Jermaine Pennant'ın transfer haberini verirken CM duygularım kabardı.. Oyuna burada yeteri kadar yer vermediğimi fark edip hemen efsaneleri bir hatırlayalım istedim.. Çocukluğumuz, gençliğimiz şekillendi yahu bu adamları bekleyerek.. Bir nesil bu topçuları bekleyerek, bu adamların gerçekte neci olduğunu merak ederek telef oldu.. Futbolu ve oyunu seven, bu oyunu 95-02 arası oynamış herkesin 20 yıl sonra bile hatırladığında yüzüne bir tebessüm yerleştirecek efsaneler bunlar.. Az geyiğini çevirmedik, şu anda da çeviririz, yıllar sonra da çevirmeye devam edeceğiz..
Robbie Keane: İlk efsanem.. Asla değişmeyecek adamım..
Hikayesi şurada..
Jermaine Pennant: Vay anam vay neler dönmüş Serhat ya özdeyişini ilk olarak kullandığım adam.. Arka arkaya 13 çalım atan bu adam doğal olarak bir hücumda geçtiği bir oyuncuyu tekrar geçerdi.. Golü attıktan sonra da çalım atmaya devam ediyordu büyük ihtimalle.. CM 3'teki Pennant'tan daha iyi bir çalım manyağına şahit olmadım bu oyunda..
Andri Sigp(ş)orsson: Muhtemelen CM tarihinin ilk bug'ıydı.. Soyadındaki harfin "ş" mi, "p" mi olduğuna kimse karar veremedi.. İngilizce klavyede ş'ye basınca çıkan p'ye benzer karakterle yazılırdı adı, denedim bulamadım.. Kimse ismini düzgün söyleyemediği için CM aleminde Siggy olarak tanınırdı bu arkadaş.. Dribbling'i 20, shooting'i 10 olan bir futbolcu olarak çalımlarını anlardık ama her vurduğunu nasıl gol yaptığını bir türlü anlayamadık.. Oyun ilk çıktığında gol becerisinin sadece shooting datasıyla ilgili olduğunu zanneden veletler daha çok şaşırırdı Siggy'ye ama gerçeği bilsen bile yine de abuktu bu adamın o shooting'le o golleri atması.. Bug hissiyatı verdiği için transfer etmezdik biz kendisini.. Daha eşit şartlarda mücadele arardık..
Mark Kerr: Şu an çok ünlü olan çift yönlü orta sahaların CM sahalarındaki ilk temsilcisi.. Falkirk'ten 150K'ya alıp orta sahada bir Gerrard yaratılırdı bu adamdan.. Bunun da 10'du shooting'i, ama bu da 3-4 adama çalımı basıp vurduğunu gol yapardı.. Kaleye çektiği 10 şutun 9'u gol olan bir adamdı.. Kendisini bilmeyen çok az adam vardır bu alemde.. İlk fotodaki eleman da kendisidir..
Zlatan Muslimovic: Bu da Jermaine Pennant eşşeğini saymazsam sanıyorum oyun tarihinde gördüğüm en aşmış sağ açıktı.. O kadar çok özdeşleşmişti ki benim oyunlarımda Parma formasıyla, iki sene önce bizim takıma kiralık geldiğinde dizlerimin üstüne çöküp gözyaşı döktüğümü hatırlarım.. Benim sayemde transfer oldu bu çocuk bizimkilere, her yerde her zaman iddia ederim, edeceğim.. Yılların emeği ve yaratılan enerjisi var Muslimovic'te.. Yanarım, bizde oynadığı dönemde formasını alamadığıma yanarım..
Dribbling ve shooting 20'ydi, gerisinin çok önemi yoktu Muslimovic kardeşim için.. Robbie Keane 1'se, bu da 2'dir gözümde..
Tonton Zola Moukoko: Bir kere ismi fauldu bu arkadaşın ama çok cabbar, çok cevval bir oyuncuydu.. AM/F C oynardı diye hatırlıyorum.. Hücumla ilgili bütün dataları 20'ydi kendisinin.. Her maçında 3 tane leş bırakırdı sahada, sevilmezdi çok..
Kendisinden etkilenip Moukoko nickiyle online turnuvalarında fırtınalar estiren biri vardı ki inanılmaz maçlar çıkarırdı network'te.. Muadili vardı mick2k diye, onu hacamat etmişliğimiz vardı bir arkadaşla.. Hep Moukoko'yla da oynamak istedik ama bir türlü olmadı.. Leyton Orient'le Inter'i farklı mağlup etmişliği vardı bu Moukoko denen elemanın.. Hiç bilmeyen birinin eline verseniz Inter'i, yenemezsiniz Leyton'la.. Çok saygı uyandıran bir adamdı o zamanlar.. Şimdi dutluk oldu tabi onun olduğu yerler..
Peter Prospar: Trinidad & Tobago'nun bağrından kopup gelen bu adamın CM dünyasında bıraktığı iz 1 senede 11 yıl yaşlanmasıyla olmuştur.. Bir önceki versiyonun 19 yaşındaki, 3-4 sene içinde ortalığa gol kusan bir hale dönen forveti bir sonraki sezon 31 yaşındaki vasat bir dedeye dönmüştü.. Buna neden olan araştırmacıya Sigames'in karanlık odalarında neler yapıldığına dair rivayetler hala dolaşmaktadır kulaktan kulağa.. Jack Bauer'la başbaşa kalmaktan beter etmişler genci..
Kabba Samura: Hatırlayanınız var mı?
Kennedy Bakircioglü: Özellikle böyle yazdım soyadını, Bakırcıoğlu demezdik biz zira.. Bahsetmeye gerek duymuyorum şöhretinden dolayı.. Ben pek sevmezdim ama, çok piyasaydı..
Maxim Tsigalko: Az sonra söyleyeceğim şeye inanmayacaksınız muhtemelen.. CM hayatım boyunca bu adamı alıp oynatmışlığım yok.. Tsigalko'yla oynamak ne demek bilmiyorum.. Datalarına bakınca iğrendiğim bir adamdı Maxim.. 20 shooting dışında hiçbir şey olmayan bu adam da sağda solda duyduklarımızdan bug etkisi yaratmıştı.. Siggy'nin bir tarzı vardı fakat, bir ayrıcalığı vardı.. Maxim'de yoktu o.. Almadım ben o yüzden kendisini.. Pişman da değilim hiç.. Şimdi olsa yine almam..
John Curtis:Sevgili Murat Kosova'nın NTV'de maç anlatırken kendini tutamayıp CM günlerini yad etmesine neden olan döneminin en iyi CM stoperlerinden.. Sağa koyunca da oynardı bu arkadaş.. Gerçek hayatta bir yere gelemeyince bunalıma girdiği falan söylenirdi.. Ne derece doğrudur bilmem..
Simon Davies: Simon da CM sayesinde alt liglerde ünlü olup daha sonra Spurs'e kadar yükselerek bağımlısı olan birçok oyuncunun kalbinde özel yeri olan CM efsanelerindendi.. Gerçekte de iyi topçuydu bence ama en son Fulham dolaylarında görüldükten sonra kayboldu, haber alamadık kendisinden.. 10 yıl önce ortalıkta yüzlerce Simon Davies nickli adamın dolaşmasına neden olmuş bir adamdı bu..
Assane N'Diaye:Bu da Siggy gibi 28 yaşında başlardı oyuna.. Oyun açıldığında vasatın üstünde görünen dataları 28 yaşında olmasına rağmen iyi antrenmanla Patrick Vieira boyutlarına erişirdi.. Siggy de 28 yaşındaydı ama en etkili antrenmanla bile shooting'inin 12'yi zor gördüğünü hatırlarım.. N'Diaye'nin potential'ı sanıyorum bir yanlışlık eseri current'ından çok farklı yapılınca 28'inden sonra 16 yaşındaki bir velet gibi gelişiyordu.. Çok özel oyuncuydu.. Aghahowa'yı sevmezdim ben aynı takımdan, Assane'nin hastasıydım ama.. 5 yıl önce de, şimdi de, N'Diaye denince gözümün önüne gelen şey aynıdır.. Bozulsun istemem bu hissiyatım.. Mümkünse görmeyeyim fotosunu bu yüzden..
Franco Costanzo: Bu da oyun tarihinin en iyi kalecisiydi sanıyorum.. Datalarına bakınca gördüğümüz şeye inanamaz, bir daha bakma ihtiyacını hissederdik.. Yeni Schmeichel geliyor ulan diye çok beklediler gerçek hayatta bu çocuğu.. Hala da bekleyenler var.. River Plate'ten sonra önce Alaves'e geldi Franco, sonraki durak Basel oldu.. Şu anda kaptanı İsviçre ekibinin.. Kalede 3 kişi var etkisi yaratan adamlardan biriydi.. Ki ben Schmeichel'la CM'de oynama fırsatına erişmiş şanslı kişilerden biriydim.. Beni hiçbir zaman etkileyemedi o nedenle..
Sharbel Touma: Bunda da sadece sol vardı.. 3'ün ilk versiyonlarında kanatlı oynarken çok kullandık.. Sonra 4-3-2-1'i keşfedince unuttuk kendisini.. Unutmayanlar da vardı ama.. Telaffuzu çok kraldı bir kere Touma'nın.. Şarbel Tuuma diye az dolaşmadık sahalarda top teperken..
Teddy Lucic: Görev adamıydı.. Hangi underdog'a gitsem ilk transfer ettiğim oyuncuydu.. Kerr gibi AIK Solna'dan 200-300 K'ya aldığınız bu adam tek başına toparlardı savunmayı.. Arada sıkılıp büyük takım aldığımda da transfer ederdim ben Teddy'yi.. Çocuğum gibi taşırdım yanımda.. Bazen takım içinde hoca Teddy'yi kayırıyor söylentilerine neden olurdu bu hatta ama seviyeli bir ilişkimiz vardı, hizaya getirirdik takımdaki dingilleri.. Zaten o AIK Solna Lucic gibi kalite 6-7 oyuncuyu taş çatlasın 500K gibi bir fiyata alabileceğiniz oyunun en büyük madenlerinden biriydi.. Başlı başına bir CM efsanesidir AIK Solna da..
Kim Kallström: Bunu da sevemedim hiçbir zaman ama koca bir nesil ekmek yedi kendisinden.. Saygım büyük..
Isaac Okoronkwo, Sergey Nikiforenko, Anatoli Todorov, Jonas Lunden gibi akla gelecek birçok ismi yazmadım.. Benim için önemli olanları listeledim sadece.. Eminim unuttuğum çok vardır daha, sonra akla gelenler olursa devamını getiririz listenin..