bölgenin ilk adamıdır ve her maçta anladığımız fizik gelişimi onu ilerleyen yıllarda çok değerli kılabilir Galatasaray için.. Servet bu baltalığına devam ederse Gökhan Zan en azından omzu çıkana kadar 2 haftalığına tandeme oturabilir, sonrası Allah kerim.. Arda dönene kadar Cana'nın ilk 11'e yerleşip Aydın'ın bir kenarı almasından başka belirgin bir düzelme şansını ise ben göremiyorum ama bunlara rağmen berbat futbolla geçen haftaları 3'er puanla kapatmak çok güzel.. Özellikle de rakipler kaybederken..

Ceza sahasına girişi mahkeme kararıyla engellenmiş gibi davranan Ayhan'ın oraya girmeden ama tam sınırdan attığı golün zincirlerini kırmasında faydası olmasını temenni ederim.. Çok kötü pas yaptığı ve rakibe asist sayılabilecek toplar gönderdiği bir maçta yaşına göre gösterdiği muazzam dirençle birlikte bir gol bularak kahraman statüsüne yükseldi.. Hala bu takımın orta ikilisinde iyi bir önliberoyu tamamlayacak en uygun opsiyon olma özelliğini sürdürüyor ama belli bir istikrar olmadan bunların önemi yok.. Golden sonra hocaya gösterdiği sıcaklıksa gecenin en özel anlarından.. Misimovic - Ayhan - Cana - Zan (Servet) - Neill beşgeninin birkaç maç denenmesi de Galatasaray'a istediği iskeleti sağlayamazsa taraftar bu sezondan umudu kesebilir.. Ama o güne kadar acaba ilk iki olur mu be kardeş demeye devam..

9 YORUM:

Spooky dedi ki...

Sarp'ın pozisyonu ile ilgili 140 karaktere sığdıramadığım fikirlerimi yazayım hemen :)

Rijkaard özellikle geçen sezon orta sahadan sürpriz çıkışlarla, ekstra skorer alabileceği bir görev vermişti Mustafa'ya. O da son vuruşları iyi yapamasa da ceza sahası içinde hatta altı pastan kaçırdığı pozisyonlar yakalamıştı.

Misimovic'in geriye gelişini maç içinde top alamamasına bağlıyorum. Elano'nun geçen sezon geride oynatılması Rijkaard'ın tercihiydi bu kesin ama Misimovic konusunda böyle düşünmüyorum. Topun ve oyunun gereği oralara geliyor. Belki de Ayhan ile ikili bir oyun arıyor. Mustafa'nın ileri kaçışları ise geçen seneki rolüyle alakalı olduğunu düşünüyorum.

Mustafa zaten çok rahat alanını ve yerini kaybeden bir futbolcu. Bu maçın başında Misimovic'in önünde ceza sahası yayındayken birkaç dakika sonra Ayhan'la ikili olduklarını gördüm. Belli ki kenardan bir uyarı geldi. Belki de savunmada gerideyken top bizdeyse ileriye çıkmasını istiyor teknik ekip ve Mustafa bunu hakkıyla yapamıyor. Annan transferini bu sebeple çok beklemiştim. Sonuçta kondisyonu ve oyun tarzıyla alan kapatabilecek bir futbolcuydu.

Misimovic, Ayhan-Sarp ikilisnden fazla mesafe kat ediyorsa bir sorun var demektir zaten.

Parma Maniac dedi ki...

Spooky, Annan çok özel oyuncuydu ama muhtemelen kişisel kaprislere kurban gitti idare odaklı.. Keşke Cana'nın yanına gelseydi ama son hak sol beke harcandı acil bir istekle, bir şey diyemiyoruz tabii buna..

Hakan Özkan dedi ki...

Cana açılımı :)

Spooky dedi ki...

Bence sol bek transferi doğruydu çünkü stopere de yansıması olacak. Hatalı transfer Misimovic'in gelmesi oldu.
Cana-Annan önlerinde Elano'yu kullanmak çok daha iyi olurdu. maliyet/fayda açısından

onur dedi ki...

Lig tarihinde 5.hafta sonunda ilk 5 içinde yer almayan bir takım şampiyon olmamış hiç. Dolayısı ile istatistikler diyor ki şampiyonluk adayları: Bursa, TS, BJK, Kayseri ve İBB. Şimdiden gençleri bol bol oynatıp en azından geleceğe yatırım yapalım bari...

Adsız dedi ki...

misimovic'in şak-şakcı taraftar gruplarını tatmin etmek için adnansların yaptıgı bir transfer oldugu cok açık.. annanı geçtim ibricic olsa bile daha iyi olacaktı adam sert oynuyor en azından misimovic yeni lincoln olacak deniliyor ama lincoln bile olamaz..

lesmiserable dedi ki...

adsızın resminden anlaşıldığı üzere son dakikalarda bile bu koşuyu yapan adama haksızlık yapılıyor diye düşünüyorum şu maçtakı sarp + ayhan' ın takıma katkısını insanlar baros+kewell+pino katkısıyla ellerini vicdanına koyup karşılaştırsınlar. başka birşey söylemiyeyim.

bu arada hala elano diyenler var ya çıldırıyorum arkadaş. bazen öyle yorumlar okuyoruz ki sağda solda, takım tertibinde elanoyu önlibero ikilisinden birine koyanlar bile var. fiziksel dayanıklılığı alman bayan millilerinin bile altındaki bir adamdan ne bekliyoruz ki.
Kewell da aslında öyle tabii.
Bu emekli adamların, taraftar arasında takımda en çok tutulan kişiler olmaları, gslıların pek çoğunun futbola ne kadar yakın olduklarının kanıtları.

Gelelim transferler,
misimovic'i (arda+sabri) takıma katıldıktan sonra izleyelim derim ben.

Son olarak da insua şu takımın açık ara en iyi transferidir diyerek noktayı koyarım.

Adsız dedi ki...

blogun eski halinden eser yok. neden bu kadar az yazıyorsun? cidden merak ediyorum.

Parma Maniac dedi ki...

Zaman yokluğu adsız.. Ben de daha fazla yazmak istiyorum ama şu anda bu çok mümkün değil.. Toparlarız ama kısa zamanda..

hit counter
Blogger tarafından desteklenmektedir.