Maça üçlü defansla çıkan Klinsmann'ı skor üzerinden sistem odaklı eleştirmek doğru olabilir mi mesela bu maçta.. Üçlü defansla 2 gol yedikten sonra ikinci yarı dörtlüye dönen Bayern 3 tane daha yedi.. Böyle beklere sahip bir takımın 2002'deki Scolari Brezilya'sı gibi bir mantaliteye sahip olmadıkça (Klinsmann'ın böyle bir düşünceye sahip olmadığından eminim) üçlü yapması için bir sebep yok.. İlk yarıdaki savunma hataları çok büyük boyutlardaydı.. İkinci yarıdaki goller daha çok kalecinin hediyeleriydi ama yine de mağlubiyeti buna indirgemek fazla haksızlık olur.. Bayern'deki değişim sene başından beri sinyallerini veriyor zaten.. Toni'nin arkasında dolaşan Podolski ve Scweinsteiger, kenardan gelen Lell ve Lahm, ortada Ze Roberto ve Van Bommel her türlü sistem içinde hayli zengin bir yapı ama isimlerle oynanmıyor işte futbol..
Bundesliga bu sene inanılmaz zevk veriyor ki 2-3 sene öncesine kadar irrite olduğum liglerin başında gelirdi.. Ama büyük maçlarında şu skorların çıktığı bir lig maçlardaki salt golleriyle değil, kalitesiyle de ekran başında büyük zevk veriyor.. Diego ve Mesut Özil gibi iki orta saha elemanına sahip olan Werder'i izlemek çok büyük keyifti bugün.. Brezilya'dan saf yetenek ama zeka yoksunu çok adam çıktı.. Diego'da onlardaki yetenek ve fundamental yok belki ama Zidanevari bir oyun zekası ve 2 pozisyon öncesinden öngörü yapan beyniyle çok farklı bir Brezilyalı profili sunuyor..
Durum 5-0 olduktan Thomas Schaaf'ın önce Rosengerg'i Sanogo'yla, sonra da Mesut'u Niemeyer'le değiştirmesi terbiyesizliğe gerek yok der gibiydi.. Ondan sonra iyice çekilip 2 tane gol yediler ki Klinsmann'ın bu gollere sevindiği her halinden belli oluyordu.. Acı bir durum tabii bir hoca için.. Dakika olmuş 90, durum 5-2, Toni altıpastan leyleklere vurunca büyük hayal kırıklığı yaşıyor Klinsmann.. İçinde bulunduğu berbat psikolojiyi her hattıyla belli ediyordu o pozisyon.. Maçın 6-7'ye gitmesindense 5-2'yle kurtardığı için de hayli sevinçli olmalı.. Werder son yıllarda Bundesliga'nın artan gol ortalamasında aldığı 6-7 gollük galibiyetlerle en büyük pay sahibi olan takımlardan biriydi.. Bu geleneği devam ettireceklerini görmek ayrı bir keyif veriyor insana..
4 YORUM:
böylesine yüksek profilli maçlar 5-2 gibi fahiş skorlarla sonlanmamalı. bu tip maçların skoru 1-1'dir. hani az zorlarsak, deplaman takımı yaslanırsa filan en fazla 2-1. çıkmamalı bunların dışına.
iki uzun hantal, sarı stoper; biri matah diğeri idare iki kanat; bir yardıma muhtaç ön libero, bir de ithal supporter. ileride de biri devşirme biri alman iki forvet. bütün takımlar aynı. o yüzden sevmiyorum ben almanya ligini.
lig seira a'dır. gerisi yalandır.
not: undercı değilim.
apaç
Hocam, Rensing denilen adami ayern Münih'in kalesine koyarsan olacagi budur. Biz Aykut ve Orkun'a dahi güvenmezken koskoca Bayern Rensing'e güveniyor. lacak is degil. Ara transfer döneminde kesin yeni bir kaleci alacaklar.
bense tam tersine Alman liginin harika olduğunu düşünüyorum. Seyir zevki veriyorlar bence, her an pozisyon her an atak. Bayern gibi takım 5 yiyorsa kendi sahasında, teknik direktör 6. olmasın diye dua etmeye başlıyorsa bundan daha zevkli lig mi olur...
helal bremen'e, schaaf'a...
al işte bir tane daha. verder biremen ile ligin flaş ekiplerin hofınhayğm arasında oynanan maç 5-4 nihayetlenmiş.
dakikada 0,1 gol. vay anasını.
bugün dünya her türlü platformda önceliği savunmaya vermiş. bu yılki galatasaray alt yapı seçmelerine katılan 321 futbolcunun %58'i ön libero. dört bir yanımızı uzun bacaklı defansif orta sahalarla çevrili.
ve senin liginde her hafta çift rakamlara yaklaşayazan maçlar oluyor. sene sonunda 2,58 gol ortalamasıyla oynamayan forvet oyuncusunu önce dövüp, sonra da ''sen burda yetersizsin, geç bakalım sağ beke'' diyerek başka mevkilere yönlendiriyorlar. maçlarına under 5.5'lar açılır olmuş.
ben bir çeyrekte bu skora ulaşamayan nba takımları biliyorum. buna yakın skorlarla biten nice hentbol maçlarına tanık oldum.
ayıp lan. bir de majör lig olacaksın.
Yorum Gönder