16 Eyl 2008

Dimyat'a pirince giderken...


Maçı enişteyle beraber izliyoruz.. Marseille ülkesinde oynadığı flaş futbolla iyi başlamış, sağlı sollu değil ama önlü arkalı geliyor Liverpool'un üstüne.. 1-2 denemeden sonra aradan Lorik Cana'yı kaçırmışlar, golü de atmışlar.. İyice keyifleniyoruz maç çok güzel yere doğru gidiyor diye.. Elde çaylar, Erik Gerets'e duacıyız.. Derken sağdan gelen düz bir pasa yaratığın biri asılıyor, kaleci ve biz topu ağlarda görüyoruz.. İlk izleyişte topun gidişat, kalecinin tepkiler çok enteresan.. Enişteye dönüp gülerek kesin birine çarptı diyorum.. Yok çarpmadı galiba diye cevap alıyorum.. Ama enişte de emin değil.. Yarım dakika sonra görüyoruz ki yine büyülü gollerinden birini atmış Gerrard.. Elimde çay fincanıyla ayağa kalkıp 1 dakikalık saygı duruşuna geçiyorum.. Öyle bir gol zira bu..

Marseille 1-0'ı bulana kadar ve kısacık galibiyet süresi boyunca oynanan futbol ve tempo ütopya.. Keyifli ama hiçbir ligin ve turnuvanın genelinde göremeyeceğiniz bir hayal.. Pool beraberliği ve hemen galibiyet sayısını bulduktan sonrakiyse günümüz futbolunun gerçekleri.. İkincisinden de zevk alıyoruz, hastasıyız topun ama o ilk 20-25 dakika da cezbetmiyor değil adamı..

Ryan Babel harika bir çocuk.. Bunu 78. kere yazıyorum belki ama böyle işte ve bu adam yedek kalıyor sıklıkla Pool'da.. Anlaşılır değil fazla.. Oya gibi bir 4-3-3 koyuyor sahaya Benitez ki saygı duyulası bir durum.. Ama eğer sistem bu olacaksa bu Babel her zaman tahtaya Torres ve Gerrard'dan sonra yazılır.. Albert Riera geldi ki o da çok yetenekli bir eleman, United ve bu maçtaki süresinde bunu gösterdi yine.. İspanyol kontenjanından da sık sık oynayacak.. Peki öyle bir durumda sağ açık/forvet olarak denenecek mi Babel Kuyt'ın yerine şu anda merak ettiğim konu bu benim.. Sevmediğim Kuyt da bugün çok iyiydi, eklemeden olmaz..

Marseille Erik Gerets'le her zaman Dimyat'a pirince giden takım olacak.. Burası kesin artık ki seviyoruz böyle takımları günümüz futbolu içinde.. Sık sık da evdeki bulgurdan olacaklar bu nedenle.. Yine günümüz futbolunun genel geçer kurallarından biri olarak.. Ama 1-2 takım da o pirinci arasın be şu oyunda.. Arasın ki biz de var olan futbolu tekrar sorgulayalım, arada da keyif alalım.. Tabii karşıdakiler izin verdiği müddetçe.. "Evdeki bulguru garantiye alalım hacı" düşüncesiyle bu kadronun çok büyük işler yapması mümkün müdür? Bu turnuvada hayır, ligde bilmiyorum.. O zaman Gerets oynatsın futbolunu, yapsın deneysel sorgulamasını, bize de üstüne ahkam kesmek kalsın..

Shakhtar Basel deplasmanında beklediğim bir 3 puan aldı.. İddaa'da 2.70'lik oranıyla hem çok değerliydi, hem de bankerdi.. Son dakikada yediği golle under'cılardan sağlam küfür yemiştir Luce ama sevindirdiği azınlıktan daha büyük dualar alacak bence.. Atletico'nun PSV'yi harcaması da beklenen ama PSV tecrübesiyle bir şey yapar mı denen maçlardandı.. PSV'deki çöküşe dair başka bir argüman olarak da kayıtlara geçti bu 3-0'lık mağlubiyet..

Peki Cluj'un Roma'yı Olimpico'da yenmesi? Rudy Tomjanovich demiş ki: "Bir şampiyonun yüreğini asla küçümseme.." Hele ki sen şampiyon değilsen.. Şu maça çıkan Roma oyuncuları geçirmemiş midir kafalarından 'yaa çakar göndeririz'i? Geçirmemeleri imkansız bence.. Ben olsam muhtemelen ben de geçirirdim.. Ama daha Galatasaray karşısında 2 hafta önce izlediğimiz gayet çekiç takım Steaua'nın önündeki Romanya şampiyonu işte bu.. Benzerleri H grubundaki BATE'den gelirse şaşırmasın kimse..

1 YORUM:

Adsız dedi ki...

cluj çaktı, famagusta berabere. Biz yokuz köy takımları var cl de diyen çarpılır.

hit counter
Blogger tarafından desteklenmektedir.