10 Haz 2009

Orlando Magic 108-104 Los Angeles Lakers


Rakibin en büyük ve pota altından üretim yapan tek silahının sadece 6 şut kullandığı bir günde, dış oyuncuların eline bakan bir duruma indirgenmiş rakibinizi %63'le hücum ettiriyorsanız savunma planınızda bir yanlış var demektir.. Bu ilk 2 maçta alttan geliyorum diyen bir hadiseydi.. Orlando'daki ilk maçta patladı.. Özellikle 4. çeyreğin başında Orlandolu topçuların üst üste buldukları birkaç balık basket şansın bugün yanlarında olduğunu düşündürebilir.. Buna kısmen katılmak da mümkündür.. Ama pota altı top kullanma yönünden bu kadar pasifken böyle bir yüzde varsa Lakers'ın savunma stilini gözden geçirmesi gerekiyor..

İlk yarı sona erdiğinde Orlando Magic'in saha içi isabet oranı %76'ydı.. Lakers ilk yarıda rakibinden toplam 9 şut fazla kullanmış, süper yıldızı da mükemmel bir çeyrek, gayet iyi bir devre geçirmişti.. Böyle bir ortamda Lakers'ın önde olmasını beklersiniz ama Orlando devreye 5 sayı üstün girdi.. Rakibin hücum silahına odaklanma, onu temel alan savunma sistemleri içine girme hep tartışılan bir konudur NBA'de.. Kobe Bryant, LeBron James gibi adamlara odaklanmak gerekli midir? Bu adamları durdurursanız, geri kalanı kısmen vasat olan takımları mağlup edebilir misiniz? Yoksa çevresindekilerin musluğunu kesip "Kobe tek başına ne yaparsa yapsın, diğerlerinden boş yemeyelim bu yeter." mi doğru olan mantıktır? Bunun net ve kesin bir cevabı yok.. Orlando, Cleveland serisinde LeBron'a odaklı başladı.. Diğerleri çatır çutur atınca daha ilk maçta işi değiştirdiler ve çevredekileri durdurarak konferans finallerine çıktılar belki de.. Ama bu Kobe'yi tamamen pasifize ederek Lakers'i eleyemeyeceğiniz anlamına gelmiyor.. Buradan Dwight Howard'a geleceğim tabii ki.. Lakers ve Phil Jackson'un Dwight'ı fazla merkeze aldıklarını düşünüyorum.. İlk maçta özellikle müthiş durdurdular diğer oyunculara boş şut imkanı vermelerine rağmen ama ikinci maç Rashard Lewis üzerinden çok net bir sinyaldi.. Almadı Lakers.. Bugün yine cezalandırıldılar.. 3 sayı yönünden çok iyi bir gece geçirmese de Orlando, anormal boş şut imkanı buldular.. Özellikle Rashard Lewis'in rakibin en etkili şutörü olarak bu kadar boş bırakılmasını, tabir-i caizse riske edilir gibi oynanmasını ben fazla anlamıyorum..

Dwight Howard 5 yıldır bu ligde oynuyor.. 5 yılda gereken hücum gelişimini sağlayamamış, özellikle son 1-2 yılında vasatın üstüne çıkan bir post up oyunu olmaması yönünden eleştirilmiş, bu yokken belirli bir orta mesafe şutu da yapamaması üzerinden vurulmuş, sayılarının çoğunu potaya dönük tamamlamalar ve hücum reboları üzerinden bulan müthiş bir atlet.. Bu sene belki de uzun zamandan beri ilk defa Cleveland karşısında ShaQ'lık yaptı ama sadece bir maç.. Korkutmalı mı? Evet.. Çok temele konmalı mı peki bu nedenle? Bence hayır.. D12 hala o olgunluğa kavuşabilmiş değil ve ben tek başına Lakers'ı final serisinde sürklase edebileceğini düşünmüyorum bu adamın.. Lakers'ın Orlando'da kalan iki maçta Dwight'ı biraz daha onu tutan oyuncularla başbaşa bırakıp, fazla faul almadan ve içeri bu kadar gömülmeden oynamayı denemesi gerekiyor bana kalırsa.. İlk 3 maç boyunca Orlando hücumu ve Lakers savunması bağlamında yapacağım ilk tespit budur benim.. Şutu en istikrarsız olan Rafer Alston dahil, hiçbir oyuncuyu riske etmeden Dwight'ın neler yapabileceğini test etmek gerekiyor.. Belki patlayabilir bu düşünce, belki tek çeyrek sonunda olmaz, tekrar dönülür bu yardımlı bir şekilde önden alındığı savunma planına.. Ama belirli bir süre denemek gerekiyor..


Kobe müthiş başladı, anormal soğudu sonra.. Nedenini anlayamadım fazla.. Kenarda çok oturdu desem değil.. Courtney Lee ilk defa bu kadar iyi iş çıkardı Kobe savunmasında, onun hakkını vermek gerekiyor fakat.. Gasol hücumda iyi, ribauntlarda çok pasifti.. D12 tarafından resmen ezildi fiziksel yönden.. İlk 2 maçtaki anormal eforu ve hücumda başarısıdan dolayı görmezden geliyoruz tabii.. Sezon boyunca saçmalayan ve batıran Fisher'a final serisinde bir şey olmuş gibi.. Hayretle izliyorum.. Keza Trevor Ali Rıza'ya bayılıyoruz.. Kötü atması önemli değildi bugün, karakteri yetti.. Orlando'da tam 5 oyuncu 18+ attı ve hepsi de %60'ın üstünde yaptı bu 18+'yı.. Böyle bir takıma karşı maçı son anlara götürmek bile büyük başarıdır bence.. Los Angeles Lakers tarafından işin optimist yönden bakılacak tek tarafı da, rakip böyle abuk bir hücum performansı gösterirken maçı son dakikaya kadar tutabilmek olmalıdır.. "Böyle atarken bile koparamıyoruz maçı." düşüncesini Orlando oyuncularının akıllarına düşürmeleri böyle bir kayıptan çıkan önemli bir psikolojik üstünlük olarak sahaya yansıyabilir diğer maçlarda..

8 YORUM:

alperensaylar dedi ki...

kobe ilk yarıda jordan gibiydi, ikinci yarıda kendisi gibi:)

Cenky dedi ki...

Dwight'ı birebir bırakırlarsa her maç 35-20 yapar, o riski alsa da dediğin gibi çabuk vazgeçer Jackson. Ancak sen de dahil olmak üzere Fisher'ı büyük bir çoğunluğun böylesi övmesine anlam veremiyorum. Sonuçta soktuğu en fazla 3-4 şut, balık dediğin Orlando şutlarına benzer nitelikte şutlar, yarattığı pozisyon, savunma performansı yok denecek seviyede.

Kobe bu ruh haliyle devam ederse hüsran olur Lakers'ın sonu, çok aşırı sinirli 2 maçtır.

Erhan dedi ki...

JJ Redick tekrar benchin kaptanlık pazunbandını taktı bu maçta ve hiç girmedi oyuna, Van Gundy'nin ikinci maçta denemesi bile bir derece hataydı bence çünkü kendi ikinci maç yazımda da dedim ben hala Anthony Johnson'ın o rotasyonda mutlaka yer bulması gerektiğini düşünüyorum.

Maça kuşkusuz Orlando'nun über şut yüzdesi damgayı vurdu. Senin de dediğin gibi ilk yarı bittiğinde yüzdeleri % 75'ti ki bu da playoff rekoruymuş zaten. Bir diğer ilk diyebileceğimiz durum da Amway Arena'da Orlando'nun elde ettiği ilk playoff final galibiyeti oldu bu. Gerçi önceden bir finalleri var sadece ama olsun sonuçta bir ilk adamlar için.

Bir önceki maçın yazısında Bynum için bir şeyler demişsin ki kesinlikle katılıyorum, o noktaya gelmiş bir adamın basketbol bilgisi bu kadar az olamaz, ne kadar yaşı bahane edilirse edilsin bence kabul edilecek bir özür değil bu.

burak dedi ki...

fener ve lakers aynı gidiyor final serisinde . beraber şampiyonluğumuzu ilan ederiz :)

kadir dedi ki...

bence dwight'ı birebir savunmak eğer bynum arkasında durabilirse gayet mantıklı. tüm bu ikili sıkıştırmaların sonunda top eğer dolaşırsa orlando illa ki boş şutu buluyor, eğer böyle günlerinde olurlarsa da maçı kazanıyorlar. çok güzel analiz ama bir iki kelime de olsa hakemin ortadaki kararların neredeyse hepsini orlando lehine çalmasına değinebilirdiniz bence. seriye heyecan gelmesi lazım kabul de düşünüyorum eğer formaları ters çevirsek murat kosova, kaan kural acaba ne kadar yaygara kopartırlardı. son olarak dwight howard kadar hareketli perdeleme yapan başka bir oyuncu bugüne kadar görmedim her pozisyon ya omuz ya da kalça çıkartıyor perdelerinde. hakemler biraz dikkatli olsa hiçbir maçı bitiremez.

Facchetti dedi ki...

''İlk yarı sona erdiğinde Orlando Magic'in saha içi isabet oranı %76'ydı..''

NBA play-off'larının rekoruydu bu yüzde.

erbo dedi ki...

kobe'nin kişisel bir siniri vardı bence. Mental olarak aşmış olan bir adamın - dünkü haraketleri kabul edilemez çünkü. Kobe ve birçok yanlış hücum çok uzak noktalar normalde.

sheva dedi ki...

@alperensaylar:harika söylemişsin.

Takarmısınız bilmiyorum ama çok yanlı yazıyorsunuz bu ne lal hayranlıgıdır ne kobe hayranlıgıdır anlam veremedim daha objektif yazılar bekleriz..

hit counter
Blogger tarafından desteklenmektedir.